Ümmetin Güvenliği Tehdit Altında Uyarısı
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, bir süredir İslam Ümmetinde yaşanan siyasi ve askeri gerilimlerin, Ümmetin güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaştığı uyarısında bulundu.
Diyanetin İslam ülkeleri büyükelçilerine verdiği iftar programında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, bir süredir İslam dünyasında yaşanan siyasi ve askeri gerilimlerin, İslam dünyasının güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaştığını söyledi. Siyonist İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına da değinen Görmez, İsrail'in masum insanlara yönelik zalimane saldırısının üzüntülerine üzüntü kattığını dile getirdi.
“Çok zor ve sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz”
Programda konuklara hitap eden Diyanet İşleri Başkanı Görmez, ''Üzülerek ifade etmek isterim ki, son yıllarda her sene Ramazana, buruk, üzgün ve büyük bir hicranla giriyoruz. Bu sene, bir kez daha İslam dünyası olarak büyük bir teessür ve üzüntüyle bir Ramazan geçiriyoruz. Hatta denilebilir ki; İslam dünyasının içinde bulunduğu çok zor ve sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz'' diye konuştu.
“Gelişmeler İslam dünyasının güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaştı”
Siyonist İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına da değinen Görmez, İsrail'in masum insanlara yönelik zalimane saldırısının üzüntülerine üzüntü kattığını dile getirdi. Görmez sözlerini şöyle sürdürdü: ''Uzunca bir süredir İslam dünyasında yaşanmakta olan toplumsal krizler, siyasi ve askeri gerilimler, mezhep ve meşrebe dayandırılmak istenen çatışmalar, bölgenin, hatta İslam dünyasının güvenliğini telafisi mümkün olmayacak bir biçimde tehdit edecek boyutlara ulaşmıştır'' ifadelerini kulladı.
Mezhepler arası çatışmalara dikkat!
İslam coğrafyasındaki çatışmalara da vurgu yapan Diyanet İşleri Başkanı Görmez ''Bu süreçte üretilen karşılıklı şiddet içerikli beyanlar, cihat ilanları, mukaddes mekanların tahribine dönük tehditler, insan kaçırma ve öldürmeler, yaklaşmakta olan kitlesel faciaların ön sarsıntıları mesabesindedir. Söz konusu olayların büyüyerek önü alınamaz bir noktaya gelmesi durumunda, İslam dünyasında insani, toplumsal, dini ve mezhebi açılardan kalıcı parçalanmalar yaşanması kaçınılmazdır'' dedi.
Mezhepler arası çatışmalardan uzak kalınmasının İslam ümmeti açısından önemli olduğunu ifade eden Görmez, ''Oysa acizane kanaatim bunlar dinden ve mezheplerden kaynaklanmadığı gibi bu vahşetin köklerini Hz. Osman'ın katliyle başlayan fitne döneminin akabinde yaşanan mezhep ihtilaflarında aramak beyhudedir'' ifadesini kullandı. Görmez, en üzücü hususun, İslam alimlerinin yol göstericiliğini kaybederek taraf olmaları ve bir fetva kargaşasına meydan vermeleri olduğunu bildirdi.
Ramazandan önce İslam bilginlerine ve İslami müesseselerinin yöneticilerine bir çağrıda bulunduğunu hatırlatan Diyanet İşleri Başkanı Görmez, bu çağrısının bazı maddelerini büyükelçilerle de paylaştı. Bu çağrılarının İslam coğrafyasının her tarafında yankı bulmasının, İslam bilginlerinin müspet karşılık vermesinin umutlarını arttırdığını belirten Görmez sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fitne ateşini söndürecek suyu taşımak her müminin asli vazifesidir”
''Bu umut, bizi daha güçlü bir inisiyatif almaya sevk etmiştir. Bu sebeple 17-19 Temmuz 2014 tarihlerinde 'Dünya İslam Bilginleri Barış, İtidal ve Sağduyu İnisiyatifi' başlığı altında doğudan, batıdan, kuzeyden, güneyden, Şiisi ile Sünnisi ile bütün önemli İslam bilginlerini İstanbul'da toplayarak çağrımızı daha güçlü bir şekilde seslendirmeye ve bu sözlü çağrımızı ameli bir barış ve sağduyu inisiyatifine dönüştürmeyi planlıyoruz.
Şüphesiz her bir büyükelçimizin yönlendirmesi ve vereceği destek gücümüze güç katacaktır. İslam coğrafyasında yakılan fitne ateşlerinin dumanları altında ki insanların, sesimizi duymalarının güç olacağının farkındayız. Ancak Hz. İbrahim'in ateşini söndürmeye giden karınca misali en azından avuçlarımızda ateşi söndürecek suyu taşımak her müminin asli vazifesidir.''dedi.
Programın sonunda davetlilere Diyanet İşleri Başkanlığınca kısa süre önce İslam dünyasına hitaben 8 dilde hazırlanan barış, sağduyu ve kardeşlik çağrısının birer örneği hediye edildi. (İLKHA)