'Tekkeye ait mülkler maalesef yağmalandı'
Kudüs'teki Özbek Tekkesi Şeyh Vekili İzzeddin Abdülaziz el-Buhari, Türkiye ve Filistin'in zaman içinde ayrı kaldığını ama aynı çatı altında yeniden birleşme umudu taşıdığını ifade ederek "Bana göre günümüzde Türkiye’nin Filistinlilere verdiği desteğin yüzde 10'unu veren bir Arap devleti yok." dedi.
Kudüs'le ilgili düzenlenen etkinliklere katılmak üzere Türkiye'ye gelen Kudüs'teki Özbek Tekkesi Şeyh Vekili Buhari, AA muhabirine Kudüs ve Özbek Tekkesi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Kudüs'te doğduğunu ve büyüdüğünü dile getiren Buhari, Özbek Tekkesi'nin 1616 yılında inşa edildiğini ve ailesinin o zamanda beri tekkeden sorumlu olduğunu belirtti.
Buhari, "Ailem 400 yıl önce Özbekistan'ın Buhara şehrinden Kudüs'e geldi. Nakşibendi tarikatının tekkelerinden biri olan Özbek Tekkesi'nde insanlara bu tarikatın esasları öğretiliyordu." ifadelerini kullandı
Sahih-i Buhari adıyla meşhur hadis kitabını yazan büyük hadis alimi İmam Buhari'nin soyundan gelen ailesinin idare ettiği tekkenin uzun yıllar boyunca hacıların ve sufilerin uğradığı ve konakladığı bir mekan olduğunu dile getiren Buhari, "Eskiden her perşembe zikir halkası kurulurdu ve gelenlere Özbek pilavı ikram edilirdi." dedi.
"Tekkeye ait mülkler maalesef yağmalandı"
Buhari, tekkenin son şeyhi olan babası Abdülaziz Buhari'nin vefatından beri faaliyetlerin azaldığına dikkati çekerek "Tekkemiz pek çok sorunla karşılaştı ve tekkeye ait mülkler maalesef yağmalandı. Şu an tekkenin elinde bu mülklerin sadece yüzde 10’luk bir bölümü kaldı." diye konuştu.
Ailesinin üyelerinden Filistin'de kalan tek kişi olduğunu ve ailesinin geçimi için günde 12 saatten fazla çalışmak zorunda olduğunu belirten Buhari, "Bu gerçekten büyük bir sorumluluk ve masraflar maalesef çok yüksek. Babam da rahmetli oldu. Bütün bunlar sürdürmek istediğimiz faaliyetler önünde birer engel teşkil ediyor." ifadelerini kullandı.
Buhari, tekkeye hala Nakşibendi tarikatını öğrenmek için özellikle Batı'dan çok sayıda kişinin geldiğini dile getirerek "Şimdi ise ziyarete gelenlerin çoğu Türkiye’den. Avrupa’nın her yerinden gelenler de oluyor. Hatta Amerika’dan İslam'ı ve sufiliği tanımak isteyenler de tekkeye geliyor." dedi.
"Türkiye’nin Filistinlilere verdiği desteği veren Arap devleti yok"
"Türkiye halkının, hükümetinin siyasi ve kültürel duruşu Filistin ve Kudüs halkına en çok destek sağlayan şeydir." değerlendirmesinde bulunan Buhari, Türkiye halkının ve hükümetinin verdiği bu destek ve duruş için müteşekkir olduklarını dile getirdi.
Buhari, Türkiye ve Filistin'in zaman içinde ayrı kaldığını ama yeniden aynı çatı altında birleşme umudu taşıdığını ifade ederek "Bana göre günümüzde Türkiye’nin Filistinlilere verdiği desteğin yüzde 10'unu veren bir Arap devleti yok." diye konuştu.
Türklerin Filistin'e ve Kudüs'e olan sevgisini çok iyi bildiğine işaret eden Buhari, "Ben Eski Kudüs denilen bölgede yaşıyorum ve orada ziyaretçilerin göğsünde Türkiye bayrağını görüyorum. Kudüs’e Müslümanların ziyareti hiç kesilmiyor." ifadelerini kullandı.
Buhari, Müslümanların Kudüs'e gerçekleştirdikleri ziyaretleri takdir ettiklerini dile getirerek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama önemli bir şey var. İsrail hükümeti güçlü bir şekilde ziyaretçileri engellemeye çalışıyor. Filistin’e her gelen ziyaretçi İsrail kapılarından geçiyor ve saatlerce bekletiliyor, aramalara maruz kalıyorlar. Biz bu uygulamalara alışık olsak da bu durum ziyaretçiler için zor bir durum. Ama buna rağmen Türklerin ziyaretleri kesilmedi."
Kudüs'teki Özbek Tekkesi
Kudüs'teki Özbek Tekkesi, 1616 yılında Kudüs Sancakbeyi Mehmet Paşa'nın damadı Kapıcıbaşı Sufi Osman Ağa ibn Abdul Muin tarafından kuruldu. Tekke, Nakşibendi tarikatına bağlı olup Harem girişinin kuzeybatısına yakın Çile Sokağı'nda yer alıyor.
Bir cami ile dört adet derviş hücresinden oluşan tekkeye Özbek kimliğini veren Şeyh Muhammed Salih el-Özbeki zamanında tekkenin faaliyetleri artmıştı.
Özbek Tekkesi'nde İmam Buhari soyundan gelen şeyhler görev yaptı. Yalnızca bir ibadet yeri olmayan tekke, hacca gidenlerin de uğrak yeri olmuştu. Tekkede hacılara ve gelen misafirlere et, kuru üzüm ve havuçla yapılan meşhur Özbek pilavı ikram edilirdi. (AA)