Peygamber Aşıkları Wiesbaden'de Buluştu
Avrupa Peygamber Sevdalıları'nın, bu yıl Avrupa'da 30 ayrı yerde düzenleyeceğini duyurduğu Kutlu Doğum Programları çoşkulu anlara sahne oluyor. Almanya'nın Wiesbaden şehrinde gerçekleşen Kutlu Doğum programı da, büyük bir coşku ile ihya edildi.
ALMANYA - Türkiye’den Diyanet Teşkilatı'ndan Ahmet Şeker Hoca’nın Kur’an tilaveti ile başlayan program, Vahdet Camii adına Abdulkadir Çiçek’in Almanca ve Kürtçe selamlama konuşması ile devam etti.
Selamlama konuşmasının Almanca bölümünde Allah Resülü (sav)‘in şahsında bütün nebi ve resullerin veladetlerini selamladıklarını söyleyen Çiçek, “O’nun sevgisi hepimizi bugün buraya toplamıştır. O yüce ahlakı tamamlamak için gönderildi” diyerek Kürtçe selamlamaya geçti.
“Kişi Sevdiği İle Beraberdir”
Kürtçe selamla konuşmasında peygamber sevgisinin ne olduğu ve nasıl olması gerektiğine değinen Çiçek, bu sevginin bir bedelinin olması gerektiğini ve bunun hayata yansıyıp pratiğe geçmesi gerekliliğine vurgu yaptı. Konuşmasında bir sahabenin Allah Resulü (sav)’e kıyameti sorduğunu, Allah Resulü’nün sahabeye “sen kıyamet için ne hazırladın?” diye sormasına, sahabenin “Allah Resulü’nü sevmeyi hazırladığını” söylediğini siyerden bir anekdotla aktaran Çiçek, Allah Resulü’nün bunun üzerine “Kişi sevdiği ile beraberdir” dediğini hatırlattı. Konuşmasının devamında; “O sahabi O’nu nasıl sevmişse bizde O’nu öyle seversek hadisin muhatabı olacağız inşaallah. Nitekim Sahabe-i Kiram O’nu canından, malından ve ailesinden daha fazla sevdiğini ve hayatları ile bunu ortaya koyduğunu” belirtti.
Türkiye’de ve Dünya’da düzenlenen Kutlu Doğum etkinliklerine değinen Çiçek, “Elhamdulillah, halkımızın düzenlenen Mevlid etkinliklerine gösterdikleri yoğun katılımın bu sevginin bir ispatı olduğunu ve günü geldiğinde O’nun davasına sarılacak ve gerektiğinde bedel ödemeden çekinmeyeceklerini” sözlerine ekledikten sonra Kürtçe selamlama konuşmasını bitirdi.
Engin Şeker’in sunuculuğunu yaptığı program, Rehber İlahi Grubu’nun seslendirdiği ezgi ve ilahiler ile devam etti. Salon, “En Sevgiliyi” anmak için akın akın gelen peygamber aşıklarının sık sık getirdiği selavat ve tekbirlerle coştu.
Türkçe Mevlidi kendine has uslübü ile okuyan Ali Zengin’den sonra mikrofona Vahdet Camii İmam Hatibi Muhammed Dündar Hoca davet edildi.
O (sav), İnsanlık Alemi İçin En Güzel Örnektir
Yaptığı sohbete programı organize eden herkese teşekkürlerini ileterek başlayan Dündar, tatil günü olmasına rağmen O’na olan sevgilerini ispat etmek için salonu tıklım tıklım dolduran peygamber aşıklarının peygamberin kardeşliğine aday olduklarını ve bunu burada ispatladıklarını ifade etti.
Konuşmasının devamında canavarlaşmış olan insanlık alemine Hz. İsa (as)’dan yaklaşık 600 yıl sonra gönderilen Hz. Muhammed (sav)’in mübarek veladetlerinin, insanlığın tekrar doğumu ile eşdeğer olduğunu ve bunu ihya etmek için burada bulunduklarını anlatan Muhammed Dündar Hoca, “Hz. Muhammed (sav)’in sadece kız çocuklarının diri diri toprağa gömülmesine son vermesi bile, insaf ve vicdan sahibi herkesin takdir edeceği bir olgu ve insanlık alemi için en güzel bir örnektir” dedi.
