'En büyük silahımız Şii-Sünni birliğidir'
Lübnan İslami Direniş Hareketi Hizbullah'ın Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın, 2003 yılında yaptığı bir konuşmada, İslam Ümmetinin bugün karşı karşıya kaldığı Şii-Sünni savaşını öngördüğü ortaya çıktı.
Hizbullah lideri Nasrallah'ın, video paylaşım sitesi Youtube'da yayınlanan bir videoda, İslam Ümmetinin bugün karşı karşıya kaldığı içinden çıkılması zor bir sorunu, 2003 yılında öngördüğü ortaya çıktı.
“Amerika’nın tek umudu, Şii-Sünni meselesini kullanarak Ümmeti dağıtmaktır”
Youtube'da yayınlanan videoda Lübnan'da kalabalık bir topluluğa seslenen Hasan Nasrallah, “Amerika’nın bölgeye uzun süre hükmetmesi için elinde kalan tek umudu, Şii-Sünni meselesini kullanarak Ümmeti dağıtmaktır. İşte bu kadar, başka her hangi bir tehdit yoktur. Bu Amerika’nın en büyük tehdittir ve Ümmet bu tehditle karşı karşıyadır” uyarısında bulunuyor.
“En büyük silahımız Şii-Sünni birliğidir”
Söz konusu projeyi akamete uğratacak tek silahın Şii-Sünni birliği olduğunun altını çizen Hizbullah Lideri, “Siyonistlerin ve Amerika’nın yeni bölge projesiyle mücadele etmek için en büyük silah Şii-Sünni birliğidir. Herkesin bunun karşısında durma ve gerçeği söyleme gibi bir sorumluluğu var. Burada söz konusu olan Ümmetin, bölgemizin, halkımızın, kuşaklarımızın, çocuklarımızın, torunlarımızın ve kutsallarımızın geleceğiyle ilgilidir. Bundan dolayı herkes sorumluluk almalıdır” diyerek konunun önemine vurgu yapıyor.
“Saha CIA ve MOSSAD'ın eline düşecek”
Fitne çıkaran kim olursa olsun, mezhebi veya meşrebine bakılmadan mahkum edilmesi gerektiğini dile getiren Nasrallah, “Başlangıç için tüm fitne yollarını ve fitne çıkarmaya çalışan herkesi muhasara altına almalıyız. Gerekirse bir sözle, fiilimizle veya kurşun sıkarak, onlar muhasara altına alarak mahkum etmeliyiz. Hatta -Ümmetin birliğini bozmak isteyenlerin- ellerini ve dillerini kesmeliyiz. Kim olursa olsunlar, ister Şii isterse Sünni. Neden derseniz, bu olayda müsamaha büyük tehlikelerle sonuçlanacaktır. Fitne akıllara hakim olduğu zaman, o akıllarda Şii veya Sünni Alimlerin söylediklerine yer kalmayacaktır. Saha CIA ve MOSSAD'ın eline düşecek. Ki, yemen ediyorum bunlar –CIA ve MOSSAD- İslam bayrağı ve sloganı atan birçok gruplara sızmışlar. Çünkü Müslümanlara kendi kurum ve kuruluşları içinden zarar vermeye çalışıyorlar” şeklindeki sözlerle uyarılarını sıralıyor.
“Hem Haydutlara karşı çıkmalıyız hem de Cahillere”
Şii-Sünni savaşını çıkaracak fitneye sebebiyet verecek 2 gruptan söz eden Hasan Nasarallah, “Fitne olayında iki grup vardır. Biri Haydutlar ki ne yaptığını biliyorlar, diğeri ise Cahillerdir. Öyle ki cehalete boğulmuş olan bu gurubun kalpleri bağnazlıktan taşa dönüşmüştür. Hem Haydutlara karşı çıkmalıyız hem de Cahillere. İlk başta ciddiyetle ve şiddetle Müslümanların arasındaki her türlü tekfir yönelimine karşı koymalıyız. İster Sünnileri tekfir eden Şiiler olsun, ister Şiileri tekfir eden Sünniler olsun. İslam Ümmetinde her türlü tekfir yönelimi yıkıcıdır. Tekfir düşüncesi bütün kutsalları yok eder ve hiçbir saygı bırakmaz. Değil İmam Ali’nin ve sahabelerin türbesine belki Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’ye gösterilen hürmete karşı çıkar. Bu şekilde Hz. Peygamber’in Salih takipçilerine saygı kalmaz” öngörüsünde bulunuyor.
“Tekfirciler Ümmet içinde facialara sebebiyet verebilir”
Hasan Nasrallah, Tekfir düşüncesine sahip insanların hiç bir şeye saygı duymadığını sözlerine ekleyerek, şunları kaydediyor “Tekfir düşüncesi şeytani iç güdülere dayalı bir yaklaşımdır. İrticacıdır ve herhangi bir Kur’an veya Nebevi mantığa dayalı değildir. Onunla mücadele etmeliyiz. Şunu da belirteyim; bu yönelimi ortaya koyup destekleyenler de bu yaklaşımdan zarar görecekler. Kanaatimce bunun karşısında durmak bütün Müslümanlar için farzdır. Evet, Ümmet içinde tekfir yaklaşımı vardır ve tekfirciler Ümmet içinde facialara sebebiyet verebilir.” (Hürseda Haber)