IŞİD üyesi: İstihbarat servislerinin gayrimeşru çocuklarıyız
Fehim Taştekin, BBC Türkçe’deki yazısında Türkiye’den IŞİD’e katılan İlyas Aydın ile yaptığı röportajı aktardı.
Gazeteci Yazar Fehim Taştekin, BBC Türkçe’deki yazısında Türkiye’den IŞİD’e katılan İlyas Aydın ile yaptığı röportajı aktardı. Aydın, kendilerini en çok kullanan istihbarat organının CIA olduğunu söyledi.
Yazıdan önemli kesitler şöyle:
Kendinden emin şekilde güldü. "Biz dünya istihbarat servislerinin gayrimeşru çocuklarıyız" dedi ve ekledi:
"Suriye Savaşı başlamadan, Arap Baharı dedikleri süreçte, hapishanelerde ne kadar terör suçlusu varsa boşalttılar. Biliyorlardı ki hepsi savaşa katılacak. Ve Afganistan'da, Bosna'da savaşmış ne kadar adam varsa geldi."
Bu sözler, Halk Koruma Birlikleri'nin (YPG) Suriye'nin kuzeydoğusunda Haseke'nin Rimelan ilçesinde bir hapishanede tuttuğu "Ebu Ubeyde" mahlaslı İlyas Aydın'a ait.
Daha önce de bazı ifadeleri medyaya yansıyan Aydın, sonradan kendisini "İslam Devleti" olarak adlandıran Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütünün sözcüsü Ebu Muhammed el Adnani ve yardımcısı Ebu Muhammed el Furkan'ın ekibinde "ideolojik alandan" sorumlu kişiydi. Türkiye'den IŞİD'e katılanların başında geliyordu. 2015'te Er Sefter Taş'ın kaçırılmasının ardından IŞİD adına Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile görüşmeye giden üç kişilik heyette olduğunu iddia ediyor.
Aydın’a göre Türkiye IŞİD’le işbirliği yapmadı, sadece göz yumdu:
‘Aydın’a göre Türkiye'den IŞİD'e katılanların sayısı 3 bin civarında; bunların yarısı öldü, 500 kadarı yakalandı; pişman olanlar da var, sadık kalanlar da. Aydın, Suriye'ye 2014'te El Rai/Elbeyli tarafından geçmiş. "Mücahit" ve "muhacir" akınından IŞİD'in "hudut emirliğinin" sorumlu olduğunu, o dönemde buna bağlı olarak Türkiye'de büyük bir ekibin bulunduğunu söylüyor.
Aydın'a göre karşılama yerlerinde kiralanmış evler misafirhane olarak kullanılıyordu. 2014'te öteki muhalif gruplarla çatışmalar başlamadan önce Hatay, Kilis ve Antep başta olmak üzere tüm sınırlar kullanılıyordu. İdlib üzerinden geçiş mümkünken Hatay'da da misafirhaneler vardı. 2014'ten sonra geçişler Tel Ebyad/Akçakale, El Rai/Elbeyli ve Cerablus/Karkamış üzerinden gerçekleşti. İstanbul, Ankara ya da Antalya'ya gelenler ilk karşılama yerlerinden sonra Gaziantep'e geçiyordu. 2014'de kapılar kapanmıştı. O yüzden geçişler kaçakçılarla sağlanıyordu.
"Askerler insanların girip çıktıklarını görüyordu. Bir göz yumma vardı. Savaşın başında insanlar huduttan arabayla bile geçiyordu. Sonra arabalara ateş emri gelince insanlar geçemez oldu. Sigaradan silaha her şey kaçakçılık yoluyla geçiyordu" diyor Aydın.’
Körfez’den gelen yardımlar
"İş adamlarından gelen zekâtlar, sadakalar var. İstihbaratlar bunu Rabıta ile kontrol etmeye çalışıyor. Yine de sempati besleyen binlerce zengin var, Usame bin Ladin'ler çok yani!" (BBC)