İşsizlik, Pahalılık, Yoksulluk, Terör ve Ahlaki Bozulmanın Asıl Sebebi
Bu saydıklarım artık küresel birer tehdide dönüşmüştür. Eskiden sadece Afrika kıtasını kuşatan açlık ve sefalet artık kıtalar dolaşıyor. Zengini daha zengin, fakiri daha fakirleştiren vahşi kapitalizm dünyada sınır tanımıyor.
Can yakıcı bu manzara karşısında insanlar adeta çaresizlik içerisinde kıvranmaktadırlar! Herkes bu krizlerle mücadele etme azminde ama sebepleri üzerinde ittifak sağlanmadığından başarı sağlanamamaktadır. Bazen yanlış teşhis ve tedavi krizi daha da büyütmektedir.
Kimisi bu krizleri; kaynaklarının sınırlı oluşuna, kimisi yöneticilerinin beceriksizliğine, kimisi de ülkelerin iç ve dış savaşlarına bağlamaktadır.
Kuşkusuz gözle görünen bu sebepleri biz de görüyoruz. Ancak bunların “sebep” değil “sonuç” olduğu kanaatindeyiz. Gerçek sebep ustaca gizlendiğinden insanlar görünürdeki sebepleri ortadan kaldırmakla meşgul olmaktadırlar. Mesela sorumluğu beceriksiz iktidarlarda görüp iktidarlarını alaşağı edenler krizlerin küçüleceğine bazen büyüdüğüne tanıklık etmektedirler. Irak ve Lübnan örneklerinde olduğu gibi.
Dünyanın her yerindeki İşsizlik, pahalılık, yoksulluk, ahlaki bozulmanın tek ve gerçek müsebbibi büyük şeytan Amerika ve işbirlikçileridir.
Eğer şahidi olduğum son elli yıl içerisinde Amerika iki kardeş ülkeden Irak’ı İran’a saldırtmasa idi, İran ve Irak bu hallere düşer miydi? Afganistan’ı İşgal etmese idi Afganistan bu hallere düşer miydi? DAİŞ’i icat edip Suriye’ye saldırtmasa idi, Türkiye ile birlikte ÖSO’yu kurup “eğit donat” suretiyle iki kardeşi savaşla burun buruna getirmese idi, Suriye ve Türkiye bu hale gelir miydi? Halen Türkiye’yi Suriye’ye girmeye zorlayan YPG de PKK gibi bir Amerikan imalatı değil midir?
Bugün Ukrayna’yı kasıp kavuran savaş büyük şeytan Amerika’nın olmadığı bir dünyada olur muydu? Bu savaş olmasaydı dünya gıda kıtlığı tehlikesi ile karşı karşıya kalır mıydı?
Bu iktidar Merhum Erbakan’ın, dolaysıyla D-8’in önünü kesmek için getirilmiştir. D-8 amacına ulaşmış olsaydı ümmet ekonomik olarak bu halde olur muydu?
“Bu memleketin çocukları asırlarca okula besmeleyle başlardı. Siz geldiniz, Türküm Doğruyum çalışkanım yaptınız. Sen Türk'üm doğruyum çalışkanım dersen, Kürt kardeşim de çıkar, 'ya öyle mi, ben de Kürd'üm daha doğruyum daha çalışkanım” deme hakkını elde etti. Böylece bu milletin çocuklarını birbirine düşman ettiniz.” Diyen merhum Erbakan’ın önü Amerika tarafından kesilmemiş olsaydı Kürtler mahrum bırakıldıkları haklarına kavuşacak, bir sonuç olan PKK kendiliğinden işlevsiz bırakacak teröre harcanan milyarlarca dolar sanayi ve kalkınmaya harcanacak işsizlik sorunu önemli ölçüde çözülmüş olacaktı. Amerika’nın coğrafyamıza silah satışına vesile olan aleti de elinden alınmış olacaktı.
Krizlerden beslenen Amerika, Ukrayna’ya yaptığı gibi ülkemizi de Yunanistan veya Suriye ile savaşa zorlamaktadır. Bu yolla zaten bozuk olan ekonomiyi çok daha vahim hale getirip iktidarı değiştirmek ve bölgesel tahakkümünü pekiştirmek peşindedir.
Amerika en büyük ekonomik kazığı Afganistan ve Ukrayna’da olduğu gibi kendi dostlarına atmaktadır. Amerika’ya düşman olmak, dost olmaktan ekonomik olarak daha evladır.
Demek ki, işsizlik, pahalılık, yoksulluk, ahlaki bozulma ve benzeri karşı karşıya kaldığımız bütün tehdit, tehlike ve krizlerin tek sorumlusu büyük şeytan Amerika’dır. Amerika yok edilemiyorsa hiç değilse ulusal sınırları içine hapsedilmelidir. Dünyayı kurtaracak tek reçete bundan ibarettir.
Büyük şeytan Amerika’ya lanet olsun! (Emin Güneş - Hürseda Haber)