Çavuşoğlu: 2,4 milyar ümmet kimsesiz değil
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Dünyadaki 2,4 milyar ümmetten de sorumluyuz. Çok şükür ki 2,4 milyar ümmet kimsesiz değil. Güçlü Türkiye var. Bu anlayışla çalışıyoruz. Sorumluluğumuzun bilincindeyiz." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Kepez ilçesindeki Mimar Sinan Kongre Merkezi'nde Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Antalya Şubesince gerçekleştirilen "Dostlar Meclisi" toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye'nin zor günlerden geçtiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, her türlü belayla mücadele ettiklerini ifade etti. 15 Temmuz'da bir darbe girişimi yaşadıklarını anımsatan Çavuşoğlu, darbelerden çok çekmiş bir ülke olarak darbenin nelerle sonuçlanabileceğini çok iyi bildiklerini ancak milletin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde darbeye 'dur' dediğini belirtti. Darbecilerin, darbe girişiminden sonra da durmadığını ve bu sefer terör örgütlerini Türkiye'nin üzerine saldığını ifade eden Çavuşoğlu, "FETÖ kendisini başka kimliklere bürümeye başladı. En son Rusya Büyükelçisinin Ankara'da öldürülmesi olayı. Bir polis memuru. Biz ona polis memuru diyemeyiz. O bir hain. Darbe girişiminde bulunanlara da asker diyemeyiz. Bunlar yıllarca devletin içine sızmış hainler. Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerini bozmak istediler. Rusya ile attığımız bazı adımları engellemek istediler." diye konuştu.
"Millete güveniyoruz"
Türkiye'yi karıştırmak isteyenlerin ülkenin bölünemeyeceğini ve parçalanamayacağını anlayamadığını dile getiren Çavuşoğlu, şu değerlendirmede bulundu: "Şehadet şerbetini içmek için sırada bekleyen 10 milyonlar var bu ülkede. Bunları aşarız, aşacağız. Başka şansımız yok. Millete güveniyoruz. Hain tuzaklar karşısında tuzakların en hayırlısını kuran Rabbimize güveniyoruz, sığınıyoruz. İçeride ve dışarıda mücadelemizi de yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Yılgınlık yok. Yavaşlamak, durmak yok. Vatan millet sevgisinde tereddüt yok. Fırat Kalkanı Harekatı'nda şehitler verdik. Barış dinini istismar edenler İstanbul'da, Gaziantep'te sivil vatandaşları hedef almışlardı. Orada bunları yok etmezsek tekrar gelecekler. PKK'lı hainleri nasıl Kandil'e gidip orada vuruyorsak Türkiye'nin güvenliği için DAEŞ'i de sınırın öbür tarafında etkisiz hale getirmemiz lazım. Bundan sonra içeride nasıl etkili mücadele ediyorsak dışarıda da stratejimizi değiştiriyoruz. Yurt dışında yaşayan ve PKK üyesi olanlara da vatandaşlıktan çıkarma dahil her türlü tedbiri alacağız. Almanya'da benim vatandaşıma zulüm edecek biz de birşey demeyeceğiz. Yok öyle bir şey."
PKK ve FETÖ ile mücadele ederken ekonomiyi de güçlendirmeleri gerektiğini anlatan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, "Devlet de iş adamları da yatırım yapacak. Devlet sizin yatırım yapmanız için imkan sağlayacak, bürokrasiyi azaltıp teşvik verecek. Büyük projelerimize de devam edeceğiz. Avrasya Tüneli'ni açtık. Üçüncü köprüyü açtık, üçüncü havalimanında da baya mesafe aldık." dedi.
