Afganistanlı İslam Aliminden Vahdet dersi
Afganistanlı bir Âlim, Alimler ve Halk dahil Ümmetin tüm fraksiyonlarına seslendiği konuşmasında Vahdet’e vurgu yaparken Ehli Sünnet ve Şia hakkındaki bazı gerçeklere dikkat çekti, Müslümanların içinde bulunduğu durumu değerlendirdi.
Sosyal medyada yayınlanan ve ismi öğrenilemeyen Afganistanlı Âlim, İslami vahdete vurgu yaptığı konuşmasında, Sünni ve Şii’lerin birbirlerine karşı kışkırtıldıklarını oysa ne Şii-Sünni Mezhep İmamlarında, ne Halifelerde ne de Hz. Peygamber (s.a.v) döneminde böyle bir durumun olmadığına dikkat çekti.
Afganistanlı Âlim konuşmasında, “Şii’yi Sünni ve Sünni’yi Şii aleyhine o kadar kışkırttılar ki, bugün İslam aleminde savaşın ve Müslüman kanının Müslüman’a mübah olmadığı bir yer kalmadı. Yapılan aleyhte propagandalarla, bugün Müslümanların başına bela olmuş Müslüman alimler! var” şeklinde konuştu.
Hz. Ali ve Hz. Osman'ın tavrında, İslami vahdeti korudukları görülür
Hz. Ali’nin Hz. Osman’a karşı olan tavrına değinen Afganlı Âlim, değerlendirmelerini şöyle sürdürdü: “İslam’ın ilk döneminde Hz. Ali’nin ilk üç halifeye karşı tavrı öyle bir şekildeydi ki, Ali, Osman’ı savunmak için çocuklarını gönderdi. Hatta peygamber evlatlarından Hasan ya da Hüseyin Osman’ı savunduğu esnada yaralandı. Siz onların çatıştığını, savaşa tutuştuklarını nerede görmüşsünüz? Onlar İslami vahdeti korudular."
Mezhepler arasında çıkartılmaya çalışılan fitneler sonucunda günümüzde Müslümanların en büyük düşmanının yine farklı mezhepsel inanca sahip başka bir Müslüman olduğuna dikkat çeken Afganlı Âlim, “Mezhep adındaki fıkhi mektepleri tesis eden imamlar ve fakihler birbirleri ile düşman değillerdi. Bugün işi öyle bir noktaya getirmişiz ki, Müslüman’ın Müslüman’dan daha fazla düşman olduğu kimse yok.” açıklamasını yaptı.
Müslüman’ın eliyle Müslümanları katliamdan geçiriyorlar
Mezhepsel farklılıklar sonucunda kimi ülkelerin İsrail ile işbirliğine giderek birliktelik kurduğu ve Müslüman’ın eliyle Müslüman’ı katliamdan geçirdiği vurgusunda bulunan Âlim, “Bazı İslam ülkeleri diğer İslam ülkelerine karşı İsrail ile ittihat sloganları atıyorlar. İşimiz nereye varmış. Müslüman Müslüman’ı katliama tabi tutuyor, Müslüman’ın çocuğuna, namusuna, izzetine acımıyor. İslam ülkelerine acımıyor. İslam ülkeleri baştan başa savaş ve tefrika izindedir ki bunlarda ne Hıristiyan ne de Yahudi var. Suriye, Irak, Mısır, Libya’dan Cezayir’e kadar ve burada Afganistan, Pakistan’da Müslümanların elbisesinin yakınlarının kanlarına bulanmadığı gün yok. Biz bu aleyhte propaganda ile bu atmosferi oluşturduk.” değerlendirmesinde bulundu.
Ehli sünnet aleyhinde propaganda yapan Şii Âlimin de, Şia’nın aleyhinde propaganda yapan Sünni Âlim'in de çenesi kırılsın
Çıkarılan fitnenin ulaştığı boyutta, devletlerin ve de halkın soruna çözüm üretmekte zorlandığını belirten Afgan Âlim, Ehli Sünnet ve Şii Âlimlere seslenerek, “Ehli sünnet aleyhinde propaganda yapan Şii Âlimin çenesi kırılsın. Şia’nın aleyhinde propaganda yapan Sünni Âlimin çenesi kırılsın. Bugün karşılaştığımız durumun neticesi olarak, Ne devlet halledebiliyor ne de halk.” şeklinde konuştu. Müslümanların artık güven içinde yaşayamadıklarına dikkat çeken Afgan Âlim, “Dün savaşçılar öldürülüp yağmalanırken, bugün İslam aleminde aileler ve tarafsız halk bir yana çocuklar, kadınlar ve insanların namusları bile güvende değil.” dedi.
Hz. Peygamberin yolunu gereği gibi takip edememenin neticesi kan ve gözyaşı
İslam ümmetinde yaşanan fitneler sonucunda oluşan kan ve gözyaşının Peygamberin yolunu gereği gibi takip edememekten kaynaklandığını belirten Âlim, “Bunlar hep peygamberin yolunu bırakıp insanların arasında şeytanın yolunu tebliğ ettiğimiz içindir. Şeytanların adetlerine uyduk. Her birimiz İblis’in ordusunun bir bölümünü teşkil ederek kendi Camiamızı, Ümmetimizi paramparça ettik. 'Allah falana lanet etsin', 'Allah filana lanet etsin başımıza bu belaları getirdi' diye şikayet ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
İstihbarat Örgütleri ve Süpergüçler İslam Ümmetini bölmek için Şii ve Sünni tefrikası çıkarıyor
İslam düşmanı İstihbarat örgütlerinin Sünni ve Şiiler arasında fitne çıkarmaktan geri durmadıklarını vurgulayan Âlim, “Uluslar arası casusluk şebekeleri, süper güçler, İslam düşmanları aramızda fitne çıkarmaya çalışıyorlar. Ama biz bu fitne için gerekli zemini onlara sunmazsak ellerinden bir şey gelmez. Evladına yanlış ve kötü muamelede bulunan bir babanın evladını, onun düşmanı kullanarak o ailenin yok olmasına yol açar. Tedbir ehli kendi ailesine doğru ve şefkat dolu şekilde muamelede bulunur. Bu şekilde kimse onun ailesine nüfuz edemez. Düşmanın eline bahane ve fırsat veren biziz.” ifadelerini kullandı.
Müslüman 'Allah rızası' için Müslümanı katledecek kadar köreldi
Müslüman’ın sözde “Allah rızası” niyetiyle kendi meşrebinden olmayan Müslüman’ı katledip, onun namusunu çiğneyebileceği bir cehalet furyasının hakimiyetine değinen Âlim, “Müslüman Cuma günü beyaz elbise giyiyor, silahını alıyor ve Müslümanları ‘Allah Rızası’ için katlediyor. ‘Allah için’ Müslüman’ın namusunu çiğniyor ‘Allah için’ Müslümanların güvenliğini ortadan kaldırıp yok ediyor.” açıklamasında bulundu.
Hz. Peygamberden buyana tefrika çıkarmaya çalışanlar boş durmadı
Afgan Âlim, bu durumun bir anda oluşmadığını da belirterek Hz. Peygamberin vefatından buyana Müslümanların arasında tefrika çıkarmaya çalışanların antipropaganda da bulunduklarını, bunun neticesinde sürekli Ehli Sünnetin Şia aleyhine Şia’nın da Ehli Sünnet aleyhine propagandada bulunduğunu kaydederek “Sürekli Şia Ehli sünnetin, Ehli sünnet Şia’nın aleyhine propaganda yaptı. Neticesi de bugünkü tekfirciler işte.” şeklinde konuştu. (Hürseda Haber)