Türkiye’nin Siyonist İsrail ve Kosova anlaşmasına gösterdiği tepki olumlu bir adım
Türkiye Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Kosova’nın Kudüs’te büyükelçilik açma taahhüdünün, başta bu konuda kabul edilmiş Birleşmiş Milletler kararları olmak üzere uluslararası hukuka aykırılık teşkil ettiğini söyledi.
Hami Aksoy, bu bağlamda yayınladığı yazılı açıklamada Kosova ile siyonist rejim İsrail arasında diplomatik ilişkilere dair imzalanan bir anlaşmayla tesis edildiğini hatırlatarak, bu çerçevede Kosova’nın Kudüs’te büyükelçilik açma yönünde taahhütte bulunduğunun anlaşıldığını kaydetti.
Aksoy, Kosova’nın söz konusu taahhüdünün, başta bu konuda kabul edilmiş BM kararları olmak üzere uluslararası hukuka aykırılık teşkil ettiğini ve bu yönde atılacak adımın Filistin davasına hizmet etmeyeceğini” ifade etti.
İsrail rejimi ve Müslümanların çoğunlukta olduğu Kosova, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımasıyla birkaç gün önce diplomatik ilişkiler kurdu. Korsan rejim Dışişleri Bakanı Gabi Ashkenazi ve Kosovalı mevkidaşı Meliza Haradinaj Kudüs ve Priştine’de düzenledikleri törende, ilişkileri tesis eden ortak bildirgeyi imzaladılar.
Geçen yılın Ekim ayında Türkiye Dışişleri Bakanlığı yayınladığı bildiride, Kosova’nın hukuk dışı eylemine tepki olarak yayınladığı bildiride ” uluslararası birçok bildirildi ve defalarca vurgulandığı üzere Filistin-İsrail münakaşasının tek çözüm yolunun, Doğu Kudüs başkentliğinde ve 1967 yılı sınırları içinde bağımsız Filistin ülkesinin kurulması olduğunu, bu yüzden Türkiye’nin Kosova yetkililerinden uluslararası bildirilere bağlı kalmasını istediği, ayrıca bu eylemin Kudüs’ün hukuki ve tarihi konum ve statüsüne darbe vuracak olan bu eylemden kaçınmalarını istediğini” belirtti.
Aslında Erdoğan hükümetinin Kosova’nın eylemine itirazı, görünüşte mantıklı ve ilkeli görünüyor. Fakat Türkiye yetkilileri bu konuda başka ülkelere itiraz ederken bizzat kendileri siyonist rejim için mevcut şartların oluşturulması için gönüllü görünüyorlar.
Başka bir ifade ile Ankara yetkilileri sözde kendilerini Kudüs’ü işgal eden rejimin cinayetleri ve işgalcı siyasetlerine karşı mazlum Filistin halkını desteklediğini gösterirken aslında Müslümanların çıkarları aleyhinde Kudüs işgalcisi rejim ile işbirliği yapıyorlar.
Bu bağlamda korsan rejim İsrail’de ulusal güvenlik araştırmaları yapan bir enstitüde üst düzey bir yetkili olan Gallia Linden Strauss, El Monitor’a verdiği demeçte ” Ankara yetkililerinin İsrail ile ilişkilerinin Biden hükümetinde Türkiye ulusal çıkarlarının yararına olacağı hesaplarını yaptığını” belirti.
Aslında göründüğü kadarı ile Ankara yetkililerinin Filistin meselesine olan tepkileri gösterişten öteye değildir. Özellikle de Türk yetkililerinin siyonist rejim ile ilişkileri bağlamında işgal edilen Filistin topraklarında elçilik açan Müslüman ülkelere yönelik eleştirilerine rağmen Türkiye hükümeti ırkçı İsrail rejimi ile yakın ekonomik ilişkileri bulunuyor ve son zamanlarda da bu ilişkileri tekrar canlandırmak istiyor.
Aynı zamanda Türkiye hükümeti, bir zamanlar Osmanlı imparatorluğu kapsamında olan Müslüman ülkelere yönelik daha duyarlı ve hassas görünüyor. Bu yüzden Erdoğan yönetiminin itirazları ve tepkilerinin Türkiye yetkililerinin Neo-Osmancılık çerçevesinde gerçekleştiği tahminleri güçlendiriyor.
He hal karda Ankara yönetimi geçen yıl Eylül ayında Kosova yönetiminin siyonist rejim ile ilişkileri normalleştireceğine dair haberlere tepki göstererek, Kosova kararını uluslararası yasalara aykırı olduğunu belirtti. Ankara hükümeti, bu bağlamda diğer bazı bölge ülkelerine karşı itirazlarda da bulundu. Fakat Ankara yetkililerinin siyonist ırkçı rejim İsrail’le ilişkileri iyileştirme çalışmalarını, düşündürücü hareket olarak saymak gerekiyor, zira hedefleri pek açık ve belli değildir ve beraberinde bazı şüpheleri de gündeme getiriyor. (Ajanslar)