"2,4 milyar ümmet kimsesiz değil"
"Halep'teki sorunu çözmezsek kim imdata yetişecek?" diyen Çavuşoğlu, "Hangi Müslüman ülke imdada koştu. Biz el uzatmasaydık bu garibanların hali ne olacaktı. 45 bin insanın hali ne olacaktı. Tüm dünya gördü. Türkiye'yi seven de sevmeyen de Cumhurbaşkanımıza kıskançlıktan dolayı her şeyi söyleyen de bu sefer kaçamadı ve ' Türkiye'den başka yardım eden yok. Türkiye var' dedi. Bunu başkaları bize iltifat etsin diye yapmıyoruz. Dünyadaki 2,4 milyar ümmetten de sorumluyuz. Çok şükür ki 2,4 milyar ümmet kimsesiz değil. Güçlü Türkiye var. Bu anlayışla çalışıyoruz. Sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Anlaşmalar yapıyoruz." açıklamasında bulundu.
"Suriye toprakları üzerinde başkasıyla pazarlık yapmayız"
Suriye genelinde ateşkesin sağlanması gerektiğine değinen Çavuşoğlu şöyle devam etti: "Suriye'de siyasi çözüme geçmemiz lazım. İran'ı da işin içine çekmemiz lazım. Herkesin elini taşın altına koyması lazım. Rusya'dan güçlü bir ortak açıklamaya herkes imza atıyor, ortak açıklama önemli değil, içeriğinde ne var buna bakmak lazım. Bu açıklamada ülke genelinde ateşkes var, siyasi çözüm var, insani yardım var, BM kararları var. Nasıl bir Suriye görüyoruz, milli beraberliği var. Herkesi kapsayan yönetim anlayışı var. Geleceği inşa etmek için biz bu adımları atmazsak kim yapacak? Yok efendim 'Halep'i mi sattınız?' Niye satalım Halep'i. Halep'te zalimi de zulmü de gördük. Suriye toprakları üzerinde başkasıyla pazarlık yapmayız. Suriye topraklarında gözümüz yok. Yok efendim 'Esad'ı mı tanıdınız?' Ne alakası var Esad'ı tanımakla.
Cenevre'de müzakereler kimler arasında yapıldı. Muhalefetin temsilcileri ve rejimin temsilcileri. Şimdi siyasi bir çözüm istiyorsanız ortada iki taraf var, rejim tarafı ve muhalefet tarafı. Bunları bir araya getirmek 'Esad kalsın' demek değil ki. Üstelik ben 'kalsın' desem o 'kalsın' dese önemi var mı? Suriye halkı ne diyor bu önemli. Onları kim razı edecek, mümkün mü? 600 bin insanı öldürmüş zalim kişiyi mazlum insanların kabullenmesi mümkün mü? Esad'a razı olmak gibi bir şey yok. Böyle yorumlar çıkıyor, hiç alakası yok. Bizim görüşümüz belli. 600 bin kişiyi öldürmüş insan Suriye'yi birleştiremez ve birleşik Suriye'nin geleceğinde yer alamaz. Nasıl olacağını bilen varsa gelsin anlatsın. Bu yapılanların unutulacağını mı zannediyorsunuz, unutulmaz. Herkesin kabulleneceği bir yönetim olması lazım."
İnsani dış politikalarını çok başarılı bir şekilde sürdürmeye devam ettiklerinin altını çizen Çavuşoğlu, "Yıllık 1,7 milyar dolar insani yardım yaptığımızı öve öve anlatıyorduk. 2015 yılı sonu itibariyle 7,1 milyar dolar insani yardım yapan bir ülkenin evlatlarıyız. Gurur duyuyoruz." dedi.
