ABD ticaret savaşını kaybediyor
Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) küresel ölçekteki hegemonyasının aşındığını görmenin en kısa yollarından biri, bu ülkenin doğrudan büyük etki sahibi olduğu uluslararası kuruluşlardaki konumuna bakmaktır. Eğer bu örgütlerde ABD’nin etkisi azalıyor, ABD’ye itirazlar yükseliyorsa, ABD’nin üye ülkeler üzerindeki nüfuzunun gerilediğini gösterir bu durum. Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Kristalina Georgieva’nın sözleri de bunu kanıtlıyor: “ABD, Çin’e karşı başlattığı ekonomik savaşı gözden geçirmeli”.
ABD’nin başlattığı ticaret savaşı, sonuç alıcı olmadığı, umulanı vermediği, hatta ABD’nin Avrupa’daki müttefiklerini olumsuz etkilediği gibi, bu süreçte ABD’nin sık sık geri adım attığı da görüldü. Kaldı ki bu savaş, ABD’yi, tahmin ettiğinden daha çok, Çin’i ise daha az etkiledi. Bunu veriler söylüyor zaten.
Örneğin, Çin’in 2022 yılının ilk 10 ayında yurt yurtdışına yaptığı finans dışı yatırımlar, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 10.3 artarak, 88 milyar dolara ulaşmış. Örneğin, 2022 yılının ilk 10 ayında Çin’in dış ticaret hacmi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 9.5 artarak 4 trilyon 820 milyar dolar olmuş. Örneğin, 2022 yılının ilk 10 ayında Çin’in ihracat hacmi, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13, ithalat hacmi yüzde 5.2 artmış. Örneğin, Almanya’nın Çin’deki doğrudan yatırımları sürekli artıyor. 2021 sonu itibarıyla Çin’de yaklaşık 5 bin Alman işletme var. Almanya; Çin’e en fazla doğrudan yatırım yapan AB ülkesi olması yanında, Çin’in en önemli yabancı sermaye kaynak ülkesi. AB’nin Çin’deki toplam yatırımının üçte biri Almanya kaynaklı. Örneğin, 2022 yılı bitmeden, Çin’den Avrupa’ya giden yük trenlerinin sefer sayısı, 14 bini geçti.
Bu örnekleri çoğaltmak mümkün elbette…
YUAN ETKİSİ
Dahası var.
ABD’nin başlattığı ekonomik savaş, Çin para birimi yuan’ın küresel ölçekte kabul görmesini de engelleyemedi. Şöyle ki, 2016 yılının Ekim ayında yuan, IMF’nin Özel Çekme Haklarını (SDR) oluşturan para birimleri sepetine katılmıştı. Bu adım Çin için, her açıdan önemliydi. 2013 yılında Çin öncülüğünde Kuşak ve Yol İnisiyatifi (BRI) başlayınca, yuan da küresel ölçekte yatırım, ticaret, rezerv para birimi olarak daha hızlı kabul görür oldu. IMF Mayıs 2022’de, yuan’ın, SDR'deki ağırlığını yüzde 10.92'den yüzde 12.28'e çıkardı. IMF’nin bu kararı, yuan’daki güçlenişin teyidi anlamına geldiği gibi, Çin’in Avrupa’yla gelişen ilişkilerinin (Çin, Avrupa Birliği’nin en büyük dış ticaret ortağı), Kuşak Yol İnisiyatifi’nin gelişmesinin de teyidi.
Bu şartlar altında ABD’nin yapması gereken, dünyanın döndüğünü, güneşin her gün yeniden doğduğunu kabul etmek. Çünkü ABD’nin halen Soğuk Savaş dönemindeymiş gibi davranması, ticaret savaşlarına, diplomatik gerilimlere heves etmesi, sonuç vermiyor. Üstelik Almanya gibi, ABD’nin en önemli müttefikleri arasında olan bir ülkede bile, ABD, istediği sonuçları alamıyor.
(Barış Doster, CRI)