Üzüntüleri hazırlıkları boşa gitti diye mi?
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, "Bazı ülkeler, üzüntü beyanlarını belirtiyorlar, mektup yazıyorlar. Acaba üzüntüleri, böyle bir darbeye maruz kalmış Türkiye için mi, yoksa bu kadar hazırlıkları boşa gitti diye mi?" ifadelerini kullandı.
Kahraman, Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken ile yönetim-denetim kurulları ile mesleki eğitim kurullarından oluşan heyeti, TBMM Tören Salonu'nda kabul etti.
Kahraman, burada yaptığı konuşmada, çok üzücü bir darbe girişimi yaşadıklarını söyledi.
"Üzüntüleri hazırlıkları boşa gitti diye mi?"
Milletin 20 saatte o badireyi atlattığını anlatan Kahraman, "Kim bilir ne kadar zaman olmuştu hazırlıkları? Herhalde epey fazlaydı. Bazı ülkeler, üzüntü beyanlarını belirtiyorlar, mektup yazıyorlar. Acaba üzüntüleri, böyle bir darbeye maruz kalmış Türkiye için mi, yoksa bu kadar hazırlıkları boşa gitti diye mi? Hazırlıkları boşa gitti." diye konuştu.
Kahraman, milletin darbeyi yendiğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben 1960'ı biliyorum, hukuk fakültesine girmiştim. Birden bire radyoda bir ses, Türk ordusu Türk milletini radyoların başına davet eder. 'Türk Silahlı Kuvvetleri idareyi ele almıştır, NATO'ya bağlıyız.' Birden bire. Demokrat Parti'nin fevkalede taraftarı vardı. Pırıl pırıl bir insan Menderes. Demokrat Parti 1950'de iktidara geldiğinde milli gelir 435 lira idi, 1960'da bin 695'e çıkmıştı. Bir tek Çubuk Barajı vardı Ankara'da, o da mesire yeri idi. 19 baraj açıldı. Limanımız, rafinerimiz yoktu. 3 tane üniversite vardı, buna dört tane daha eklendi.
Yol yok, bendeniz Rize'liyim, biz İkizdere'den Rize'ye yürüye yürüye, 2 gün bir gecede iniyorduk. Karayolu da demiryolu da yok. Ankara-Polatlı, Ankara-Kırıkkale arasında, Çatalca-İstanbul arasında karayolu yok, demiryolu var. Almanya ve İtalya otoyollarla kalkındı. Çok sıkıntılar çektik. Türkiye ne zaman kalkınacaksa, uçağın tekeri kalkma anı oluyorsa, tak bir darbe geliyor. Her yönden kalkınan bir Türkiye varken, birden bire radyoların başına davet ediliyoruz."
"17. darbe girişimi"
"Bir ormanda eğer ağaç yoksa ufacık su dahi sel haline geliyor. Ağaç suyu emiyor, sel olmuyordu. Bir yol, sel yatağı açıldı mı, ufak bir yağmurda dahi akar. 1960 darbesi sel yatağı idi." diyen Kahraman, bundan önce gizli ya da açık, sonuçlanmış veya sonuçlanmamış 16. darbe girişimi olduğunu, 15 Temmuz darbe girişimin 17. olduğunu söyledi. İsmail Kahraman, "Bununla darbelere fatiha dedik, bundan sonra darbe yok." dedi.
TBMM Başkanı Kahraman, darbelerden önce hep toplumun buna hazırlandığını, algı operasyonları yapıldığını vurguladı.
"Menderes için (diktatör, hırsız) diyorlardı"
O dönem Adnan Menderes için "Diktatör, hırsız", "Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın İsviçre bankalarında 103 milyonu var", "Fatin Rüştü Zorlu'nun Paris'te aldığı malikane var" dendiğini belirten Kahraman, bir tuğgeneral imzasıyla uçaktan, "Demokrat Parti idarecileri 3 uçak dolu altınla yurt dışına kaçarken yakalandılar." ifadelerinin yazılı olduğu bildiri dağıtıldığını aktardı.
Meclis Başkanı Kahraman, "Kötülüyorlar, hazırlıyorlar ve darbe yapıyorlar ama şimdi toplum uyandı, artık bu algı operasyonlarına kapalıyız. Türkiye ilerliyor. Gelişmemizi istemiyorlar ama gelişeceğiz. Biz büyük bir devletiz, şanlı bir mazimiz var." ifadesini kullandı.
15 Temmuz akşamı ve gecesi neler yaşadığını anlatan Kahraman, "Alçaktan uçan uçakları ve İstanbul'da köprüde tankları gördüm. Eyvah dedim. Bir darbeyi beklemiyordum." diye konuştu.
Kahraman, "Erzurum'dan gelmiş bir imam, o bir piyon, zavallı; kalkıp dese ki şimdi 'ey dünya ve millet, ben pişman oldum, tövbemi kabul etmezsiniz ama gelecekte benim düştüğüm tuzağa düşmemeniz ikrar ediyorum' dese. Desene ya. Bitmiş, kafa gitmiş. Ya Rab, bir daha böyle günleri gösterme. Böyle maşa olmayı bir daha kimseye gösterme. Ordumuz muazzez bir ocaktır, hiç bir millet devletsiz, hiç bir devlet ordusuz olmaz." değerlendirmesini yaptı.
