Rohingya Müslümanları, Bayramı Buruk Karşıladı
Bangladeş'e Myanmar'dan gelen Rohingya Müslümanları, Kutupalong'daki mülteci kampında, güç koşullarda yaşamını sürdürüyor ve Ramazan Bayramı'nın sevinci onlara bir hayli uzak görünüyor.
Bayramın gelişinin, kamptaki Rohingya Müslümanlarından 27 yaşındaki Seno Ara için artık pek anlamı yok.
Bambu sopalardan ve muşambadan yapılma, penceresiz, küçük barakasında kamptaki kadınlar için giysi diken Sena Ara, "Ne bayramımız, ne keyfimiz var" diyerek yeni bayramlıklar alacak paraları olmadığından yakınıyor.
BM'nin kampı dolu olduğundan yasal niteliği olmayan bu kampa yerleşmek durumunda kalan ve 6 yılını burada geçiren Seno Ara, elektriksizlik yüzünden dikiş için gün ışığını kollamak ve işini kapı önünde yapmak durumunda.
Zorla ve parasız çalıştırıldıkları Myanmar'dan ailesiyle kaçan, iki çocuk annesi Seno Ara'nın eşi de bir süre önce başlayan hafıza sorunları nedeniyle çalışamaz duruma gelmiş. Seno Ara, 4 kişilik ailesini, dikişten kazandığı ayda ortalama 2 bin 500 takayla (yaklaşık 70 TL) geçindiremiyor.
Kutupalong kampında, kadınlı çocuklu 40 bin kadar Rohingya Müslümanının bulunduğu sanılıyor ve mülteciler burada gayri insani koşullarda yaşıyor. Yeterli tıbbı destek, eğitim ve gıdaya erişimi olmayan kamp sakinleri, içme ve banyo suyunu da sivil toplum örgütlerin çabasıyla yapılan kuyulardan temin ediyor.
-Gençler açıkta-
Gençlerin çoğunun kamp dışında çalışmasına izin verilmiyor. Kimi gençler futbol ya da kağıt oynayarak vakit öldürürken kimileriyse tehlikelerini göze alarak dağlık bölgelerde yakacak odun aramaya çıkıyor.
Muhammed Haşem, 22 yaşında ve Bangladeş-Myanmar sınırında yer alan Tombru yakınlarındaki tepelerden odun topluyor. Topladığı odunları satan Haşem, ayda 3 bin 500 taka (94 ytl) kazanırken, 3 ay önce Myanmar sınır koruma birliklerinin saldırısında yaralandığından bu yana çalışamıyor.
Haşem, kardeşinin dilenmek durumunda kaldığını ve Türkiye'den bazı yardım kuruluşlarının desteğiyle ayakta durmaya çalıştıklarını söylüyor.
- Kampta yaşam-
Bloklara bölünen kamptaki barakaların çoğu kil, bambu çubuğu ve muşambadan yapılmış. Kampta yaşam, muson mevsiminde iyice zorlaşıyor. Yoğun yağış altında barakalar su alıyor ve çöküyor.
Mülteciler, kapı önlerine büyük kum torbaları koyarak ya da gider sistemleri icat ederek yağışın neden olduğu hasarın önüne geçmeye çalışıyor.
Kamptaki çocuklara eğitim veren küçük okullar bulunuyor. Okulların eğitim programı danışmanlığını yapan 32 yaşındaki Muhammed İkbal'e göre, eğitim için doğru dürüst izinleri olmadığı için kendilerini baskı altında hissetseler de çocuklara temel eğitim verilmesi son derece önemli.
Kampta öğretmen bulmanın da çok zor olduğunu belirten İkbal, olanların da çocuklara ancak üçüncü sınıfa kadar eğitim verebilecek kapasitede olduğunu vurguluyor.
Kayıt altında olmayan Rohingyalar Bangladeş'te "mülteci" olarak tanınmıyor ve dışarıdan gelen küçük bağışlar haricinde resmi kanallardan bir destek alamıyorlar.
Yakınlardaysa resmen tanınan BM Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin kampı yer alıyor. 30 bin kadar Rohingyalı mültecinin sığındığı kampta, çocuklara eğitim veriliyor, hatta kampta bir bilgisayar merkezi de bulunuyor.
Myanmar hükümetinin Bangladeş'ten gelen göçmenler olarak gördüğü Rohingya Müslümanları, kendi ülkelerinde 1982'de kabul edilen yasa ile vatandaşlık haklarını kaybetmişti. BM tarafından "eziyet gören dini azınlık" kabul edilen yaklaşık 1 milyon 300 bin Rohingya Müslümanı, ülkenin batısındaki Arakan eyaletinin başkenti Sittwe yakınlarındaki derme çatma kamplarda yaşıyor. (AA)