Hizbullah Direnişinin Boyutları
“CIA’nın casusluk sisteminin Hizbullah’ın derunlarında keşfedilmesi, Hasan Nasrullah tarafından bunun cesurca ifşa edilmesi Hizbullah’ın mücadele ve direnişte yeni bir döneme girdiğini göstermektedir. 2001 ve 2008 yıllarındaki askeri zaferlere ilave olarak Siyonist rejime karşı istihbarat savaşında elde ettiği zafer, Hizbullah’ın düşmanın farklı taarruzlarına karşı durma gücüne sahip olduğunu göstermektedir. Hizbullah’ın bu yöntemi çok küçük bir parçası Hizbullah’ın elinde bulunan ve aynı zamanda Ortadoğu’nun en küçük ülkesi olan Lübnan’da işlevsel hale getirmesi işi daha da önemli hale getirmektedir. Bu küçük toprak parçasında yüzlerce fırka, taife ve birkaç mezhep varlığını sürdürmektedir. Siyonistlerin yoğun olarak faaliyet yürüten casusluk yapılanmalarına, karadaki ve uzaydaki sistemlerine ve Lübnan’ın hava sahasındaki yoğun çabalarına rağmen direnişin silah yerlerini keşfedememesinin sebepleri nelerdir?
Hizbullah geçen birkaç yıl içinde Siyonist rejime bağlı çalışan onlarca casusluk timini bulup etkisiz hale getirdi. İstihbarat savaşında Hizbullah’a karşı başarısız hale gelen Arap ülkesinin ve Siyonist rejimin bu görevi Beyrut’taki Amerika büyükelçiliğine devrettiği görülmektedir. Buranın casusluk şebekesi de Hizbullah tarafından ortaya çıkarıldı. Hasan Nasrullah bunu açıkça ortaya koydu ve Beyrut’taki Amerika elçiliğinin casusluk yuvasına döndüğünü açıkladı.
Burada önemli bir soru zihinleri kurcalamaktadır. Küçük bir toprak parçasına sahip Lübnan’da yüzlerce casus ve Batılı grup bulunurken, Siyonist ajanlar defalarca Lübnan haberleşme sistemine sızarken, mümkün olan en gelişmiş yöntemleri kullanan Hizbullah, istihbarat sağlamak için nasıl bir yol izliyor? Siyonistler, İran’ın nükleer uzmanlarının evlerini bulup giriş çıkış saatlerini bile tespit ederken, Suriye’de İmad Muğniye’nin seyyar yerleşim yerini keşfederken nasıl oluyor da direnişin organlarına ve silahlarına sızamamakta, birinci derecedeki rehberlerine karşı terör saldırıları yapamamaktadırlar? Hizbullah’ın bu yapısı farklı boyutlarıyla araştırma ve tahlil konusu olacak kadar önemlidir.
Burada dikkate değer birinci nokta, Hizbullah’ın Batılı düşmanlarının ve Siyonistlerin güçlerini ve onların Lübnan’a nüfuz ölçüsünü çok iyi bilmesidir. Bununla birlikte bilgi ve istihbaratı gücünü önemli ölçüde arttırak istihbarat savaşında karmaşık casusluk sistem ve yöntemleri karşısında başarılı bir şekilde direnebilmektedir.
İkinci nokta ise Hizbullah’ın gayretli ve birçok alanda uzman gençlere sahip oluşudur. Bunlar bilimde, iletişim teknolojisinde ve ulaştırmada büyük birikime sahip elemanlardır. Bint Cübeyl’de ve Marun-u Re’s’te Markava tanklarının avlanması, Hizbullah’ın sahalarında uzman mühendislere sahip olduğunu göstermektedir. Allah’a tevekkül ederek ve uzmanlıklarıyla Siyonist efsaneyi yıkmayı başardılar. Hizbullah’ın askeri, istihbarat, siyasi, iletişim ve idare alanındaki zaferi Hizbullah’ı istihbari, güvenlik ve askeri kuruluşlar için bir numune olarak ortaya koymaktadır.
Siyonistler 33 günlük savaşta Hasan Nasrullah’ı kaçırmak için defalarca girişimlerde bulundular. Bu ümitsizlikleri Be’lebek’teki bir hastahanede basın organlarına bile yansıdı. Hasan Nasrullah’ın yerine başka bir adamı kaçırmışlardı. Lübnan’ın güneyinde Hizbullah’ın sıradan silahlarından bile habersizdiler. Hizbullah’ın istihbaratının karmaşıklığı askeri üniversitelerde okutulacak derecede nitelikli ve büyük bir olgudur. Öyleyse Hizbullah’ın askeri, siyasi ve istihbari zaferi mübarek olsun.
Yazan: Abdullah Genci
Kaynak: Ruznameyé Cevan
Çeviren: Ahmet Dağcı