Afganlar arasındaki barış görüşmelerini kimler engelliyor?
Katar'daki Afgan barış müzakerelerinin yeniden askıya alınması ardından, Afganistan hükümetinin müzakere ekibinin beş üyesi Kabil'e geri döndü.
Devlet bakanlığının barış işlerindeki sözcüsü Naciye Enveri, Afgan müzakere ekibinin birkaç üyesinin Doha'dan Kabil'e dönüşünü doğruladı. Daha önce de, Yüksek Ulusal Uzlaşma Konseyi sözcüsü Feridun Hozun ve Afganistan hükümetinin müzakere heyeti sözcüsü Nadir Nadiri de dahil olmak üzere bazı yetkililer, Katar'da Afganlar arası müzakerelerin askıya alınmasını duyurmuşlardı.
Afganistan hükümeti ile Taliban arasındaki barış görüşmelerinin 12 Eylül 2020'de Katar'ın ev sahipliğinde yeniden başlaması düşünüldüğünde, Kabil yetkililerinin görüşmelerdeki ilerleme kaydetmediği bir durumda hangi senaryolarla karşılaştığı sorusu gündeme geliyor.
Afganistan hükümetine göre, Taliban'ın barış öncesi görüşmelerde abartılı istekleri üzerinde ısrarcı olması, Afganlar arası müzakerelerin başarısız olmasının temel nedeni olarak savaşı sona erdirme ve ülkede kalıcı istikrar sağlama fırsatının ciddi şekilde tehdit altına alınmasına da neden olmuştur.
Taliban, Şubat 2020'de imzalanan ikili barış anlaşmasındaki ABD'nın taahhütlerinin tam olarak uygulanmasına ısrar ediyor ve cumhuriyetin kaldırılması ve Afganistan'da İslam Emirliği'nin kurulması da dahil olmak üzere anayasanın kökten değiştirilmesine vurgu yapıyor. İşte bu durumu dikkate aldığımızda barış görüşmelerinin sonuç vermesini ummak gerçekçi olmaz.
Taliban'ın esnek davranmamasının ciddi işaretlerinin belirlenmesi ve Afganlar arası müzakerelerde, örgütle imzalanan barış anlaşmasındaki ilerlemenin ABD taahhütlerinin uygulanmasına bağlı olması göz önüne alındığında, Afganistan hükümeti bu durumla başa çıkmak için yeni bir mekanizma benimsemelidir.
Afganistan hükümetinin Taliban ile bir nevi pasifleşen mevcut barış görüşmeleri politikasının sürdürülmesi, Kabil'in müzakerelerdeki konumunu zayıflatabilir. Bu nedenle Afganistan hükümeti, Taliban'la barış görüşmelerinde, savaşı sona erdirme ve kalıcı bir ateşkes sağlama gibi yaklaşımlarla bu örgütü ikna etmeye çalışması yerine , Taliban ile müzakereler alanındaki ulusal yol haritasına ve stratejilere dayanan müzakerelerde aktif rol oynayabilmelidir.
Katar'da başarısızlıkla sonuçlanan Afganlar arası görüşmelerden bu yana geçen altı ay içinde, Afganistan hükümeti sürekli olarak Taliban'ı müzakerelere devam etmeye ve ilerlemeye ikna etmeye çalıştı, bu da bu örgütün nihai bir barış anlaşmasına varılmadan önce istenen tavizleri geliştirmesine yol açtı.
Bir görüşe göre Afganistan hükümetinin, Taliban ile ne pahasına olursa olsun ülkede barışı kabul etmemesi gerekiyor. Taliban'ın anayasa değişikliği, cumhuriyetin kaldırılması ve İslam Emirliği'nin kurulması konusundaki halkın görüşlerine aykırı olan tutumu göz önüne alındığında, Taliban'ın yasadışı taleplerine uymaya çalışan bir anlaşma bu ülkenin insanları için savaşı sürdürmekten fazla tehlikeli olur.
Bu nedenle Afganistan hükümeti, nihai barış anlaşmasından önce Taliban'ın tavizlerini kabul etmeyi reddederken, anayasayı, cumhuriyetçilik ilkesini ve bu örgütün demokrasi ve referandum çerçevesi dışında herhangi bir iktidara girişine muhalefet konusundaki ilkeli tutumuna net bir şekilde vurgu yapmalıdır. (Ajanslar)