Avrupa Birliğiyle Gümrük Birliği Anlaşmasının güncellenmesi konusunda hemfikir olduklarına işaret eden Çavuşoğlu, "Engelleri kaldırıyoruz. Vizeleri kaldırıyoruz. Avrupa Birliğiyle bugün yaşadığımız en büyük sorunlardan bir tanesi, vize serbestisi anlaşmasının uygulanmasındaki gecikme. Son önerimizi toparladık, AB'ye vereceğiz. Kabul eder ya da etmez. Etmezse bu sefer diğer anlaşmaları askıya alınması konusunda gerekli adımları atarız, bunları da kendilerine söyledik. Bu tehdit ya da blöf değildir. En doğal hakkımızdır. Anlaşmaların gereğidir. 3 anlaşma imzaladık ya üçünü de onaylayacağız ya da hiçbirini onaylamayacağız." diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı sistemi
Cumhurbaşkanlık sistemiyle Türkiye'nin daha güçlü olacağını ifade eden Mevlüt Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "Bu sistem ile koalisyon devri bitecek. Cumhurbaşkanı, başbakan gibi Türkiye'de yönetimin başında olacak. Çift başlılık gidecek. Çift başlılık güzel bir şey değil. Kardeşi kardeşi düşürür. Cumhurbaşkanlığı sistemini çok iyi anlamak ve anlatmak lazım. Buna karşı çıkanlar var. PKK ve ona bağlı siyasetçilerin karşı olduğunu görüyoruz. 'Yok diktatör' olacakmış diye halka yanlış şeyler söylüyorlar. Buna halk karar verecek. Sen bırak halka güven. Halkın sağduyusu herşeyi çözer. Lise yıllarımdan bu yana bir hayalim gerçekleşiyor. 'Başkanlık, cumhurbaşkanlığı sistemi, partili başkanlık' adı ne olduğu önemli değil. Bu sistemi ben hep üniversite yıllarımdan bu yana hep savunurum. Çok panellere katılıp düşüncelerimi söylerdim. Türkiye'ye uygun bir sistemdir. Bu hayalimizi de inşallah gerçekleştireceğiz. Halk kimi uygun görürse onu seçer. Bırakalım halk gerekli kararı versin.
Bir siyasi partinin 'kan dökeriz yine geçirtmeyiz' demesi çok anlamlıdır. Sen iktidara gelemiyorsan bu benim suçum değildir. Eksikliği kendinde arayacaksın. Halkın değerlerinden uzak olmayacaksın. Halkın içinde olacaksın, dertlerini anlayacaksın. Taş üstüne taş koyacaksın, hizmet edeceksin ki vatandaş seni alternatif olarak görebilirsin. Alternatif olarak görülmüyorsun. Kendi içindeki yapılardan dolayı günde 3 defa karar değiştiriyorsun. Halk sana nasıl güvensin? Dış politikasını sana verir mi? Soydaşlarını sana teslim eder mi? Eğitimini sana verir mi? Vermez. Zamanında ele geçirdiğin zaman eğitim konusunda yasakları unutmadın mı? Hala aynı zihniyettesin. Okullardaki din eğitimini 'çarpık din sistemi' diye adlandırırsan bu millet seni iktidarın yakınından bile geçirmez. Demokrasi ile işbaşına gelemiyorsun darbeleri destekle, terörü destekle, yurt dışında Türkiye'yi her yere şikayet et. Bir de bu moda şuanda. Eskiden biz yurt dışında Ermenilerle, Kıbrıs Rum lobisiyle mücadele ederdik şimdi içerideki arkadaşların karalamasıyla uğraşıyoruz."
Çavuşoğlu'ndan önemli açıklamalar
Bakan Çavuşoğlu, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Kemer'de ilçesinde bir otelde düzenlenen 3. Muhtarlar İstişare Toplantısı'na katıldı.
Toplantıda, Antalya ve ilçelerinden 909 muhalle muhtarına seslenen Bakan Çavuşoğlu, yaşanan tüm zorluklara rağmen Türkiye'de yatırımların devam ettiğini, önemli projelerin tamamlanarak bir bir hizmete girdiğine işaret etti.
"Herkes 3'üncü havalimanı kıskançlığını açığa vurmaya dursun, biz bu arada 3'üncü köprüyü hizmete açtık." diyen Çavuşoğlu, Avrasya Tüneli'nin açılışı ile ecdadın 200 yıllık hayalinin gerçekleştirildiğini, Kanal İstanbul'dan, Edirne'den Kars'a hızlı tren projelerine kadar diğer mega projelerin de bir bir hayata geçirileceğini bildirdi.
