'Müslümanlar Avrupa'nın bir parçasıdır'
Tarihi açıdan Müslümanların Avrupa'nın bir parçası olduğunu söyleyen Oxford Üniversitesi Çağdaş İslam Araştırmaları Bölümü’nden Prof. Dr. Tarık Ramazan, "Kimse bana İslam nedir, değerleri nelerdir, özünde neyi anlatıyor sorularını yöneltmiyor. Hep savunma pozisyonuna konuluyorum ve neden toplum için tehlike oluşturmadığımı anlatıyorum" dedi.
Fransa’da meydana gelen kanlı olayların ardından gözler ülkede bulunan Müslümanlara çevrildi.
Charlie Hebdo saldırısının zanlıları Koachi kardeşlerin, eylem esnasında ‘El Kaide’nin Yemen kanadındanız’ dediği iddia edildi.
Eylemin ardından Müslüman toplumunu tedirgin edici olaylar da patlak verdi. Ülke genelinde bir kaç cami saldırıların hedefi oldu.
İslam alemi ile birlikte Fransız hükümeti de eylemlerin dine mal edilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
Charlie Hebdo dergisine yapılan saldırıyı ilk kınayanlardan biri Drancy İmamı Hasan Chalghoumi’ydi.
Chalghoumi, “Neden gençlerimizi bu tür olaylara alet ediyorlar. Bu Fransız gençler kendi ülkelerine karşı savaşıyor. Mali de, Suriye’de, diğer ülkelerde cihatçı olarak savaşa katılıyorlar. Siyasiler, hukukçular, sivil toplum, herkes kendi sorumluluğunu yerine getirmeli. Bu sorunun üstesinden gelmek için yeterli çaba harcanmıyor.” dedi.
Euronews muhabiri Isabelle Kumar, Avrupalı Müslümanların bakış açısını Oxford Üniversitesi Çağdaş İslam Araştırmaları Bölümü’nden Prof. Dr. Tarık Ramazan’a sordu. Tarık Ramazan, medyanın İslam dinini tanımak yerine Müslümanları savunma yapmaya ittiğine dikkat çekti.
Bu gençler niçin böyle bir saldırı düzenledi?
Bunun birçok sebebi var. Ancak saldırının ilk nedeni bence bu gençlerin İslamı anlayış biçimindeki hatadır. Bunu Suriye ve Irak’ta görüyoruz. Aşırı radikaller Müslümanların Batılı ülkeler karşısında her konuda haklı olduğunu, Müslümanların Batılı ülkeler örneğin Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından baskı altına alındığını düşünüyor. Ancak bu elbette çok yanlış bir düşünce.
Bazıları Fransa’daki uyum sürecinin başarısız olduğunu belirtiyor.
Hayır, genel itibarıyla bunun uyum süreci ile bir ilgisi yok. Fransa ve Avrupa’daki Müslümanların büyük bir çoğunluğu bulundukları ülkelerin kültürüne ayak uydurmuş durumda. Ancak Batılı birçok kişi aynı görüşte ve fevri davranarak Müslümanları suçluyor. Bu çok sıra dışı bir saldırı ve uzun vadede bu duruma bir şey yapamazsınız. Tarihi açıdan Müslümanların Avrupa’nın bir parçası olduğunu hatırlatırsak tekrar aynı soruları sorup cevaplamanın bir anlamı olduğunu düşünmüyorum.
Sizce Fransa’da ırkçılık artıyor mu?
Hayır, böyle bir şey düşünmenin bile hata olduğu kanısındayım. Bu ülkede ırkçılar olmasına rağmen Fransa ırkçı bir ülke değil.
Şu anda İngiltere’de yaşıyorsunuz. İki ülkeyi kıyasladığınız zaman size göre Müslüman toplumlara karşı davranış farklılıkları bulunuyor mu?
Şöyle bir gerçeklik var. Almanya, Belçika, Fransa ve İngiltere’de farklı uluslar bir arada yaşıyor ve özellikle Birleşik Krallık’ta güçlenen aşırı sağ Bağımsızlık Partisi Müslümanları bir öcü gibi görüyor ve Avrupa’yı tehdit ettiğini düşünüyor. Ben tam tersini düşünüyorum. İslam dini hem Batılı hem de Avrupa’ya aittir. Bunu göz önüne almalı ve geleceği beraber inşa etmeliyiz.
Sizce "teröristler" aşırı sağ düşünenleri daha da sertleştirip İslamofobi yaratarak radikal grupları kışkırtmaya mı çalışıyor?
Yapmak istedikleri şey İslamafobiyi beslemek ve bir ayrılık ortamı oluşturmak. Bu düşüncenin karşısında durmalıyız. Ben her yerde Müslümanlara düşündüklerinin aksini yapmalarını söylüyorum. Kendinizi toplumdan izole etmeyin, aşırı tepkiler vermeyin, sakin davranın, insan içine çıkın ve sessizlerin sesi olun diyorum. Çünkü sessiz çoğunluk bu olanlara tamamen karşı durumda.
Son olarak, İslamın şiddet içeren bir din olduğu ve bu şekilde insanları korkuttuğu düşüncesi yayılıyor. Sizce bu düşünce böyle algılanmaya devam edecek mi?
Sanırım ne olacağını şu anda kestiremeyiz. Müslümanların geneli ile kıyaslarsak bu olanlar çok aşırı düzeyde.
Ancak bu düşünce yayılıyor…
Evet ama olanlar çok marjinal. Medya programlarında, bana yüzde 90 oranla İslam ne değildir diye soruluyor. Kimse bana İslam nedir, değerleri nelerdir, özünde neyi anlatıyor sorularını yöneltmiyor. Hep savunma pozisyonuna konuluyorum ve neden toplum için tehlike oluşturmadığımı anlatıyorum. Neden size ben kimim ve bu topluma nasıl bir katkı sağlayabilirim gibi soruları cevaplamıyorum. Batıdaki İslam algısı sizin bakış açınız hep olumsuz yöne yoğunlaşıyor. Sonuçta ben de sizin gibi Batılı biriyim ve aynı zamanda Müslüman toplumun bir parçasıyım. (Euronews)