Dündar Hoca’nın, Ebu Ukaşe’nin Ayş ismindeki kızını diri diri toprağa nasıl gömdüğünü siyerden bir anekdot olarak anlatması üzerine salonda duygulu anlar yaşandı.
Verdiği örnekten sonra peygamberi tanımak istemeyenlerin bu örneğe bakarak “Alemlere rahmet olarak gönderilen” yüce Resulü tanımaları gerektiğine vurgu yaptı.
Necaşi’nin Ve Habeşistan’ın Günümüz Yansıması Almanya’dır
Sohbetine, Avrupalı filozofların Hz. Peygamber hakkında yazdıkları övücü mektuplar üzerine Üstad Bediüzzaman’ın; “Ümit ediyorum ki gelecekte Avrupa’da bir devlet, İslam’a ve Müslümanlara hizmet edecektir. İslam’ı tanıyacak, Hıristiyanlık ve Hz. İsa (as)’dan bir şey talep etmeyecektir. Hz. İsa (as)’ın gerçek mesajını anlayacaktır.” değerlendirmesi ile devam eden Dündar, “Ben öyle ümit ediyorum ki bu devlet Almanya’dır. İnşallah Necaşi’nin ve Habeşistan’ın günümüz yansıması olacaktır.” dedi.
Avrupalı devletlere ve ev sahibi devlete hitaben; bir kısım Müslümanların yanlış tutumları kardeşlik, sevgi, barış ve esenlik olan İslam’a mal edilmemesi gerektiğine değinen Dündar Hoca, bu muhabbet etrafında birbirlerine kenetlenen gençlerin, peygamber sevdalılarının çalışmaları sonucu hazırlanan bu ortamlar sayesinde bu topluma baş belası olmadıkları, bilakis faydalı birer fert olmak için uğraş içerisinde olduklarını vurguladı.
Konuşmasının sonunda Wiesbaden Vahdet Camii cemaatinin okumuş olduğu iki bin hatmi, on binlerce salavat ve evrad-ı ezkarı, Hz. Peygamber (sav)’in mübarek pak ruhlarına hediye eden Muhammed Dündar, emeği geçen herkese teşekkür ederek konuşmasına son verdi.
Programın birinci bölümü Vahdet Camii Kız ilahi grubunun okuduğu ilahiler ve Emrullah Kırmızıtoprak’ın seslendirdiği “Sen Yoktun” şiirinden sonra biterek mola verildi.
Moladan hemen sonra “Zalimler ve Mazlumlar” adlı tiyatro gösterimi Rehber Tiyatro Grubu tarafından gösterime girdi. Hz. Bilal (ra)’ın, Hz. Ebu Bekir (ra) tarafından Umeyye’nin zulmünden kurtarılması konusunu işleyen Rehber Tiyatro Grubu, izleyiciler tarafından büyük bir beğeni ile takip edildi.
Vahdet Camii Kız Kur’an Kursu öğrencisi Zehra Fındık’ın okuduğu “Şehit Tahtından Rabbe Gülümser” adlı ilahiden hemen sonra, Vahdet Camii Kur’an Kursu erkek öğrencileri siyer yarışması için sahnede yerlerini aldı. Sahnede iki grup olarak yer alan Kur’an Kursu öğrencilerine sorulan siyer soruları sonrası birinci gelen gruba Dua Yayıncılıktan yeni çıkan eğitim seti hediye edilirken, ikinci gelen gruba ise M. Ali Gönül’ün Hz. Peygamber (sav)’i anlatan kitapları hediye edildi.
Rehber İlahi Grubu’nun Hz. Peygamber (sav) ile ilgili seslendirdiği birbirinden güzel ilahi ve ezgiler ile devam eden program, Muhammed Dündar Hoca’nın okumuş olduğu İsm-i A’zam ve kapanış duası ile son buldu.
(Hasan Kuyuldar, Mustafa Bulanık - Hürseda Haber)