Deprem diplomasisi / fırsatçılığı
Türkiye’yi acılara boğan deprem felaketi, Türkiye’nin kimi “müttefikleri” için de fırsat anlamına geliyor ne yazık ki…
Bu ülkeler krizi fırsata çevirerek, deprem diplomasisini deprem fırsatçılığına dönüştürüyorlar.
YUNAN GENERALİN 12 MİL FIRSATÇILIĞI
Eski Yunanistan Genelkurmay Başkanı Amiral Evangelos Apostolakis, Yunan kanalı Open TV’de katıldığı bir programda, “şimdi tam zamanı” diyerek, “Yunanistan karasularının 12 deniz miline çıkarılması gerektiğini” savundu (Veryansın TV, 20.2.2023).
Eski Genelkurmay Başkanı’nın depremden yararlanma fikri Yunanistan’da ne kadar taraftar bulur bilmiyoruz ama bildiğimiz başta Yunan komünistleri ve sosyalistleri olmak üzere Yunan halkının önemli bir kısmının kalpleri, Türk komşularıyla çarpıyor: Yunanistan Komünist Partisi (KKE), Türkiye ve Suriye halklarına her türlü destek için Yunan halkına çağrıda bulunurken, ana muhalefet partisi SYRIZA da Türkiye ve Suriye'deki depremzedelere yardım kampanyasına destek açıkladı, “Ege Denizi'nin ötesinden dayanışma duygularımızı gönderiyoruz” mesajı paylaştı.
Yunan hükümet üyeleri de daha çok “siyasi anlaşmazlıklar var ama komşumuzla dayanışma içindeyiz” özetli bir tutum izlediler.
NATO GENEL SEKRETERİ’NİN HAVUCU
Deprem diplomasisini asıl fırsata çeviren ise NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg oldu. Stoltenberg, Türkiye’ye “deprem desteği” için yaptığı ziyareti, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerinin onaylanması girişimine dönüştürdü.
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, “artık onay zamanı” özetli açıklamalarının dışında, bir de Türkiye’ye “deprem yardımı” adı altında “siyasi rüşvet” önerdi: “İsveç mart ayında uluslararası bir bağışçılar konferansı düzenleyecek” (AA, 16.2.2023).
Yani İsveç Türkiye’ye deprem desteği için para toplayacak, Türkiye de yumuşayıp bu ülkenin NATO üyeliğini onaylayacak! Washington ve Brüksel’in planı, daha doğrusu havucu bu…
Çok açık bir şekilde bağışçılar konferansını, İsveç’in NATO’ya üyelik aidatı olarak kullanmak istiyorlar!
AMERİKALI BAŞINA 50 CENT YARDIM
NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’den üç gün sonra Türkiye’ye gelen isim ise doğrudan NATO’nun patronu ABD’nin Dışişleri Bakanı Antony Blinken’di. O da tıpkı Stoltenberg gibi, “deprem diplomasisi” adı altında, mevcut tabloyu Türkiye’ye baskı uygulamanın aracı yapmaya çalıştı. Yani Blinken’in de hedefi, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğinin onaylatılmasıydı…
Ankara yerine İncirlik’e inen, İncirlik’te elden ele deprem kolileri taşıma pozu veren ve Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’yla beraber helikopterle deprem bölgesini havadan izleyen Blinken, Türkiye’ye yaptıkları 85 milyon dolarlık deprem yardımına ek, 100 milyon dolarlık daha yardım yapacaklarını müjdeledi!
Ne büyük yardım! Her Amerikalı kişi başına 50 sentlik yardım yapmış oluyor yani… (Ah Nazım… Kore savaşında bir Türk askerinin 23 sente mal olduğunu söyleyen o ABD’li yetkiliye ne güzel yanıt vermişti şiiriyle!)
Neyse ki Türkiye’nin gerçek dostları vardı ve onlar ABD’yle ekonomik büyüklüklerinin tersine, ABD’den çok daha fazla yardım ulaştırıyordu!
Kaldı ki ABD’nin Türkiye’ye 185 milyon dolar yardım yapmasına da gerek yok, üzerine çöktüğü F-35’lerin parası olan 1,4 milyar doları versin yeter! (Çavuşoğlu, Blinken’le düzenlenen ortak basın toplantısında, 1,4 milyar doların geri ödenmesi için ABD’yle müzakerenin sürdüğünü söyledi (AA, 20.2.2023))
STOLTENBERG-BLINKEN ERDOĞAN’LA NE GÖRÜŞTÜ?
Çavuşoğlu’nun Blinken’le ortak basın toplantısındaki İsveç mesajları ise ilginçti.
– Çavuşoğlu, daha önce dile getirdiği gibi, yine “terör örgütlerinin İsveç'in NATO üyeliğini engellemek istediğini” söyledi. Çavuşoğlu bunu daha önce “Çünkü İsveç NATO’ya üye olursa, PKK ve FETÖ’ye baskı uygulamak zorunda kalır” (AA, 1.2.2023) diyerek gerekçelendirmişti. PKK ve FETÖ’nün ana sponsoru NATO’nun patronu ABD ama Çavuşoğlu tersine NATO üyeliğinin terör örgütlerine baskının yolu olduğunu dile getiriyor!
– Çavuşoğlu, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson‘un iyi niyetini Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın gördüğünü, İsveç’in kimi olumu adımlar attığını, herkesin (elbette önce ABD’yi kastediyor) İsveç’i somut adım konusunda teşvik etmesi gerektiğini söyledi (AA, 20.2.2023).
Önemli bir ayrıntıyla bitirelim: Üç gün arayla İsveç’in NATO üyeliğinin onaylanması gündemiyle depremi fırsata çevirerek Türkiye’ye gelen NATO Genel Sekreteri Stoltenberg ve ABD Dışişleri Bakanı Blinken, hem Çavuşoğlu’yla hem de Erdoğan’la görüştüler. Her ikisinin de Çavuşoğlu’yla ne konuştuğu biliniyor ama her ikisinin de Erdoğan’la ne görüştüğü bilinmiyor. Çünkü sadece tokalaşma görüntüleri servis edildi.(CRI)