İçeride ve dışarıda kimseden korkmadıklarını, önlerine set vuran herkesle mücadele edeceklerine vurgu yapan Çavuşoğlu, "Gücümüzü önce Allah'tan sonra milletimizden alıyoruz. Siz muhtarlarımızdan, mahallelerimizden, köylerimizden, 80 milyondan alıyoruz. Biz karşımıza çıkarılan engellerin amacının ne olduğunu biliyoruz. Türkiye'nin istikrarını hedef aldıklarını, o yüzden yeni cumhurbaşkanlığı sistemine de karşı çıktıklarını biliyoruz." diye konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, FETÖ ile PKK ile DEAŞ ile mücadelenin sonuna kadar süreceğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Sınırlarımızın içinde, sınırlarımızın dışında mücadelemizi sürdüreceğiz. El Bab'da Türk askerinin ne işi varmış. Peki oradaki DEAŞ gelip bizim vatandaşımızı hedef almıyor mu? Gaziantep'te sivilleri, masum insanları öldürmüyor mu? İstanbul'un göbeğinde bombayı patlatmıyor mu? Benim görevim, benim yükümlülüğüm o hainler neredeyse bulup cezasını kesmek değil mi? Kalleş PKK ile şehir içinde de mücadele ediyoruz. Onlar mertçe askerimizin, polisimizin karşısına çıkamaz. Onlara dağlarda, saklandıkları mağaraların içine bombaları atıyoruz, hepsini paramparça ediyoruz. Onlar kalleştir, FETÖ de kalleştir. İşte Rus Büyükelçisi Andrey Karlov'u arkadan vurmuştur. Tam FETÖ'ye yakışan bir davranıştır, hainliktir. Nasıl PKK'yı Irak dahil sınır ötesinde gidip vuruyorsak DEAŞ de neredeyse orada gidip yok etmemiz lazım. Biz gidip yok etmezsek onlar bize gelir. Ülkenin birliğini bütünlüğü korumak için, şehitlerimizin bize emaneti olan bu toprakları korumak için düşmanın her türlüsüyle mücadele etmeye devam edeceğiz."
"Çok sayıda haini getirttik"
FETÖ ile içeride ve dışarıda mücadelenin sürdüğünü yineleyen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Yurt dışından çok sayıda haini getirttik. Bazı ülkeler bizden rica ediyor 'açıklamayın' diye. Bugüne kadar 80'den fazla kurumunu ya devraldık ya kapattık. Gine'de 5 okulu devraldık. 2 tanesine şehit Ömer Halisdemir'in ismini verdik. Şehitlerimizi Gine'de bile yaşatacağız." dedi.
Türkiye'nin sorumluluğunun sadece 781 bin kilometrekare içinde yaşayan 80 milyon nüfusa olmadığını, yurt dışında yaşayan vatandaşların hakları, soydaşların hukuku, akraba toplulukların haklarının da kendi sorumluluklarında olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Dünyada yaşayan yaklaşık 2 milyar ümmetin sorumluluğu bizdedir." ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, Halep'te 50 bine yakın insanın bombaların altında sıkışıp kaldığını, fakat Halep'e Türkiye dışında duyarlılık gösteren başka bir ülkenin bulunmadığını söyledi. Halep'te sıkışıp kalan insanların sorumluluğunun da Türkiye'de olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Eğer orada abluka içinde, kuşatılmış, bombalanmış, açlığa terk edilmiş, zulümle öldürülen insanlara duyarsız kalırsak o zaman biz Müslümanlığımızdan da utanırız, insanlığımızdan da utanırız. Çanakkale'yi savunurken 'Çanakkale geçilmez' derken orada 6 bin Halepli vardı. Dolayısıyla biz Haleplilere karşı duyarsız kalırsak tarih bizi affetmez. Bu dünyanın da öbür dünyanın da hesabını veremeyiz." diye konuştu.
