Kur’an bize nasıl tövbe etmeyi öğretiyor?
“Ancak tövbe eden, inanan ve salih amel işleyenler müstesnadır. Bunlar cennete girerler ve hiçbir şeyde haksızlığa uğratılmazlar.”
Meryem/60
* Genellikle Kur’an’ı Kerim’deki azap ayetlerinden hemen sonra ‘tövbe ederlerse’[1] ya da ‘tövbe eden’ ifadeleri geçer. Böylelikle ıslah yolunun asla kimseye kapatılmadığı belirtilmiş olur.
* Tövbe vaciptir. Zira Allah’ın bir emridir: “Ey iman edenler! Allah’a içtenlikle tövbe edin.”[2]
* Gerçek tövbenin kabulü kesindir. Biz Allah’ın emriyle tövbe edelim ve O da kabul etmesin, bu mümkün değildir. “O, kullarından tövbeyi kabul eden, kötülükleri bağışlayan ve yaptıklarınızı bilendir.”[3] “…Şüphesiz O, tövbeleri çok kabul edendir, çok bağışlayandır.”[4]
* Allah hem tövbeyi kabul eder hem de çok tövbe edenleri sever. “…Şüphesiz Allah çok tövbe edenleri sever, çok temizlenenleri sever.”[5]
* Tövbe, güzel amel ve günahları telafi etme gayretiyle birlikte olmalıdır: “Kim de tövbe eder ve salih amel işlerse işte o, Allah’a, tövbesi kabul edilmiş olarak döner.”[6]
“Şöyle ki: Sizden kim cahillikle bir kabahat işler de sonra peşinden tövbe eder, kendini düzeltirse…”[7]
“Ancak tövbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar…”[8]
* Tövbe, kurtuluşun anahtarıdır: “… Ey müminler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!”[9]
* Tövbe, kötülüklerin iyiliklere dönüşmesine vesiledir: “Ancak tövbe edip de inanan ve salih amel işleyenler başka. Allah işte onların kötülüklerini iyiliklere çevirir…”[10]
* Tövbe, yağmur yağmasının sebebidir: “Ey kavmim! Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na tövbe edin ki, üzerinize bol bol yağmur göndersin ve gücünüze güç katsın.”[11]
* Tövbe, güzel rızıkların gönderilme sebebidir: “Ve Rabbinizin mağfiretini isteyin, sonra ona tövbe edin ki sizi, belli bir süreye kadar güzel güzel yaşatsın...”[12]
* Tövbe, ölümün ve azabın işaretlerinin görüldüğü anda kabul edilmez. “Yoksa (makbul) tövbe, kötülükleri yapıp da kendisine ölüm gelip çatınca, ‘İşte ben şimdi tövbe ettim’ diyen kimseler ile kâfir olarak ölenlerinki değildir.”[13]
* Allah, tövbeyi kabul etmesinin yanı sıra özel bir lütufta da bulunur:
“… Şüphesiz O, tövbeleri çok kabul edendir, çok bağışlayandır.”[14]
“Gerçek şu ki: Sizden kim, bilmeyerek bir kötülük yapar, sonra ardından tövbe edip de kendini ıslah ederse, bilsin ki Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir.”[15]
“…Evet, onların tövbelerini kabul etmiştir. Şüphesiz O, onlara çok şefkatli ve çok merhametlidir.”[16]
“Ancak tövbe edip iman ederek sâlih amel işleyenler müstesna; işte onlar hiçbir zulme uğratılmadan cennete gireceklerdir.”[17]
“Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na tövbe edin. Şüphesiz Rabbim çok merhametlidir, çok sevendir.”[18]
Bu ayetlerde tövbenin yanında ilahi rahmet, sevgi ve muhabbete de işaret edilmiştir.
* Kur’an tövbenin terk edilmesini zulüm ve helak olmak şeklinde belirtmiştir:
“…Kim de tövbe etmezse, işte onlar zalimlerin ta kendileridir.”[19]
“Şüphesiz mümin erkeklerle mümin kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmeyenlere; cehennem azabı ve yangın azabı vardır.”[20] (Ehlader)
[1] - Nur, 5
[2] - Tahrim, 8
[3] - Şura, 25
[4] - Bakara, 37
[5] - Bakara, 222
[6] - Furkan, 71
[7] - Enam, 54
[8] - Bakara, 160
[9] - Nur, 31
[10] - Furkan, 70
[11] - Hud, 52
[12] - Hud, 3
[13] - Nisa, 18
[14] - Bakara, 37
[15] - Enam, 54
[16] - Tevbe, 117
[17] - Meryem, 60
[18] - Hud, 90
[19] - Hucurat, 11
[20] - Buruc, 10