Yargıtay'dan önemli Hizbullah kararı
Yargıtay, Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde 3 yıl önce yasal haklarını talep ettiği için işkenceye maruz kalan Hizbullah davası hükümlüsü Cihan Yeşil'in şikayetini haklı bularak, mahkeme kararını mahkumun lehine bozdu.
Karar Gazetesi'nden Kenan Butakın haberine göre, Bolu F Tipi Kapalı Cezaevinde 3 yıl önce, Hizbullah davasından hükümlü Cihan Yeşil, 5 infaz koruma memuru tarafından işkenceye uğradığını iddia ederek şikayetçi oldu.
Yeşil, 'Süngerii Oda' olarak tabir edilen işkence odasına götürüldüğünü ve burada 3 buçuk saat işkence gördüğünü ardından da bilinci kapalı bir şekilde hücresine getirildiğini söyledi.
Bolu Ağır Ceza Mahkemesinde infaz koruma memurları E.K., E.Ö., A.A., Ş.G. ve RH. hakkında işkence ve zor kullanmaktan dava açıldı. Aynı yıl sonuçlanan davada gardiyanlar beraat ederken, Cihan Yeşil, memura mukavemetten 1 yıl 6 ay hapis cezası aldı. Bu şekilde bir işkence davası daha işkencecilerin aklanmasıyla sonuçlandı.
Yargıtay, mahkemenin kararını hukuka uygun olmadığını söyleyerek Cihan Yeşil lehine bozdu.
Gardiyan vahşeti olayının geçmişi
Yaşanan işkence vahşeti Cihan Yeşil’in bir koğuş arkadaşının haftalık telefon görüşmesi sırasında olayı ailesine anlatmasıyla ortaya çıktı. Olaydan haberdar olan Yeşil’in avukatları Bolu F Tipi Cezaevi’ne giderek olayla ilgili bilgi aldı. Avukatların aktardığı bilgilere göre olay 8 Şubatta yaşandı. Saat 16.30 civarında Yeşil’in koğuşuna gelen 10’dan fazla infaz koruma memuru önce Yeşil’in koğuş arkadaşı Mehmet Çiğdem’i etkisiz hale getirdi.
Daha sonra Yeşil’in üzerine çullanarak yaka paça süngerli oda olarak tabir edilen işkence odasına götürülen Yeşil, burada yaklaşık 3,5 saat boyunca türlü işkencelere maruz kaldı. 3,5 saatlik işkenceden sonra Cihan Yeşil, bilinci tamamen kapalı bir şekilde ve battaniyeye sarılı bir vaziyette infaz koruma memurları tarafından tekrar hücresine bırakıldı. Hücre arkadaşı önce Yeşil’i ölü zannetti, daha sonra nefes aldığını fark edince hücre kapısını vurarak gardiyanlardan hücre arkadaşını doktora göstermelerini veya en azandan bir ağrı kesici ilaç getirmelerini istedi. Ancak gardiyanlardan bu taleplere herhangi bir cevap verilmedi.
Sadece nabzına ve kalp atışlarına baktılar
Olayın cezaevi dışında duyulmasının ardından gardiyanlar Cihan Yeşil’i cezaevi doktoruna muayene ettirdi. Muayene neticesinde hiçbir tedavi uygulanmazken, Yeşil’in, avukatlarına verdiği bilgilere göre doktor sadece nabzını ölçtü ve kalp atışlarını dinledi. İşkence olayı açığa çıkmasın diye Yeşil, hastaneye de götürülmedi. Böylece Yeşil’in hayati tehlikesi devam etti.
İşkence neticesinde hafıza kaybı yaşıyor
Cezaevinden Cihan Yeşil’le görüşen Avukat Murat Sadak ve Kaya Kartal, görüşmedeki izlenimlerini Bolu Nöbetçi Cumhuriyet Başsavcısı’na yazdıkları suç duyurusu dilekçesinde şöyle özetlediler:
1-Yüzün sol kısmı aldığı darbeler neticesinde yaralanmış ve kabuk tutmuştur.
2-Vücudun ön ve arka boyun kısmında geniş yelpazeli ekimozlar mevcuttur.
3-Vücudun çeşitli yerlerinde geniş yelpazeli ekimozlar vardır.
4-Kolunda, dirseklerde, bileklerinde ekimozlar mevcuttur.
