Amerikan İslamı'nın İslam'la Savaşı

Evet
Zor bir imtihan...
"Samimiyet " şerde bile olsa neticenin alınacağı yüce bir duygu.
Bir ateistin, bir batıl cephesinin bile fikrinde samimi olduğunda mutlaka meyvesini yediği mükemmel bir duygu.
Çok okumuşuzdur.
Komünist bir örgüt üyesi, Tıp 3. sınıfı okurken okulu bırakıp ailesini terk ettiğini.
20 yıl ceza evi yatan bir sol görüşlünün devletle işbirliğine yanaşmadığını, açlık grevlerinde vücud bütünlüğünü kaybettiğini.
Evet
Okumuşuzdur
Buna benzer binlerce hikayeleşmiş gerçek hayat kesitlerini... Amerikan emperyalizmine karşı mücadele ederken genç yaşlarda asılan Deniz Gezmişleri.
Ama söz konusu olan Türk islamcılığı olunca, kocaman bir genelleme içerisinde küçücük kalan bir kaç samimiyet örneği dışında bir sahne bulamazsınız.
Kimselerin İslam davası uğruna İşkencelere uğradığını, ömrünü zindanlarda geçirdiğini, makamından, maddiyatından geçtiğini göremezsiniz.
Ümmet ölçeğinde bir ulema sınıfının olduğunu, Arap - Acem entelektüellerini kıskandıran bir bilgi birikimini duyamazsınız.
Bu durum aslında sosyolojik, sınıfsal bir çöküşle İslamilikten islamcılığa evrilmenin hazin bir öyküsüdür.
Evet..Bu, ihtiyari ve nefsi evrilme süreci, manadan kopuk, özünden ve değerlerinden uzaklaşmış maddeci bir islamcılığı doğurmuştur.
Evrensel ümmet anlayışından uzak, dünya emperyalizmine karşı direnen unsurları etnik ve mezhepsel ayrımcılığa tabi tutan, kendi iç aleminde 'türk' oligarşisi ile kör bir milli taasupla ümmet kavramını aşağılayan, tuhaf bir tür (k) islamcılık
Yakın tarih geçmişinde dönemine damga vuran ve geleceğe de bıraktığı bir kültür mirası olan Said Nursi, Mehmet Akif gibi zatlara rağmen, cahil ve taasupkarane etnik ve mezhebi bir milliyetçilik.
Hazır düştüğü günahkarlığın zirvesinde bile kendini İslamın son kalesi olarak görme fikri fantezilerini zihin kodlarından atamayan bir şizofrenik islamcılık.
Bir alim yada kalem ehlinin etrafında oluşturduğu küçük bir ders halkası ile dünyayı dizayn etme saçmalığı
Kendi sınırları içinde bile binlerce fikir, cemaat ve bölünmüşlüğe uğramış yapısı ile herkesi dışlama üzerine kurulmuş söylemlerle ümmet vahdet ve birlik cakası.
Mevcud siyasi iradesi ile seçillmiş muhafazakar iktidarının bile amerikayı vazgeçilmez bir dost müttefik görmekten kendini alamadığı amerikancı islamcılık.
Aslında, 79 İslam inkılabı ile literatüre giren iki kavramdır ' en büyük şeytan Amerika' ve 'Amerikan İslamı.'
O güne kadar ümmet ulema ve aydınlarının bigane kaldığı, gündemlerine dahi almaya ya cesaret edemediği yada fikredemediği bu söylemi, İmam Humeyni İslami mücadelenin 'Amentü' sü olarak kabul etti bir nevi.
Ümmet bunun kuru bir slogan yada devletlerin menfaatleri üzerine geliştirdikleri bir strateji olmadığına daha devrimin ilk yıllarında bil müşahede şahid oldu.
Çünkü Amerika daha yüzyılın başından itibaren Bolşevik Rus devrimiyle Komünist tehlikesinin ABD emperyal bölgeleri olan İslam devletlerini esir almaması için derin bir çalışma başlatmıştı
Büyük mütefekkir ve mücadele insanı Seyyid Kutup, daha o yıllarda 'amerikanın vicdanına sığınan müslümanlardan nefret ediyorum' diyerek bu gerçeğe isyan etmişti.
Evet, Amerikan İslamcılığı
Söylem, politika, eylem, düşünüş, ümmet okumalarına bakılınca bundan daha uygun bir tabir bulmak o kadar zorki.
Amerika İslamı yada Amerikan islamcılığı.
Bunun ütopik bir kurgu olmadığını, ta İslamın tarihi derinliklerinden gelen ihtilafların köklerine inilerek dizaynların yapıldığı realitesini kabul etmemiz gerekir.
İşte bugün Amerikanın yarım asırdan fazladır ektiği o fitne tohumları İslam beldelerinde zehir - zıkkım olarak neşvü nema bulmuyor mu?
Amerikanın ortadoğudaki tüm katliam ve terörist faaliyetlerine rağmen, kin ve nefretini komşu - kardeş ama farklı bir mezhepten olan İRAN İslam Cumhuriyetine karşı yöneltmek kadar sığ ve Kuran - sünnetten uzak yapay ve dizayn edilmiş bir islamcılık Amerikan islamcılığı değil mi?
ABD ve İsrail, gelmiş geçmiş en büyük israil düşmanı olarak tanımladığı bir İranlı müslüman generali katlederken buna sevinen müslümanlığı Amerikan müslümanlığı olarak görmemek akıl karımı..
Böylesi mide bulandırıcı sevinç ÇIĞLIKLARINI ne sol cenahtan, ne ateistlerden, ne zevk ehlinden ve nede cahil dedikleri avam halktan duymadık.
Öyleyse bu sevinç çığlıklarının sahipleri gece namazlarında bile Allaha şükretse bize göre has ve has birer Amerikan islamcılarıdır. (İdris Yamaç - Hürseda Haber)