Polis memuru bir ailenin hayatını kararttı
İstanbul’un Üsküdar İlçesi, Aziz Mahmud Hüdayi Mahallesi ikamet eden Polis Memuru Yunus Emre Ş.'nin, aynı apartmanda oturan kalp hastası komşusu Ali İpek'i (65) komalık olana kadar dövdüğü, hastaneye kaldırılan yaşlı adamın 10 gün sonra kafatası çatlağı ve kanama neticesinde akli melekelerini yitirdiği bildirildi.
Cafesiyaset sitesinin özel haberi:
Okuyacağınız haber aslında hiç insancıl duygular içermiyor. Daha açık söylememiz gerekirse tam bir vahşet! Fotoğraflara baktığınızda “Bu zavallıyı ancak bir terörist bu hale getirir” diyeceksiniz.
Kesinlikle haklısınız, ancak bir terörist bu kadar insafsız olabilir!
Haklısınız, haklı olmasına da bu insanlık dışı olayın müsebbibi maalesef bir polis memuru.
Vahşet nasıl meydana geldi?
Olay İstanbul’un Üsküdar İlçesi, Aziz Mahmud Hüdayi Mahallesi, Aziz Mahmud Efendi Mektebi Sokak’ta cereyan etmiş. Tarih 4 Ağustos 2017, saat 20.00 suları…
Ali İpek 65 yaşında ve kalp hastası yaşlı insan… Bir gözü tamamen görmeyen, diğer gözü de kapanmaya yakın, çeşitli hastalıkları olan eşiyle birlikte yaşıyor. Eşinin tek dayanağı Ali Bey. Kızı Ebru Çalım da tatil için küçük çocukları ile birlikte babasının yanına gelmiş.
4 Ağustos günü Ali İpek, bütün komşularının davet edileceği torunlarına düzenleyeceği doğum günü için oturdukları üç katlı apartmanın girişini boyamak istiyor. İşte ne olduysa yaşlı adamın başına o zaman geliyor.
Üst katlarında oturan Polis Memuru Yunus Emre Ş., elinde pazar arabası diye tabir edilen el arabasıyla apartmandan içeri girerken, Ali İpek’e hitaben “Sen kimden izin aldın da apartman girişini boyuyorsun” ile başlayan sözleri sonunda yaşlı adamı komalık olana kadar dövüyor. Kanlar içinde kalan Ali İpek, kaldırıldığı hastaneden 10 gün sonra kafatası çatlağı ve kanama neticesi akli melekelerini yitirmiş olarak evine gönderiliyor. Babasının saldırıya uğramasına müdahale etmeye çalışan Ali İpek’in kızı Ebru da nasibini alıyor saldırgandan. Polis memuru Yunus Emre Ş., iki çocuk annesi Ebru Çalım’ı yumrukları ile yere seriyor.
İşin daha vahim tarafı polis memuru Yunus Emre Ş’nin savcılıkça ifadesi dahi alınmadan karakoldan savcılık talimatıyla serbest bırakılması ve hâlâ devletin verdiği silahla hiçbir şey olmamış gibi görevine devam etmesi.
Haber kaynaklarımızın ulaştığı saldırganın karakol ifadesinde Ali İpek’i kollarından tutup sarstığını kendiliğinden tökezleyip yere düştüğüne dair verdiği ilginç ifade.
O polis memuru hâlâ silahlı, hâlâ görevde, hâlâ tehdit ediyor ve hâlâ mağdurların üst katında oturuyor.
Mağdur Ali İpek’in kızı Ebru Çalım, verdiği ek ifadesinde Polis Memuru Şahan’ın kendisini tehdit etmeyi sürdürdüğünü ve korktuğunu belirtmiş.
Ali İpek’in durumunu görmek için bizzat evine gittik. Tedavi gördüğü hastaneden “Hayati tehlikeyi atlattı, hastanede kalmasına gerek yok artık” denilerek taburcu edilmiş. Oysa, adamcağızın sol gözü görmüyor ve daha başına ne geldiğinin farkında değil. Herhangi birimizin tanıdığı bu halde olsa ve hastane taburcu etmek istese asla eve çıkmasına müsaade etmeyiz.
Ziyaretimiz esnasında gördüğümüz kadarıyla Ali İpek, başına ne geldiğinin farkında değil. Git-geller yaşıyor. Sürekli “Düştüm” diyor. Bir ara “Beni dövdüler” diyebildi.