Nasrallah: Büyük israil projesi çöküyor
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, direniş komutanlarından Mustafa Bedreddin’in şehadetinin 1. Yıl dönümünde konuşarak bazı konuda açıklamalarda bulundu.
Konuşmasında “Halklarımız için ‘Nekbe dönemi’ kapandı” ifadelerini kullanan Nasrallah, Lübnan sınırına inşa edilen duvarın işgalci İsrail’in yenilgisinin delili olduğunu ifade etti.
İsrail’in son dönemlerde duvarlarını güçlendirdiğini, gözlem mevzilerini artırdığını, ancak yine de Lübnan vatandaşlarının İsrail’in bu önlemlerini delip geçmesine engel olamadığını söyledi.
“İsrailliler kaç kere istihbarat servislerinin zayıf olduğunu gördüler. Bu yüzden de Lübnan sınırına duvar inşa etme kararı aldılar” diyen Nasrallah inşa edilen bu duvarın “Büyük İsrail projesinin” çöküşünün habercisi olduğunu söyledi.
İsrail’in yeni bir savaşa girme hususunda korkak ve endişeli olduğunu vurgulayan Seyyid Hasan Nasrallah, özellikle de İsrail’in bu savaşın işgal altındaki Filistin topraklarında yaşanmasından endişe duyduğunu ifade etti. Nasrallah Lübnan halkını İsrail’in tehditlerinden korkmamaya ve günlük yaşantılarını sürdürmeye çağırdı.
'Filistinli esirlerin önünde saygıyla eğiliyoruz'
İsrail hapishanelerinde açlık grevine giren Filistinli esirlere de değinen Nasrallah “Arap liderler Amerikan başkanından esirler sorununun çözümü hususunda harekete geçmesini talep etmeye cüret edebilirler mi? Filistinli esirlerin Suud’da Trump’la beraber yürütülen Arap ve İslam zirvelerinde yeri olur mu?” sorularını sordu. Nasrallah “Açlık grevine giren Filistinli esirlerin önünde saygıyla eğiliyoruz” ifadelerini kullandı.
Lübnan’ın doğusundaki silahlı güçlerin temizlendiğine işaret eden Nasrallah bu bölgelerin güvenli ortama kavuştuğunu belirtti. Ayrıca Suriye’ye sınır olan köylerde direnişin askeri desteğinin bulunmasının Lübnan devletinin rolüne zarar vermeyi hedeflemediğini, yegane hedefin bu köylerin sakinlerine yardımcı olmak olduğunu söyledi.
Muhalif medyada İran ve Suriye Hükümeti’nden dolayı Suriye’de büyük demografik değişimlerin yaşandığı şeklinde yer alan haberlerin asılsız olduğunu vurgulayan Nasrallah, silahlı güçlerden temizledikleri bölgelerin eski sakinlerinin bir bir geri döndüklerini ve Suriye devletinin de derhal bu bölgelerde kurumlarını açtığını ifade etti. Nasrallah söz konusu demografik değişime yol açanın Türkiye, Katar, Suud, Amerika ve silahlı güçler olduğunu ifade etti.
'Suriye'de akan kanın durması için fırsatlar değerlendirilmeli'
Hizbullah’ın Suriye’de Suriye yönetiminin de onaylayacağı bir ateşkesin derhal sağlanmasından yana olduğunu ifade eden Seyyid Hasan Nasrallah, Hizbullah’ın Suriye devletine ve Suriye halkına yardım etmek maksadıyla Suriye’ye girdiğini söyledi. Suriye’de akan kanın durdurulması için tüm fırsatların değerlendirilmesi gerektiğini de vurguladı.
Suriye’nin yeni ve hassas bir sürece girdiğini, silahlı grupların en kötü dönemlerini yaşadığını, buna mukabil Rusya’nın direniş ve Suriye ekseniyle eskisinden çok daha uyumlu hareket ettiğini de ifade etti.
Suud Savunma Bakanı Muhammed bin Selman’ın verdiği röportajı değerlendiren Nasrallah, söz konusu röportajda çok sayıda hata yaptığını, bölgedeki çekişmeyi siyasi bir çekişmeden mezhepçi ve dini bir çekişmeye doğru taşımaya çalıştığını, o kadar ki İran’ın İmam Mehdi’nin zuhurunu bekliyor olmasının İran’la yaşanan sorunun temelini oluşturduğunu ifade ettiğini söyleyerek büyük bir hata yaptığını belirtti.
Mustafa Bedreddin’in hayatını anlatan bir film
Direniş komutanlarından olan Şehid Mustafa Bedreddin’in şehadetinin yıl dönümünde onun direniş yolunda ortaya koyduğu başarılara ve oynadığı role de değindi. Ayrıca şehadetinin yıl dönümü olması sebebiyle medyada şehidin hayatından kesitler sunan bir film yayınlandı.
Öte yandan Hizbullah’ın Medya İlişkileri Masası tarafından yapılan açıklamada, Seyyid Hasan Nasrallah’ın konuşma yaptığı esnada kimliği belirsiz kişiler tarafından Hizbullah’ın sabit telefon hatlarıyla oynandığı, çok sayıda kişiyle telefon bağlantısı kurulduğu ya da Hizbullah’a ait hatlar tarafından mesaj gönderildiği, bu telefon bağlantılarında ya da mesajlarda direnişi ve komutanlarını kötüleyen içeriklere yer verildiği ifade edildi.
Medya İlişkileri Masası konunun bizzat Lübnan İletişim Bakanlığı tarafından takip edildiğini ifade etti. (İslamianaliz)