Muharrem, Kerbela, Matem ve Yeniden Diriliş Adına…
İçinde bulunduğumuz Muharrem ayının mana itibariyle insanlık âlemi için büyük bir önem arz etmektedir. Ancak bu ayı diğer aylardan daha önemli kılan sayısız nedenler vardır. Bu ayı diğer aylardan daha önemli kılan sebeplerin ilk başında Tevhid mücadelesi gelmektedir. Şirkin, tuğyanın, haramın, tağutun ve türlü pisliğin İslam kılıfıyla icra edildiği bir dönemde,”eğer ayakta kalacaksa din-i Muhammed’in, ey kılıçlar alın canımı” deyip canını ortaya koyan İmam Hüseyin’in kıyam yaptığı aydır Muharrem. Bu vesileyle yaptığınız ibadetler, işlediğiniz hayır-hesenatlar Allah (cc) katında kabul görülmesini niyaz ediyorum.
Şüphesiz her insan bir “alaka” üzerine var edilmiştir. Kişi neyle alakadar olursa, onunla dirilir. İlk insandan günümüze ve kıyamete kadar da böyle sürecektir. Alaka olunduğunuz her ne ise, hesap gününde elinize tutuşturulacak vesika da o olacaktır. O halde “diriliş yurdu”nda alnı pak olanlardan olalım…
O gün “yeniden dirilenler”den olmak için bugün tavrımızı, mücadelemizi ve tercihimizi ortaya koyalım.
Bizim tercihimiz tevhid ve adalet mücadelesidir, ilham kaynağımız ise Hz. İbrahim’dir, Hz.İsmail’dir, Hz.Muhammed’dir, Hz.Ali’dir, Hz,Hasan’dır, Hz.Hüseyin’dir.
Hz.İbrahim’in tevhid mücadelesini anlamayanlar, İsmail’in teslimiyetini bilmesi mümkün değildir.
Kabe’yi, Mina’yı, Merve-Safa’yı idrak edemeyenler, Hac’ı, tavafı ve Rabbine dönmenin hikmetini anlayamaz.
Zebur’un, Tevrat’ın, İncil’in ve Kuran’ın hükmünde inşa edilen barış yurdu “İslam”ın yok edilmesi pahasına sürdürülen savaşları, işlenen cinayetleri görmezden gelirsek, Uhud’u, Hendek’i, Bedir’i, Huneyn’i, Heyber’i yok saymak anlamına gelmez mi?
Kerbela’yı konuşmazsak, geçmişte verilen mücadelelere ihanet etmiş olamaz mıyız?
Kerbela’nın felsefesini anlayamazsak, Uhud’u, Hendek’i, Bedir’i, Huneyn’i ve Heyber’i hangi temel değerlerle savunabiliriz?
İmam Hüseyin’in kıyamı salt bir iktidar/saltanat kavgası olarak yansıtma gayreti içerisinde olanlara karşı susmak mı, konuşmak mı, yoksa “onlar kılıçlarını kana buladılar, biz dilimizi kana bulamayalım” deyip, tarihin karanlık sayfalarında “vicdan yoksunu” olarak yer mi alalım?
Şayet “dilimizi kana bulamamak” doğru bir tercih ise, Allah (cc) Kuran’ı hakem’de neden geçmiş kavimlere ve onların tercihlerine dikkat çekmektedir?
Rabbimiz neden akledin, düşünün, sizin için ibret ve dersler var diyor?
Şüphesiz akleden ve düşünenler için İmam Hüseyin’in kıyamında çıkarılacak dersler, alınacak ibretler vardır.
Dolayısıyla “Adanma” ve “dirilme” önderlerinin belirlediği istikamet üzerine tevhid ve adalet mücadelesini veren İmam Hüseyin’ın Kerbela’ya yol alması salt bir hicret olarak değerlendirilmemesi gerekir. Zillet ve tuğyana boyun eğmeyen İmam Hüseyin, kanıyla tevhidi her türlü pislikten arındırdığını, canıyla da İslam’ı şirkten kurtardığını kabul etmek ve bu doğrultuda ele alınmalıdır.
Bizler ne yapabiliriz deme, birlikte yol alalım!
