Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu kimin tarafında?
Geçen ay Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UEAK) yönetim kurulu, Ukrayna’da Rus kuvvetlerinin kontrolünde olan Zaporijya nükleer santralinde teftişi tamamladıktan sonra hazırlanan ve Rusya’nın santralden çekilmesini talep eden tasarıya ilişkin oylamada 26’ya 9 oyla Moskova’yı karşısına aldı.
Çin, Vietnam, Hindistan, Pakistan, Mısır, Senegal ve Güney Afrika, Rusya’nın hilafına oy kullandı.
UEAK Genel Sekreteri Rafael Grossi, basına verdiği demeçte hangi ülkelerin lehte veya aleyhte oy kullandığını söylemedi.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, daha sonra basına şunları söyleyerek yaşananları örtbas etmeye çalıştı:
“UEAK’nın var olan ve muhafaza edilmesi gereken bağımsızlığının esas olduğuna inanıyorum. UAEK, tarafların diğer taraflara karşı aracı olamaz”.
Fakat UAEK, Guterres’i yalancı çıkardı. Kurum, 15 Eylül 2022 tarihli 58 numaralı kararıyla, üye ülkelerinin yer aldığı ve nükleer reaktörlerin saldırıya uğradığı ya da saldırı tehdidi altında olduğu bir savaşta ilk kez taraf tuttu.
Daha önce Birleşmiş Milletler’in (BM) Mariupol tahliyelerindeki ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliğii Teşkilatı’nın (AGİT) da geçen yılki Duma seçimlerinde üstlendiği roller, uluslararası kurumların artık NATO’nun hasmı ülkelerin barınmasını güç kılan ve sözgelimi ülkelerin söz hakkını yok sayan bir konuma geldiğinin iyi birer örneğiydi.
UAEK heyetinin ziyaretinden hem önce hem de sonra Zaporijya nükleer santrali Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin top ve uzun menzilli füze atışlarına maruz kaldı.
Her şeyin bir ilki olsa da bu UAEK’nın sonuna işaret ediyor. Zaten yarım yamalak olan iyi niyetin köreldiği ve uluslararası anlaşmaların son 10 yıldır teke teker hurdaya çıktığı ortamda, UAEK’nın geldiği şu vaziyet sürpriz olmasa gerek.
UAEK Direktörü Rafael Grossi, Arjantin asıllı. Daha önce Arjantin’in Viyana Büyükelçisi olarak görev yaptı. Ve daha sonra hem UAEK hem de OPCW’de Arjantin adına temsilcilik yaptı.
UAEK yönetim kurulu oylamaları bir miktar hassas; 2019’da genel sekreterliğe ilk adaylık hamlesini yapan Grossi yeterli oyu toplayamamıştı.
İkinci denemede 23 “hayır”, 24 “evet” oyuyla kıl payı kazandı. Önümüzdeki yıl görev süresi dolacak olan Grossi, işe devam etmek ve yeniden atanmak için UAEK’daki savaş fraksiyonuna — yani NATO üyelerine — yaranmak zorunda. Kariyeri, onlara istediklerini verip vermeyeceğine bağlı.
Grossi’nin UAEK’nın Viyana’daki merkezindeki sözcüsü Fredrik Dahl, dikkat çekici bir isim. Yugoslavya müdahalesi sırasında NATO taraftarı ve İran ile İsrail arasındaki sinir harbinde İsrail’in tarafını tutan eski bir Reuters elemanı.
Dahl, geçen haftaki oylamayla alakalı soruları yanıtlamayı reddetmekle kalmadı, ayrıca UAEK yönetim kurulunun ilki 3 Mart’ta, [o dönem yine Zaporijya santralinin hedef alınmasıyla ilgili] ve ikincisi 15 Eylül’de oylanan iki karar tasarısının metinlerini kurumun internet sitesinde yayımlamadı.
3 Mart kararı
3 Mart’taki UAEK kararı, 15 Eylül’dekine benzer bir dil kullandı ve Ukrayna adına Kanada ve Polonya tarafından sunuldu.
Savaş fraksiyonunun tasarısında şunlar vardı:
“Rusya Federasyonu’nun nükleer tesislerin kontrolünü zorla ele geçirme ve bir dizi nükleer tesis, nükleer ve diğer radyoaktif maddelerle bağlantılı olarak ciddi ve doğrudan tehditlere neden olan ve olmaya devam eden, bu tesislerin ve sivil personelinin güvenliği, Ukrayna nüfusunu, komşu ülkeleri ve uluslararası toplumu tehlikeye atan bir nükleer kaza veya olay riskini önemli ölçüde artıran diğer şiddet eylemleri de dahil olmak üzere Ukrayna’daki eylemlerini esefle karşılıyoruz”.
3 Mart’taki oylama, buna rağmen Rusya’yı Zaporijya santralini bombalamakla suçlamaktan geri kalmıştı. Ve 15 Eylül’de alınan karar bu iddiayı “doğru” kabul etti.
Şubat ayından bu yana sonu gelmeyen bir maskaralıklar zinciri söz konusu; Rusya’nın zaten kendi kontrolünde olan santrali vurabileceğine bütün dünyayı inandırdılar.
Pentagon ve Kiev yönetiminin itirafları için aşağıdaki yazıya göz gezdirebilirsiniz.
Bir sabotajın kronolojisi: Zaporijya santralindeki durum ve UAEK heyetinin ziyareti
Tarihin öğrettikleri: Opera Harekatı
UAEK’nın 1981 yılının yaz aylarında İsrail’in “Opera Harekatı” olarak bilinen, Irak’ın başkenti Bağdat’ın güneydoğusunda bulunan ve Fransa’dan temin edilen Osiris sınıfı Osirak nükleer deneme reaktöre yönelik saldırısı ve daha sonra Pakistan’ın nükleer tesislerini hedef alan saldırılara verdiği reaksiyonlar oldukça farklıydı.
Harekatın öncesinde 1979 yılında İsrail askeri istihbaratı, Osirak’a kurulacak ekipmanları sabote etmişti, 1980’de de Mısır asıllı Iraklı nükleer bilimci Yahya el-Meşed suikast ile öldürüldü.
Ayrıca 1980’in eylül ayında İran, Irak ile savaşın başlarında bölgeyi havadan bombalamayı denedi, ancak oluşan hasar Fransızlar tarafından onarıldı.
Osirak saldırısında UAEK personeli, yönetim kurulu ve genel kurulda yapılan oylamalarda savaşan taraflar arasında denge politikası izledi.
Washington ve Tel Aviv’e göre Opera Harekatı, Saddam Hüseyin Irak’ının nükleer kapasitesini geliştirmesinde kısa vadeli bir gecikme yaratsa da uzun vadede tüm Arapların İsrail’in olası nükleer saldırısına karşı caydırıcılık kazanmak için gizli nükleer programlar geliştirme planlarını pekiştirdi.
Ve İsrail’in Arap kentlerine nükleer silahlarla saldırması ihtimalini ne Saddam ne de UAEK göz ardı etmişti.
Bununla beraber İsrail de UAEK üyeleri arasında; ancak nükleer programı, UAEK denetimlerinden azade.
Bu sonu gelmeyen bir ikiyüzlülük hali ve 3-4 aydır tüm Batı basını, Rusya’nın kendi kontrolündeki santrali vurmak için nasıl bir gerekçeye sahip olduğunu izah etmemekte ısrar ediyor.
(Zaporijya teftişi, Opera Harekatı ve tarihin öğrettikleri: Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu kimin tarafında? - emrekose.substack.com)