Hak Ehli ve İhanet...
Bismillahirrahmanirrahim
Eskiden Sunni, Şii, Kürt, Türk veya başka mezhep ve ırklar, insanlar ve milletler arasında problem olmazdı. İnsanlar hangi miletten veya mezhepten olursa olsunlar kahramanlıklarıyla veyahut ferasetleriyle ön plana çıkarlardı.
Toplumun içerisindeki ırkı veya mezhebi problemler yaşanmazdı...
Fakat Hz. Adem'den bu yana devam eden ve kıyamete kadar devam edecek olan bir hastalık sürekli varlığını hissettirmiştir.
İhanet!
İhanet İnsanoğlunun varolduğu süre içerisinde hep varola gelmiştir. İhanetinde sınıfları vardır.
Avam halktan birinin ümmete yapmış olacağı bir ihanet belki bir veya daha fazla can kaybına sebep olabilirken,
Alim veya Yönetici sınıfından birinin veya birilerinin yapmış olacağı ihanet bazen bir toplumu, bazen bir devleti ve hatta ümmeti tarih boyunca etkisi altına alacak toplumun ve ümmetin birliğini ve beraberliğini darmadağın edecek neticeler doğurabilir.
O yüzdendirki gözümüzün nuru Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurur: "Bir toplumda alimler ve yöneticiler bozulursa bütün toplum bozulur.”
Hak ile batıl arasındaki mücadelenin tarihi İblis ile Ademe dayanır. Habil ve Kabil ile devam ederek günümüze kadar gelmiştir.
Batıl ehli üzerine düşeni yaparak değişik isim ve sıfatlarla karşımıza çıkar. Bu bazen Kayser ve Kisra olurken, bazende Emperyalist ve Siyonistler olarak yüz değiştirirler fakat karakter yapıları hep aynıdır.
Hak ehlini mağlup etmek. Tarihte ingiliz casusları meşhurdur. Yazmış oldukları eylemleri kitap haline getirip yayınlamışlardır. Oradanda öğrendiğimiz kadar, başarılı olmalarının sebebi onların çok akıllı olmalarından değil, islam ümmetinin genelinin cahil olmasından veya makam ve mevki için kendilerini, davalarını ve hatta ahiretlerini satacak kadar ihanete meyilli olmalarından kaynaklanmaktadır.
Bu casuslar ve ihanet şebekeleri toplumun zayıf noktalarını tespit ettikten sonra yerli işbirlikçi hainlerle beraber oradan saldırarak kapanması zor ve belkide imkansız yaralar açarlar.
Ümmetin zayıf noktası olarak mezhepçilik ve ırkçılığı silah olarak kullanırlar. Ve uzun bir zamandır hala kullanmaktan imtina etmedikleri ve bulmakta zorlanmadıkları alim kılıklı şahsiyetler ve yöneticilerin elleriyle devletleri, milletleri, tarikatları birbirlerine kırdırıyorlar.
İslam ümmetine önderlik eden Seyitlerimizi ve Alilerimizi görmezden gelerek hatta onlara düşmanlık ederek din adına islam dininin gerçek önderlerine düşmanlıkta sınır tanımıyorlar.
Fakat hak ehli her zaman az olmuştur, lakin tarih boyunca hep varolmuştur ve zafer bu yiğit önderlerimizin elleriyle ümmete hediye edilecek günler uzak değildir. (Ahmet Aygın)