"Asker kıyafeti giymiş teröristler"
"Bunlar asker kıyafeti giymiş teröristlerdir. Yaramız var ancak çok kısa sürede saracağız." diyen Kahraman, 15 Temmuz gecesi sabaha kadar Meclis'te olduğunu anımsattı. İsmail Kahraman, Meclis'in milletin emaneti olduğunun altını çizerek, "Bir gemi var, ben onun kaptanıyım, gemiden önce kim kaçar? Fareler. Buraya atılan bombalar Kandil'e atılan bombalar. Helikopterle asker indirmek istediler, polislerimiz karşıladı. Polisimiz de basınımız da güzel bir imtihan verdi." diye konuştu.
Kahraman, 7 yaşında bir çocuğun annesine, "Polis mi Türk, asker mi Türk? Bu askerler bizim askerler mi, biz işgale mi uğradık?" diye sorduğunu ifade ederek, darbecilerin açtığı yaraları düzelteceklerini belirtti.
Milletin inandığı kişi olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı o gece sokaklara çağırdığını ve milletin de bu sözü yerine getirdiğini belirten Kahraman, dış güçlerin Erdoğan'ı istemediklerini, onsuz bir Türkiye'yi arzuladıklarına dikkati çekti.
"Meclis darbeye karşı dimdik ayakta durdu"
Bendevi Palandöken, yaptığı konuşmada, yaklaşık 20 milyonluk büyük bir aileyi temsilen Meclis'te olduklarını söyledi.
Darbe girişimi sırasında bile Meclis'in çalışmasının önemine değinen Palandöken, esnaf ve sanatkarların her zaman darbelere karşı olduğunu, bundan sonra da olacağını bildirdi.
Palandöken, Türkiye'nin, "tek ülke, tek bayrak, tek vatan" üzerinde her zaman yaşayacağını ifade ederek, Meclis'in darbeye karşı dimdik ayakta durduğunu vurguladı.
Türk milletine geçmiş olsun, yaralılara acil şifalar, şehitlere ise rahmet dileyen Palandöken, "Bu ülke birlik, beraberlik ve huzur içerisinde daha nice yüzyıllar dimdik ayakta duracaktır." dedi.
TBMM Başkanı Kahraman, daha sonra TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ve beraberindeki heyetle hatıra fotoğrafı çektirdi.
Heyet, daha sonra Meclis'in bombalanan yerlerinde de incelemede bulundu.
Kahraman: "Millet darbeyi yendi"
BMM Başkanı İsmail Kahraman, "Bundan böyle Türkiye darbeler ülkesi olmaktan çıkmıştır. Biiznillah bir daha darbeye teşebbüs etme fikri olamayacaktır. Zira millet karşı koymuştur, boyun eğmemiştir ve özümsemiş olduğu bir sistemin yıkılmasını istememektedir." dedi.
Din Şurası, 15 Temmuz'daki kanlı darbe girişiminin, dini istismar eden FETÖ tarafından gerçekleştirilmesi sebebiyle "15 Temmuz Darbe Girişimi ve Din İstismarına Karşı Birlik, Dayanışma ve Gelecek Perspektifi" gündemiyle tarihinde ilk kez olağanüstü toplandı.
Meclis Başkanı Kahraman, şuranın açılışında yaptığı konuşmada, devletin ve milletin başına çuval geçirmek isteyen Fetullahçı Terör Örgütüne (FETÖ) mensup asker kıyafeti giymiş vatan hainlerinin yapmak istedikleri darbe girişiminin ardından olağanüstü günler geçirildiğini söyledi.
"Allahın lütfu keremiyle büyük bir uçurumun kenarından döndük." diyen Kahraman, karanlık, dipsiz bir kuyuya düşmeye ramak kalmışken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın üstün cesareti, imanı ile milletin inancı ve gayretiyle Türkiye'nin büyük bir felaketten kurtulduğunu vurguladı.
Kahraman, darbenin bir bütün haline gelmiş milletin sayesinde engellendiğini, sivil toplum kuruluşlarının demokrasi nöbetine çıktığını, tarihi bir zafer kazanıldığını belirtti.
TBMM'nin ikinci defa gazi ünvanını kazandığını ifade eden Kahraman, bombalar ve silah sesleri altında parti farkı gözetmeksizin Meclis çatısı altında olduklarını anlattı.
Kahraman, satılmış çete mensuplarının, milletin uçak, helikopter ve silahlarını, millete karşı kullandıklarını, milletin kalbini, Meclis'i bombaladıklarını, vatandaşları, öz kardeşlerini şehit edip yaraladıklarını, milletin ise kurşunlara göğsünü siper ettiğini söyledi.
