Trump kazandı, İslamofobi arttı
8 Kasım'da Cumhuriyetçi Donald Trump'ın başkan seçilmesinin ardından ABD'de 700'den fazla İslamofobik ve ırkçı taciz veya göz korkutma olayı yaşandığı bildirildi. Öte yandan farklı dinlerin temsilcilerinden Amerikalı Müslümanlara destek geldi.
Güney Yoksulluk Hukuk Merkezi, Trump'ın başkan seçilmesinden sonraki bir haftayı kapsayan nefret suçlarına ilişkin bir araştırma yayımladı.
Araştırmaya göre 9-16 Kasım tarihleri arasında ülke genelinde 700'den fazla İslamofobik ve ırkçı taciz veya göz korkutma olayı yaşandı. Söz konusu olaylar arasında Müslümanları, siyahileri, Yahudileri ve diğer bazı etnik ve dini kökenlileri hedef alan çok sayıda sözlü taciz veya korkutma vakası olduğu kaydedildi.
Ön seçim sürecindeki İslamofobik ve "yabancı düşmanı" söylemleriyle tepki toplayan Trump, başkan seçildikten sonraki ilk canlı yayınında CBS kanalında, söz konusu saldırıların durması çağrısında bulunmuştu.
ABD'deki en önemli Müslüman hakları savunucusu kurumlardan Amerikan-İslam İlişkileri Konseyinden (CAIR) yapılan açıklamalar, seçimlerden sonraki süreçte ülke genelinde Müslümanları hedef alan sözlü taciz ve göz korkutma gibi nefret suçlarında ciddi artışlar olduğunu ortaya koyuyor.
Geçtiğimiz günlerde ABD Federal Soruşturma Bürosunun (FBI) 2015 yılına ait yayınladığı raporda, ülkede Müslümanlara yönelik nefret olaylarının, bir önceki yıla göre yüzde 67 artış gösterdiği açıklanmıştı.
ABD medyasında, FBI’ın yayınladığı rapor tarihlerinin Paris’te ve San Bernardino’da düzenlenen terör saldırılarından önceki zaman dilimine ait olduğuna dikkat çekilerek, son zamanlarda ve özellikle de seçim kampanyası döneminde bu rakamın daha da arttığı kaydedilmişti.
Farklı dinlerin temsilcilerinden Amerikalı Müslümanlara destek
ABD’nin başkenti Washingtonki Mescid Muhammed’e gelen farklı dinlerden temsilciler, Müslümanlarla dayanışma içerisinde olduklarını açıkladı.
Farklı dinden temsilciler, başkentte Amerikalılar tarafından inşa edilen ilk cami olarak bilinen Mescid Muhammed’e gelerek Müslümanlarla birlikte cuma namazında yer aldı.
"Omuz omuza Müslümanlarla birlikte duruyoruz" adı verilen organizasyonda, Hristiyan ve Yahudi dini temsilciler cuma namazı öncesinde caminin önünde buluşarak basın açıklaması yaptı.
Goergetown Üniversitesi hahamlarından Rachel Gartner, yaptığı konuşmada, Tevrat’tan bir bölüm okudu. Gartner, şunları söyledi:
"Bizim dini kitabımız bize ‘Neredeydin?’ sorusunu sorar. Biz de bu zor zamanda Müslüman kardeşlerimizin yanında durarak bu soruya cevap vermeye çalışıyoruz, buradayız. Burada bir Yahudi olarak bulunuyorum. Ülkemizde Müslüman karşıtı söylemin güçlenmesi sonucu buraya geldim. Müslüman halkla birlikte duruyoruz, çünkü Müslümanlar inançlarından dolayı baskı altındalar. Bu ülkede yaşayan Müslümanlar güvenlik korkusu içerisinde olmamalılar."
Trump’ın seçimleri kazanmasının ardından yaptığı konuşmadaki "Bütün Amerikalıların Başkanı olacağız" sözüne atıfta bulunan Gartner, "Amerikalı Müslümanlar da bu toplumun bir parçasıdır ve korku içerisindeler." ifadesini kullandı.
Washington’da bulunan Evancelik Lutherian kilisesi psikoposu Bill Gafkjen de konuşmasında seçim sonrasında Amerika’da yaşayan Müslümanlarla dayanışma içerisinde olunması gerektiğini belirtti.
Gafkjen, Washington’da bazı kiliselerin özel programlar yaparak bölgede yaşayan Müslümanlarla dayanışma programları düzenlediklerini dile getirerek, "Özellikle bugünlerde Müslüman komşularımızda daha da iç içe olmamız gerektiğini düşünüyorum ve biz de bu yönde çalışmalar yapıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Seçimlerden sonra bazı Müslüman arkadaşlarıyla bir araya geldiğini belirten Gafkjen, "Yüzlerinde gördüğüm üzüntü beni çok rahatsız etti. Biz de onlarla omuz omuza durduğumuzu göstermek için bugün burada toplandık. Amerikalıların kendilerine bir soru sorması gerekiyor, hangi tarafta duracaksın? Nefretten yana mı sevgiden yana mı?" sözlerine yer verdi. (AA)