CIA: En büyük umudumuz Şii-Sünni savaşı
Amerika istihbarat teşkilatı CIA'in eski yetkilisi Michael Scheuer'un, canlı sunulan bir haber programında Müslümanları birbirine düşürüp, kanları kuruyuncaya kadar birbirleriyle savaştıracak katliam planları yaptıkları yönünde itiraflarda bulunduğu bir video görüntüsü ortaya çıktı.
Amerika istihbarat teşkilatı CIA'in eski yetkilisi Michael Scheuer'un, canlı yayında, "Şu an en büyük umudumuz Şiiler ile Sünnileri kanları kuruyuncaya kadar birbiriyle savaştırmaktır" şeklinde tarihi itiraflarda bulunduğu ortaya çıktı.
İngiliz yayın kuruluşu Channel 4'ün ABD'nin İstihbarat Teşkilatı CIA'in eski yetkilisi Michael Scheuer ile yaptığı röportaj, İslam düşmanlarının Müslümanları etnik veya mezhepsel farklılıkları kullanarak birbirine düşürme planlarını net bir şekilde ortaya koydu.
20 Ocak 2015'te Channel 4'te canlı yayında Cathy Newman'un sorularını yanıtlayan Scheuer, CIA'de 22 yılda elde ettiği tecrübelerini konuşturarak, Siyonizm ve Batı Emperyalizminin ayakta kalma umudunu Şii-Sünni savaşına bağladığını itiraf etti.
Cathy Newman: Şimdi Washington'da bulunan ve 2004 yılına kadar CIA'de yetkili bir isim olan Michael Scheuer'e bağlanıyorum. Kendisi CIA'de yapmış olduğu 22 yıllık görev süresi içinde Usame bin Laden'i izleme ünitesini yönetmişti.
Michael Scheuer, bir tarafta IŞİD/DEAŞ'ın videosu var, diğer yandan ABD, Suriye ve Irak'ta 20 eylem daha gerçekleştirmek istediğini söylüyor. Açıkça sorulması gerekirse; kim kazanır?
Michael Scheuer: Efendim; biz, en basit yorumla kaybettik. Afrika'da, Irak'ta, Suriye'de, Afganistan'da Amerika, Batı ve onun müttefikleri her yerde ölene kadar dövülüyor, gerçekten çok üzüntü verici bir durum. Biz hiçbir zaman birilerini hava kuvvetlerimiz ile yenecek durumda olmadık ve açıkça ispatlamış olduk ki; hiçbir zaman yabancı orduları kendilerini savunabilmeleri için eğitebilecek durumda olamadık. Sanırım tam bir çıkmazın içindeyiz.
Yani batılılar kara gücü mi göndermeli?
Hayır, efendim. Kanaatimce bunlardan uzak durmak gerekir. Konu şuydu, ben IŞİD'in Bağdat'a ilerleyeceğini düşünüyordum, çünkü Sünniler Şiileri öldürüyordu ve tam da buna ihtiyacımız var. Biz askeri olarak bu insanları yenemeyecek kadar aciz olduğumuzu veya silahlı kuvvetlerin siyasi liderler tarafından adeta zincirlenmiş olduğunu ispatlamış olduk. Fakat şu an en büyük umudumuz Şiiler ile Sünnileri kanları kuruyuncaya kadar birbiriyle savaştırmak.
Bunun olması için bir umut yok mu?
Hayır, sayın Cameron ile sayın Obama ve çoğu batılı liderler, kara kuvvetleri gönderme yerine, onların (Şiiler ve Sünniler) birbirleriyle kanları kuruyuncaya kadar savaştırma fikrine hayran kalacaklardır. Ayrıca bizim de kendi ülkemizde çok kültürlülük ve farklı etniklerden kaynaklanan sorunlarımız var ve Avrupa'daki durum bizden daha da feci. Sorun bize doğru da yöneliyor.
Şimdi kara savaşından istihbarat savaşına geçelim. Çünkü eski MI6 müsteşarı bugün (20 Ocak 2015), "İnternette nogo alanlar inşa edilemez, o zaman masum insanların denetlenmesi söz konusu olur" yönünde bir açıklamada bulundu. Sizin bakış açınız da böyle mi?
Hayır, efendim kesinlikle. Biz galip gelmek için yıkılması gereken her şeyi yıkmalıyız. Ancak şu an Usama bin Laden'in 2004'de söyledikleri gerçekleşiyor. Yani batının onları yenebilmesi için ne gerekli cesarete, ne azme ve n de gerekli sabra sahip olmaması. Batı, özellikle Amerika ve İngiltere git gide kendi özgürlük haklarını kısıtlayacak.
Fakat interneti takip edemezseniz savaşı kazana bilme durumunda olmayacaksınız.
Kazanabiliriz efendim. Bunun için bizim çocuksu yönetim şunu anlaması gerekiyor; savaşı kazanabilmenin tek yolu düşmanı öldürmek. Ancak biz bunu anlamadık. Afganistan'dan 2600 askerimiz öldürüldükten sonra kaçtık. Asker ölümleri elbette trajik bir olay, fakat bütün silahlı kuvvetlerimizin sayısı dikkate alınacak olursa, büyük bir oran değil.
Size göre CIA'in ana hedefi düşmanların öldürmesi mi olmalı, yoksa Amerika vatandaşlarını korumak için istihbarat bilgilerini toplamak mı?
Tabi ki sadece düşmanları öldüren bir ajans olmamamız gerekir, fakat 1995'den beri böyle. İngiliz, Fransız ve ayrıca Amerikan başkanlar, ordularını eğitildikleri amaçlar için kullanmadıkları sürece, -yani olağanüstü sayıda düşmanlarını öldürmek- emniyetin mesuliyetini istihbaratın üzerine devredecekler. Bunları yapabilmek için, -ki mümkün olduğuna inanmıyorum- yani istihbaratın öldürücü ve cesur operasyonlar yapabilmesi için, tarihte olmamış yetkilere sahip olması gerekiyor. (Hürseda Haber)