ABD’nin Ortadoğu’daki lejyoner yapısı: Blackwater
Ortadoğu iyice dizayn edilmeye devam ederken, ABD’nin gölge ordusu Blackwater, PYD/YPG saflarında savaşmaya devam ediyordu. ABD askerleri her ne kadar bölgede görünseler de onların yaptığı fiili pek bir şey yoktu; çünkü ABD bölgede bu gölge ordularını kullanıyordu.
Pentagon'un yıllardır çalışmaya başladığı özel güvenlik şirketleri, ABD ordusunun ırak ve Afganistan'daki operasyonlarında ağırlıklı bir yer tutuyordu. Bunlardan en göz önünde olanı ABD'nin gölge ordusu Blackwater'dı. Blackwater projesinin fikir babası 2001-2009 yılları arasında ABD Başkan Yardımcılığı görevi yürütmüş olan Dick Cheney'di. Şirket, 1996 yılında "Amerikan Deniz Kuvvetleri Özel Birlikler" eski askerlerinden İslam düşmanı olarak bilinen, "Uluslararası Hristiyan Özgünlük Örgütü "nün başkanı Erik Prince ve Al Clark tarafından kuruldu. Erik Prince yine kendisi gibi Evanjelik olan George W. Bush'un da en yakınındaki isimlerden biri…
Maaşları 15 bin dolar
ABD'nin Bağdat Büyükelçisi Ryan Crocker'a da koruma hizmeti veren şirket, Washington'la güçlü bağlantıları olduğu belirtilen şirketin günlük maliyeti 8 bin ila 12 bin dolar arasında değişiyor. Ancak bu rakam, konvoyun özelliği ve risk derecesine göre farklılık gösteriyor. Güvenlik gerekçesiyle 10 araçla sınırlandırılan konvoylar, toplam 20 güvenlik görevlisinin bulunduğu en az 4 araç tarafından korunuyor. Çoğunluğu en az 10 yıllık deneyime sahip olan özel güvenlikçilerin yıllık en az 130 bin dolar maaş aldıkları belirtiliyor. Bu rakam, iki yıldızlı Amerikalı bir generalin maaşına eşit. Uygulamaya yönelik eleştirilerin başında, bu kişiler arasında Güney Afrika'da apartheid olarak adlandırılan ırkçılık döneminde görev yapan askerlerle, Şili'de devrik diktatör Agusto Pinochet'nin emrinde çalışan güvenlik görevlilerin söz konusu şirketlerde çalışıyor olması geliyor. Uluslararası kalkınma örgütlerinden War on Want, hazırladığı bir raporda, çatışma bölgelerinde faaliyet gösteren özel güvenlik şirketlerinin denetlenmesi konusunda daha katı kurallar getirilmesini ve uygulanmasını istemişti.
ABD basınında yer alan bilgilere göre halen Ortadoğu'da ABD ordusuyla sözleşmeli çalışan 630 şirket var. Aşçılıktan şoförlüğe, yüksek kademedeki komutanların korunmasına kadar farklı işler yapan ve yüzden fazla ülkeden geldikleri belirtilen bu kişilerin sayısının 180 bin civarında olduğu belirtiliyor…
Gizli Cezaevi kurup fidye topluyorlar
ABD ordusu için çalışan özel güvenlik elemanları büyük insan hakları ihlallerine de imza atıyor. Bunlardan biri Afganistan'da sivilleri kaçırarak gizli cezaevlerinde tutan Jonathan Idema ve Edward Caraballo idi. Afganistan'a özel güvenlik şirketiyle giren ikili daha sonra kırsal kesimlerde adam kaçırma eylemlerine başladı. Yakaladıkları sivilleri bilinmeyen yerlerde ki cezaevlerine kapatıyor ve kameraya kaydederek aile yakınlarına gönderiyorlardı. Afganistan'ın başkenti Kabil'in batısında cezaevine dönüştürülen bir evde insanları rehin almak ve en az 8 kişiye işkence yapmaktan hüküm giyen Jonathan Idema, ABD Savunma Bakanlığı ve Afgan makamlarının izniyle 'teröre karşı operasyonlar' düzenlediğini öne sürmüştü.
Irak'ta gerçekleştirdiği katliamlarla ünlendi
Başta Afganistan, Yemen, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere birçok yerde görev almış olan Blackwater, Irak'ta gerçekleştirdiği katliamlarla ünlendi. Bu katliamların en meşhuru da, Nisur Meydanı Olayı idi.
Irak'ta ABD Dış İşleri yetkililerini taşıyan bir konvoyu koruyan Blackwater üyeleri, ters istikamette ilerleyen ve içinde anne Mohassin ve oğlu Ahmed Heithem Ahmed'in bulunduğu araca hiçbir uyarıda bulunmaksızın "uyarı" ateşi açar. Iraklı trafik polislerine göz yaşartıcı bomba atılır, bu bombaları el bombası zanneden polisler de konvoya ateş açar. Blackwater da bu ateşe şiddetle karşılık verir ve neticede tam 17 kişi hayatını kaybeder.
Olayla ilgili olarak yargılanan dört Blackwater üyesi tutuklanır. Şirket, yaptığı bu sivil katliamının sonrasında, 2009'da isimlerini değiştirmek (Xe Services) zorunda kalır. Bunun sonucunda Irak Hükumeti şirketin faaliyetlerini yasaklar. 2011 yılında ise isimlerini Academi olarak değiştirirler. Ancak, şirket, çoğunlukla Blackwater adıyla anılır.
Ukrayna'da
Kargaşa ve karışıklığın olduğu her yerde karşımıza çıkan bu şirket 2014 yılında bu kez Ukrayna'da kendini gösterdi. Şirkete bağlı 400 paralı asker, gizli operasyonları yönetmiş ve Ukrayna'daki Rusya yanlılarına darbeler vurmuştu.
Blackwater Türkiye'de de gündeme geldi
Şirket dönem dönem Türkiye'de de gündeme geldi. PKK'dan çıkan ABD silahları ile Pentagon'un Irak'ta 190 bin silahı kaybettiği yönündeki raporlar örtüşmeye başladı. Bu konuda soruşturma yürüten Irak'taki savcılık, şirketin ülke genelinde kaçak silah piyasası kurduğunu ve bu silahların da DEAŞ, PKK gibi örgütlerin eline geçtiğini tespit etti. Yine Suriye'de YPG/PKK'nın sözde komutanlarının ve üst düzey yöneticilerinin korumalığını, bu gölge orduların yaptığı biliniyor.
Üstelik istihbarat uzmanlarına göre; örgüt mensuplarına her türlü silah ve bomba eğitimi Blackwater tarafından veriliyor ve ABD bölgede yürüttüğü gizli operasyonları YPG üniformalarıyla bu şirket üzerinden kurguluyor. Bölgede "zeytin dalı" harekâtı ile beraber sıkça rastladığımız yabancı uyruklu militanlarda Blackwater üzerinden transfer ediliyor. (Fikriyat)