"Büyük bir felaketin eşiğinden döndük" ifadesini kullanan Kahraman, bu felakette milletin ortaya koyduğu güzel bir tablo olduğuna işaret etti. Kahraman, "Bundan böyle Türkiye darbeler ülkesi olmaktan çıkmıştır. Biiznillah bir daha darbeye teşebbüs etme fikri olamayacaktır. Zira millet karşı koymuştur, boyun eğmemiştir ve özümsemiş olduğu bir sistemin yıkılmasını istememektedir." diye konuştu.
"Şimdi kendine Müslüman diyen, o mercimek aklını ve emeğini emperyalizmin hizmetine sunmuş bir meczubun, bir hainin dolaştığı sosyal, siyasal, ekonomik, psikolojik ve askeri yaralarımızı kısa zamanda sarmamız gerekiyor." değerlendirmesini yapan Kahraman, bunun uzun zaman almayacağına da inandığını dile getirdi.
Kahraman, darbe girişimine karşı başarıda herkesin hissesi olduğunu belirterek, kendilerinin TBMM'de, din görevlilerinin camilerde, polisin sokakta, vatandaşların ise her yerde direnerek bütün dünyaya bir demokrasi dersi verildiğini vurguladı.
"Mayası son derece sağlam bir milletimiz var"
Ezan ve selalarla bütün milletin uyandırıldığını, canlandırıldığını anlatan Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Mayası son derece sağlam bir milletimiz var. Hepimizin büyük sorumluluğu var, sahip çıkmamız gereken bir dinimiz, dinimizi en doğru şekilde anlatmak zorunda olduğumuz bir milletimiz ve bir dünya var. Bizler ne aldatan ne aldanan olmadan dinimizi en iyi şekilde anlatmak zorundayız. Yaşadığımız olayların tekerrür etmemesi ve gelecek nesillerin güven içinde yaşamaları için herkese büyük sorumluluk düşmektedir. Hiçbir boşluk bırakmadan, bizler sorumluluğumuzu yerine getirmek zorundayız. Aksi takdirde bıraktığımız boşlukları birtakım şarlatanlar yine dolduracak ve başka kainat imamları kendilerine diyenler, istismarlarına devam edeceklerdir."
Kahraman, Müslümanın bilgili olmak durumunda bulunduğunu vurgulayarak, "Bilgisiz Müslümanın karanlık tünelde fenersiz yol alan kişi olduğunu unutmamalıyız. Bilgiyle kendi önünü aydınlatmayan bir Müslüman aldatılmaya mahkumdur." dedi.
Dünyada bu şekilde aldatılan çok sayıda Müslüman bulunduğunu ifade eden Kahraman, yaşananlardan da dersler çıkarılmasının önemine değindi.
Milli iradeden, demokrasiden yana herkesin büyük bir mesuliyet duygusuyla hareket etmesi gerektiğine dikkati çeken Kahraman, diri, uyanık ve tedbirli olmak gerektiğini söyledi.
Kahraman, Azerbaycan Meclis Başkanı'nın geçmiş olsun ve destek ziyaretinde bulunarak, Türk bayrağını eğilip üç kere öpüp başına koyduktan sonra "Biz kurtulduk, siz değil biz kurtulduk." dediğini aktardı.
"Bir daha böyle günler görmeyiz"
Milletle beraber bir destan yazıldığının altını çizen Kahraman, "İnşallah bir daha böyle günler görmeyiz." ifadesini kullandı.
Kahraman, güvenliği sadece askeri ya da polisiye tedbirlerle sağlamanın yanıltıcı olacağını belirterek, sosyal güvenlik, milli politika, psikolojik güvenlik konularının da fazlasıyla üzerinde durulması gerektiğini kaydetti.
"Güvenliğin sosyal ve psikolojik boyutunu ihmal ettiğimizde, göklerde uçarken övündüğümüz F16'ların bombalarını üzerimizde görmüş oluruz." diyen Kahraman, geçmiş nasıl ki ortak ise geleceğin de ortak olduğunu dile getirdi.
Kahraman, Müslümanların birbirleri üzerine nüfuz tesis ederek geleceklerini oluşturamayacaklarını belirtti.
DAEŞ'in, Suriye ve dünyanın başka ülkelerinde yaptığı vahşet nasıl İslam adına onaylanmıyorsa 15 Temmuz'da halkın üzerine bomba yağdıranları da Müslüman olarak kabul etmediklerini bildiren Kahraman, milletin onayını almamış hiçbir işin de başarılı olma şansı bulunmadığını söyledi.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, TBMM ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne bomba atacak kadar gözü dönmüş canilerin de esasında başarılı olmak gibi bir hedefleri bulunmadığını, esas hedefin kaos yaratmak olduğunu ifade etti. Kahraman, "Onlar başaramadı. Ama bizim de işimiz yeni başladı. Bu fesat yuvalarının yeniden canlanmaması için bundan sonra yapmamız gereken şey maddi ve manevi kalkınmaya odaklanmaktır. Manevi kalkınmayı asla ihmal etmemektir." diye konuştu.
Maruz kalınan darbe girişiminin gözlerdeki perdeyi de kaldırdığını anlatan Kahraman, büyük çoğunluğun da kendine yeni geldiğini, derin bir uykudan uyananlar bulunduğunu sözlerine ekledi. (AA)