'Yasin Börü'yü de Hatırlayalım'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Tunceli'de yaptığı konuşmada, Tunceli Üniversitesi'nin adının Munzur Üniversitesi olacağını açıkladıktan sonra, "Acıları paylaşmak gerek. Berkin Elvan'ı düşündüğümüzde Yasin Börü'yü de hatırlayalım" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu hükümetin geniş kapsamlı Alevi açılımı yapmayı planladığı bu süreçte Tunceliye bir ziyaret gerçekleştirdi. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Tunceli'de yaptığı konuşmanın satırbaşları şöyle oldu, "Anam rahmetli, her sabah 'dikkat et, kendini gösterme, belli etme, öne çıkma' derdi. Öne çıkma demek bir korkunun işareti. Aynen Aleviliği saklamak gibi. Aslında herkes bu topraklarda bir şeyleri sakladığı onlarca yıl. Şimdi saklanma vakti değil şimdi herkesin onurla gururla öne çıkıp ne düşüncedeyse, ne ideolojideyse, hangi etnik veya mezhebi veya arka plandan gelmişse açıkça, gururla, onurla onları dile getirme vaktidir" dedi.
'Gönüle Dokunan İnsana Dokunur'
İnsana hitap etmeyen hiçbir şeyin kalıcılığının olmadığına işaret eden Davutoğlu, insanın vicdanına, zihnine, gönlüne dokunmayan hiçbir sözün anlamının olmadığını ifade etti.
Gönüle dokunan her şeyin insana dokunduğunu dile getiren Davutoğlu, acıları anlamadan, hüzünleri yaşamadan gönül diliyle hitap edilemeyeceğini anlattı.
'Zazaca ve Kürtçeyi Yasaklamanın İnsani Yönü Olabilir mi?'
Başbakan Davutoğlu, "Biz eğer dilden kulağa konuşuyor olsaydık, tercümana ihtiyaç vardı, gönülden gönüle konuşanların tercümeye de tercümana da ihtiyacı yoktur. Onun için bu topraklarda yüzlerce yıl konuşulmuş hakim olmuş Zazaca'yı, Kürtçe'yi yasaklamanın insani bir yönü olabilir mi?" diye konuştu.
'Topraklarını Terk Etmek Zorunda Kalanlara Kapılar Açık!'
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Dünyanın neresinde olursa olsun, herhangi bir şekilde bu toprağı terk etmek zorunda kim kalmış olursa olsun hepsine kapımız açık, hepsine gönlümüz açık" dedi.
"Berkin Elvan'ı düşündüğümüzde Yasin Börü'yü de hatırlayalım"
Davutoğlu, "Psikolojik eşiğin aşılması gerekiyor. Acıları paylaşmak, mahallelerimizin dışına çıkmak. İdeolojik temelli dar kalıplara sıkışmış topluluklar, hepimiz çıkalım, mahalle baskısından kurtulalım. Kadıköy’deki dil ile Fatih’deki dil farklılaşıyorsa o zaman siyaset yapamazsınız. Devlet yeni bir üslup benimseyecek. Bu bizim size taahhüdümüz. Sizden ricamız bütün bu kabul edilen acılarımız üzerine her kesime açılmak. Herkes birbiriyle bir selamlaşsın. Biraz önce cemevinde Hak, Muhammet, Ali sofrasına davet ettiler. Gönül sofrasına, muhabbet sofrasına davet edelim. Gözlerimizle gözlerimizin ta içine bakalım. Madımak dediğimizde Başbağları, Berkin Elvan’ı düşündüğümüzde Yasin Börü’yü de hatırlayalım." şeklinde konuştu. (Kaynak: AA)