Suriye Savaşının En Büyük Düğümü İdlib Çözülürse...
Suriye ordusu ile TSK 2011 de başlatılan kontrollü çökertme projesinin uygulamaya başlamasından bu yana ilk defa karşılıklı silah kullandı. Açıklamalar farklı olsada iki ordudan da kayıp var. İdlib özelinde gerçekleşen bu çatışma, aslında Suriye savaşının Suriye rejimi açısından bir final noktası olarak görünsede, Rusya Suriye ve İran'ın karşısında konumlanmış çok aktörlü koalisyon güçleri nazarında daha yıkıcı ve Suriye'yi bölecek bir hamleye evrilme istikametinde.
Suriye ordusu açısından İdlib mevcud konumu ile stratejik öneminden ziyade kazanacağı İdlib zaferi Suriye devletine büyük bir motivasyon sağlayacak. Muhaliflerin son ve en güçlü kalesinin düşmesi ile dıştan dayatılan iç savaşın sona doğru ikinci en büyük hamlesi olabilecek nitelikte.
Özellikle 2016 sonu Halep'in Suriye ordusunun eline geçmesi akabinde Doğu Guta, Dera ve stratejik noktaların silahlı unsurlardan arındırılmasıyla, rejimin çökmeyeceği anlaşılmış olmalıki, tüm silahlı unsurlar İdlib'e getirilerek masa başı toplantıları ile Astana süreçleri başlatıldı.
Aslında Uluslararası meşruiyeti arkasına alan Esad yönetimi BM nin de tanıdığı kendi topraklarında terörle mücadele refleksi ile Halep'ten sonra ilk büyük hamleyi İdlibe tasarladı.
Ancak masa başı görüşmeleri ile idlib çatşmasızlık bölgesi ilan edilince ve 10'un üzerinde TSK gözlem noktası oluşturulunca iş Ordudan diplomasiye kaydırıldı.
2017 Astana görüşmeleri başladığından bu yana Suriye ordusunun İdlibe yönelik geniş çaplı bir operasyonu olmamıştı. Ancak son haftalarda karşılıklı suçlamalar ile karşı karşıya gelen TSK ve Suriye ordusu ile tüm dünyanın gözleri tekrar İdlibe çevrildi.
Suriye ordusu İdlibi kuzey ve Türkiye'ye bakan kısmı dışında güney ve Doğu kısmından tamamen kuşatmış durumda.Aylar öncesinden İdlib'de ki silahlı Militanları kontrol etmediği gerekçesi ile Türkiye'yi suçlayan Suriye ordusu aslında 2019'dan beri "idlib Şafağı" adıyla bir dizi operasyonlarla İdlib için stratejik bir nokta olan Hanşeyhun'u ele geçirmişti.
Oldukça önemli bir geçiş güzergahı olan M 4 ve M 5 Karayolu, Serakibdeki 4 Türkiye gözlem noktaları şuan Suriye ordusu tarafından çevrelenmiş durumda.
Türkiye ordusu Hatay üzerinde büyük bir askeri yığınak yaparken İsrailin Şam da bir askeri merkeze saldırı düzenleyip Orduya askeri kayıp verdirmesi ve hava savunma bataryalarını hedef alması İdlib özelinde yeni hesapların devreye gireceğinin habercisi.
İlk yıllar boyunca vekalet savaşı yürüten İsrail Körfez ortaklığı ve Batı Türkiye ittifakının, Suriyenin İdlibi ele geçirmesi ile bölünme ihtimalini minimum seviyelere çekilmesine imkan tanımak istemediği bir gerçek.
Bölünmüş ya da bölünme ihtimali kuvvetli bir Suriye masanın bir tarafında olanların en büyük arzusu. Ancak bu ihtimal Rusya cephe değiştirmedikçe olası görünmüyor.
İşin Türkiye'ye Bakan Tarafı
Kuşkusuz Türkiyenin 2011 den beri Suriye politikası devlet aklı ve tarihi perspektiften oldukça uzak.
Coğrafya kaderdir sosyolojik realitesini gözardı eden ve bilinen emperyal bölme planlarına hizmet eden bir görüntü vermekte. Muhalif ve tarafsız gözlemcilerin ifadelerine göre Suriye deki askeri unsurların çok büyük bir kısmı Türkiye topraklarından Suriye'ye giriş yapıp askeri destek görmüşler.
Komşu devletlerin toprak bütünlüğünün kendi toprak bütünlüğü gibi algılanması gereken bir meselede Türkiye hükümetinin kişisel bir akıl ve duygusallıkla çözüme yada çözümsüzlüğe mantık üretmesi Türkiye'yi en çok zora sokan konuların başında.
Kanaatimce Türkiye hükümeti "şimdi ne olacağın cevabının yaratacağı olumsuz tabloyu görmek istemiyor. 2011 de Amerikanın Türkiyeyi Suriye savaşına ittiği gerçeğine akıl yormadan şimdide fiili müdahalesine göz yumuyor. İdlib kuşatması Türkiyenin sıklıkla dillendirdiği göç sorununun çok üzerinde bir konu. İdlibde 70 bin ila 150 bin silahlı eğitimli unsur olduğu ve bunların tek çıkış kapılarının Hatay üzerinde olması Türkiyeyi kaygılandırması gereken en önemli konu
Oluşturulan bu büyük silahlı ordunun aileleri ile birlikte imhaları imkan dışı olduğuna göre bu unsurların beslendikleri kaynaklara doğru kayacakları muhakkak.
Suriye projesinin mimarları olan Fransa İngiltere ve petrol noktalarını elinde bulunduran ABD nin Türkiyeyi öne sürerek bir askeri operasyon tasarladıkları ihtimali yüksek. Ancak Rusya faktörü ve hava hakimiyetinin Rusya elinde olması bir anlaşmayı gerekli kılıyor. Çünkü İdlib Suriyede rejim için ne kadar önemli ise Rusyanında suriyede oluş gayelerinden biri olarak Akdeniz açılan önemli bir kapı.
Kimse İdlib krizinin Suriye rejimi lehine bir sonuçla son bulmasını istemiyor. Çünkü Türkiye açısından İdlib hala hala Suriye'nin yıkılmamış bir devlet olarak hak iddia ettiği Hatay ın hemen yanı başında. Gücünü tahkim eden Suriye'nin uluslararası meşruiyeti arkasına alarak El Bab, Afrin ve Münbiç'te de topraklarını isteyeceği biliniyor. O yüzden İdlib'in düğümlenmesi bu srtateji ile istenilen bir durum olarak görünüyor.
Ama şu bir gerçekki Suriye ordusunun ilerleyişi ve Rusya nın desteğini çekmemesi, Türk ve Amerikan politikalarını sürdürülebilirlikten daha uzak bir noktaya sürüklüyor.
Çökmemiş ve hala ordusu, hava savunma gücü olup ülkesinin büyük bir kısmını kontrolü elinde bulunduran bir rejimden kaybettiği toprakları istememesini ve almamasını düşünmek dış politikada bir akıl tutulması demektir. (İdris Yamaç - Hürseda Haber)