Eski Suudi İstihbarat Şefi: BAE’nin normalleşme kararını eleştirenleri kınıyorum
Eski Suudi istihbarat şefi Bandar bin Sultan, Pazartesi günü Suudi Arabistan'a Ait El-Arabiya TV'ye verdiği röportajda, Filistinli liderlerin İsrail ile uzlaşma fırsatlarını kaçırdığını ve Suudi Arabistan'ın düşmanlarıyla aynı safta durduklarını söyledi.
Bin Sultan, el-Arabiya ile ilgili 40 dakikalık bir konferansta, arşiv görüntüleri ile sert ifadelerde bulundu. Suudi-Filistin ilişkilerinin tarihine değinen Bin Sultan, Filistin liderliğini, İsrail ile bir anlaşmaya varmak için kaçırılan fırsatların yeniden doğduğunu söyledi.
Bin Sultan’ın konuşmasından bazı kesitler ise şöyle;
-Suudi Arabistan olarak Filistin davasına sahip çıktık, Filistinli liderler ise davaya sahip çıkamadılar, İsrail ise barışık olmasını istedik, onlar ise düşmanlarımızla hareket ettiler.
-Filistin haklı olmadığı halde eylemlerine destek olduk, ancak onlar bizim istediğimiz şekilde hareket etmediler. Filistin liderleri ve Filistin halkı bizi hayal kırıklığına uğrattı.
-Biz iki devletli bir çözüm istedik, zira Veliaht Prens Bin Selman 2017’de Atlantic Monthyl gazetesine verdiği demeçte bunu dile getirdi.
-Suudi Arabistan, uzun zamandır İsrail ile gizli bağlara sahiptir. Son haftalarda, Riyad'ın İsrail, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri arasında açık ilişkiler Kuran ABD aracılı anlaşmalar olan Abraham Anlaşmalarındaki potansiyel rolü etrafında çok fazla spekülasyon ortaya çıktı. Yapılan eleştirileri kabul etmiyoruz.
-1948 bölünme planını hem de Mısır ile 1979 Camp David anlaşmaları her ikisi de bir Filistin devletinin kurulmasına veya Filistin öz yönetimine yol açabilirdi. İsrail’in Batı Şeria'da iyice yayılırken, Filistin her iki planı da statükoya tercih etti. Filistinliler bir anlaşmaya varmayı reddetti. İsrail nüfuzunu arttırmak için çalışıyordu, Araplar ise birbirleriyle meşguldü. Filistinliler ve liderleri bu anlaşmazlıkları Araplar arasında yönetti.”
Bin Sultan, “Filistinli gruplar El Fetih ve Hamas arasında arabuluculuk ettiği görüşmeleri de anlattı. Bin Sultan'a göre, Gazze Şeridi'nin kontrolü için 2007 mücadelesinden bu yana anlaşmazlık içinde olan her iki hareketi de tatmin eden bir anlaşmaya varmak yerine, karmaşık bir diplomasi hakim oldu. Yapılan anlaşmalara rağmen, verilen sözlere bağlı kalmayıp, birbirilerine komplo kurmaya başladılar.”
-Filistinliler ve muhafazakar Körfez monarşileri arasındaki ilişkiler yıllardır azalıyor. Filistin Yönetimi 2014'ten bu yana BAE'den yardım almadı, Suudi Arabistan ise Hamas üyelerini 2017 yılına kadar topraklarında agresif bir şekilde hapse atmaya ve kovuşturmaya başladı.
-Ağustos ayı ortasında İbrahim anlaşmaları ilan edildiğinde, Filistinliler BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed'in fotoğraflarını yakmak için sokaklara döküldü. Filistin Başkanı Mahmud Abbas, BAE’nin İsrail ile normalleşme kararını “sırtında bir bıçak " olarak nitelendirdi.
Bin Sultan'a göre, Filistinlilerin normalleşme anlaşmalarını eleştirmek için kullandıkları söylem “Körfez ülkelerinin liderliğine karşı bir başkaldırı” olarak değerlendirdi ve tutumu kınandıklarını belirtti.
Bin Sultan, "Bu düşük söylem seviyesi, davaları için küresel destek almak isteyen yetkililerden beklediğimiz şey değil" dedi.
Filistin liderliği İran ve Türkiye ile yan yana geldi
Eski Suudi istihbarat şefi, Filistin liderliğini muhafazakar Körfez monarşilerine karşı İran ve Türkiye ile yan yana gelmekle suçladı.
"Şimdi Filistinlilerin müttefikleri kimlerdir? Filistin davasını Filistin halkının davasını bahane olarak kullanan İran mı?... Yoksa Hamas liderlerinin Hamas'a ve Filistin davasına destek konusundaki tutumundan dolayı teşekkür ettiği Türkiye mi?"
Bin Sultan, 30 yılı aşkın bir süredir Washington'da Suudi Büyükelçisi olarak görev yaptı ve Riyad'a döndükten sonra birçok üst düzey istihbarat pozisyonunda görev yaptı. 2012'den 2014'e kadar Suudi Arabistan'ın güvenlik hizmetlerini yönetti ve on yıldan fazla bir süredir Suudi Ulusal Güvenlik Konseyi'ni yönetti. (Hürseda Haber)