5-Sol kolu tamamen hissiz ve işlevsiz bir durumdadır.
6-Bilinç kaybı söz konusu olup olayları hatırlamakta güçlük çekmektedir.
7-Böbrekler tamamen işlevsiz durumdadır. (kendisinin beyanıdır)
8-Yediği darbeler neticesinde kelimeleri unutmakta ve cümle kurmakta zorlanmaktadır.
9-Aksayarak yürümektedir.
10-İç organlarına ne tür etki olduğu ise tarafımızca tespit edilememiştir.
11-Ciddi anlamda 4-5 gün geçmesine rağmen ağrı ve sızıların olduğu görülmüştür.
Cezaevi müdürü: Gereken yapıldı
Cihan Yeşil ile görüşen avukatlar daha sonra cezaevi müdürüyle görüşmek istedi. Önce görüşme talebini geri çeviren cezaevi müdürü, avukatların ısrarı sonrasında görüşmeyi kabul etti. Olayı cezaevi müdürüne soran avukatlar insanlık dışı bir cevapla karşılaştı. Cezaevi müdürü, Cihan Yeşil’in problemli bir mahkûm olduğunu, usul ve hukuk çerçevesinde gereğinin yapıldığını söyleyerek adeta yapılan işkenceyi hem doğruladı hem de savundu.
Kamera kayıtları talep edildi
Avukatlar idare ile görüşmeleri sırasında koridorlarda bulunan kamera kayıtlarının da toplanmasını talep etti. Cezaevi idaresi önce dilekçeyi alamayacaklarını söyledi. Ancak avukatların cezaevi müdürüyle görüşmesinin ardından dilekçe alınmak zorunda kalındı.
Olayı haber veren mahkûm tehdit edildi
Yaşanan vahşi işkence olayını, 11 Şubat günü sabah saatlerinde hükümlü Emin Eryılmaz ailesine anlatarak durumu ilgili yerlere bildirmelerini istedi. Bu telefon görüşmesi üzerine cezaevi idaresi Emin Eryılmaz’ı tehdit ederek kendisini cezaevinde sosyal bir hak olarak gittiği sedef kursundan alacaklarını ve denetimli serbestlik hükümlerinden de faydalandırmayacaklarını söylediler.
Adam öldürmeye teşebbüs
Cihan Yeşil’in avukatları olayla ilgili detaylı bilgi aldıktan sonra Bolu Nöbetçi Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Olayın bir an önce aydınlatılmasının istendiği dilekçede sorumluların da bir an önce yargılanması talep edildi. Olaya karışan kişilerin hakkında adam öldürmeye teşebbüs suçundan dava açılması istenen dilekçede, “Müvekkilimiz aldığı darbeler yüzünden hayati tehlike geçirdiğinden dolayı cezaevi görevlilerinin aynı zamanda adam öldürmeye teşebbüs suçundan da yargılanması gerekir. Bununla birlikte hukuksuz bir şekilde süngerli odaya attıklarından dolayı müvekkilimizin hürriyetini de tehdit etmişlerdir.” denildi.
Gardiyanlar hem yargılayıp hem ceza verebilir mi?
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan bir yetkilinin o dönem Doğruhaber Gazetesine verdiği bilgiler ise gardiyanlar mahkûmları cezalandırabilir mi sorusunu akıllara getirmişti. Bolu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde yaşanan işkence olayı ile ilgili hazırlık ve disiplin soruşturması devam ettiğini belirten yetkili, soruşturmanın gizli olarak yürütüldüğünü söyledi. Konuyla ilgili bir açıklama yapamayacağını ve bilgi veremeyeceğini belirten yetkili ayrıca akıllarda soru işaretleri bırakan şu bilgiyi verdi: “Cezaevi personeli ile ilgili olarak incelemeler ve soruşturmalar devam ediyor. Bu olayda cezaevi personelimizden biri bıçakla yaralandı. Siz o kısmını bilmiyorsunuz. Olay tek taraflı değil.” Yetkilinin vermiş olduğu bu bilgi, cezaevinde disiplin suçu gerektirecek bir olay olduğunda ceza infaz koruma memurlarının işlenen suça karşılık mahkûma kendileri de ceza verebilir mi sorusunu akıllara getirdi. (Hürseda Haber)