Bizler, Kerbela’da yaşananları gölgelemek adına öne sürülen iddia ve bidatları bertaraf etmek ve hakikatleri dile getirmek için susmadık, susmayacağız ve her günün Aşura, her yerin kerbela olduğunu dile getirip, kıyam önderi İmam Hüseyin’in sancağınI ayakta tutmaya çalışacağız, ama seninle ey kardeşim…
Hakikati bulmak, doğruyu öğrenmek ve vicdanlı bir tavır almak her bireyin hakkıdır. Hakikati fark edenler ise, bu tarihi olayı dile getirmeye, nesilden nesile aktarma yükümlülüğüne sahiptir. Bu bilinçle bana yoldaş ol, birlikte yol alalım…
Sakın ne gereği var deme, gereksiz yere o kan akmadı kardeşim!..
Eğer İslam için, Tevhid ve Adalet anlayışının yeniden inşası için hayati ve imani bir öneme sahip olmamış olsaydı, Kerbela olayını asla gündem etmez, asırlarca anıp, yas tutmazdık.
Tarihin seyrini değiştiren bu süreç, İslam’ın Tevhidle yeniden buluşmasını sağlayan bir kıyam olduğuna inanıyoruz ve mücadelemiz bu yöndedir.
Kerbela’da bir taraf zahiren yenilmiş gibi görünse de, mana ve makam itibariyle Allah katında büyük bir kazanım elde ettiler. Karşı taraf meydanda zafer kazandıklarını sansalar da, hak nezdinde büyük bir yenilgiyi tatmakla birlikte, dünya sahnesinde de zelil oldular, tarih boyunca lanetle yad edildiler.
Sen ey din kardeşim!
Hakikati dile getirmek için “dilini kana bulamana” gerek yok, o dil hakikati söylesin yeter.
İmam Hüseyin’in yanında olmak için Kerbela’da olmana gerek yok, vicdanına sığınman yeter.
Aşura gününde yas tutman gerekirken, aşure tatlısını pişirmen, onu dağıtmak yerine, Peygamberin evladını ansan ne kaybedersin? onun için birkaç damla gözyaşı dökmekten seni alıkoyan nedir?
Gel kardeşim, seninle yan yana duralım… bir şey yapamıyorsak da, birlikte sinemizdeki kederi dövelim. Birlikte ağlayıp, birlikte dirilelim…
Bugün Herşey Sensin Ya Hüseyin
Mil çekilmiş gözlere, gözler kör
Diller sağır, vicdanlar kokuşmuş
Gaflet ve ihanet boy vermiş
Çorak ve mazlum ümmetin bağrında
Görmek bir yana hissetmiyor gafil olanlar
Ötelerde derinden bir yara kanıyor
Arşı inleten bir feryat ki cihanı saran
İşitmeyen kulakların kirliliğinde
Şağırlaşıyor hayat bugün
Kana susayan leş kargaları
Gökyüzünü kaplamış bugün
Maviliği bağrında karartıyor kılıç sesleri
Özgürlüğün şahidi olunca kızıl kumlar
Zehirli oklar sağınak sağınak
Yağıyor kan ile bugün
Muharremin mahremine üşüştü musibet
Kalkan eller Muhammed'in mahremine
Yırtılıyor hicap perdesi kahrından
Ne kıymeti bilindi Zeyneb'in
Ne de hatırlandı bir daha Zehra
Cennet reyhanları bir bir
Koparılıyor dalından bugün
Susamış yürekler su ister Fırat'tan
Kana susamışlar kesmiş Dicle'yi
Taşlar hiç bu kadar istememişti erimeği
Damla damla akmak vardı Kerbela'ya
Su, su diye inlerken bebekler
Bulanık akıyor ırmaklar bugün
Sarsılıyor ayakların cürmünde toprak
Onbinler kuşatmış atlarıyla kan çölünü
Beri yanda Muhammed'in son ordusu
Can siperane canlı duran kuran'a
Hiç bu kadar coşmamıştı asuman
Utancından kaynıyor güneş
Pervane olup ateşte yanmak ister ruhum
Can bedende kıymetsiz bugün
Düşen sancağı yerden kaldır ya Hüseyin
Kaldır islam'ın izzet bayrağını ya Hüseyin
Varsın sevinç çığlıklarıyla coşsun küffar
Pak kanınla muhammed'in "kurbanı" ol ya Hüseyin
Cenneti arzulayanlar sana yönelmiş bugün
Zillet bizden uzaktır haykırışlarıyla
Okunan mersiyeler senin hüznündedir
Gam kedere mekan tutmuş kalplerimiz
Her zerremiz sen oluyor bugün
Bugün herşey sensin ya Hüseyin
(Altay Aydın - 7Sabah)