Türkiye'nin sadece Halep'teki insanlar için değil tüm Suriye'de barış sağlanması, ateşkes yapılması için çalıştığını anlatan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Barack Obama ile Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile diğer ülkelerden pek çok lider ile sık sık görüşmeler yaptığını, kendisinin de muhataplarıyla gerekli görüşmelerde bulunduğunu bildirdi. Çavuşoğlu, bütün bunlar için Türkiye'nin bir çıkarı bulunmadığını, sadece insanlık için çaba sarf ettiğini vurguladı.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin dünyanın en büyük ekonomisi olmadığını, fakat insanlık için en çok çaba gösteren ülkenin Türkiye olduğunu belirterek, sadece geçen yıl 3,2 milyar dolar insani yardım, 3,9 milyar dolar da kalkınma yardımı yapıldığını dile getirdi.
"Rusya sözünde durmuştur"
Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesi için çaba sarf edildiğini, engellerin de bir bir kalktığını ifade eden Bakan Çavuşoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ama ticaret yapacağız diye prensiplerimizden taviz vermedik. Hele hele insanlığı satmadık. Geçmişte Suriye ile ilgili Rusya'yı da eleştiririz, başka ülkeleri de. Hele hele oradaki rejime destek veren, oraya milisler gönderen bazı ülkeleri de eleştiririz, hakkımızdır. Ama son süreçte, ateşkes için, insani yardım için, o insanları kurtarmak için ve bundan sonra Suriye geneline ateşkesi yaymak için yaptığımız tüm çalışmalarda Rusya sözünde durmuştur. Sonuna kadar arkasında durmuştur. Hatta ihlal edenlere de gerekli uyarıyı yapmıştır. Aynı şekilde Türkiye de sözünde durmuştur. Bu dönemde Rusya ve Türkiye özellikle bu stratejik konularda birbirine güvenmiştir. Türkiye ve Rusya birbirine güvenebileceğini anlamıştır. Önümüzdeki süreçte yaş sebze ve meyve dahil ticaretin önündeki tüm engeller de kalkacaktır. Bunu da çiftçilerimize söyleyebilirsiniz. Bunun için görüşmelerimizi devam ettiriyoruz. Her türlü engellerin kalkması için gece gündüz çalışıyoruz. Bizim arzumuz şudur, dostluğa yakışır şekilde, ticaretin ve insanların önünde hiçbir engel olmaması lazım, tüm engellerin kalkması lazım."
"Antalya'nın açık çeki var"
Çavuşoğlu, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in seçildiği günden bu yana ilçe belediyeleri ile muhtarlarla koordineli çalışarak önemli projeleri hayata geçirdiğine değinerek, Antalya milletvekilleri olarak kendilerinin de Ankara'ya gelen her türlü işlemi en hızlı şekilde yaptırmaya gayret gösterdiklerini belirtti.
Ankara'da Antalya'nın açık çeki bulunduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Antalya'nın Ankara'daki kredisi çok yüksek. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın Antalya'ya açık çeki var." diye konuştu.
Antalya'daki yatırımlarla ilgili bilgi veren Çavuşoğlu, Korkuteli-Elmalı, Elmalı-Finike, Demre-Kaş arasına duble yollar, tüneller yapılacağını, Batı Çevre Yolunun bitmek üzere olduğunu, Kuzey Çevre Yolunun da hızlı bir şekilde yapılacağını, kentin dört bir yanına baraj ve gölet yapılacağını, ayrıca Antalya'dan Gazipaşa'ya otoban yapılması için hazırlanan projenin ihale aşamasına geldiğini bildirdi.
Antalya'dan Konya'ya, Konya'dan Aksaray'a, Kapadokya'ya ve Kayseri'ye kadar 4 aşamalı hızlı tren projesi bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, hızlı tren ihalesinin en kısa zamanda yapılacağını dile getirdi.
Çavuşoğlu, Antalya'nın bir eğitim merkezi olmasını arzuladıklarını ifade ederek, kentte halen 5 üniversite olduğunu, üniversite sayısını 10'a çıkarmak istediklerini sözlerine ekledi. (DHA / AA)