Beyrut patlamasına tepkiler, çelişkililer, siyasi çıkarlar
Beyrut patlamasında hayatını kaybedenlerin sayısı 150’e yaklaşırken yaklaşık 5 bin kişi de yaralandı, fakat can kaybının artmasından endişe ediliyor.
Beyrut patlaması can kayıplarına ilaveten büyük ekonomik hasarlara ve zayiatlara da sebep oldu. Beyrut belediye başkanı mal kaybının milyarlarca dolar tahmin edildiğini söyledi. Beyrut valisi Mervan Abud maddi hasarın 10 ila 15 milyar dolar olduğunu belirtti.
Olayla ilgili Dünyadan gelen tepkiler ise ikiye ayrılıyor. Ülkelerin bir çoğu insani bir yaklaşımla öncelikle Lübnan’a yardım etmeye çalıştılar. İran İslam Cumhuriyeti, Irak, Katar, Rusya ve Suriye gibi ülkeler Beyrut patlamasına tamamen insani açıdan yaklaştılar nitekim İran’ın Kızılay kurumu tarafından insani yardımları taşıyan uçak Beyrut havalimanına iniş yaptı. Kızılay bir sahra hastanesi kuracak ve genel pratisyenler, ortopedistler, anestezistler ve ameliyathane uzmanları, çocuk doktorları, nörologlar, hemşireler, ameliyathane uzmanları ve sahra hastanesi uzmanları dahil olmak üzere Lübnan'a bir sağlık ekibi gönderecek’ dedi.
Irak petrol bakanı İhsan Abdulcebbar İsmail de Beyrut havaalanında doktorlardan bir ekipler Lübnan’a giderek bu ülkedeki kardeşlerine yardıma gittiklerini söyledi, petrol taşıyan konvoyun başbakanın direktifi ile karada yola çıktığını ifade etti.
Bu insani bakışa rağmen bazı ülkeler ise siyasi rant sağlamaya çalıştılar. Nitekim Donald Trump Beyrut patlamasını siyasi amaçları için suiistimal etmeye çalıştı. Trump, Çarşamba sabahı erken saatlerinde bir basın toplantısında yaptığı açıklamada, Beyrut patlamasının bombanın patlaması sonucu olabilecek korkunç bir saldırı olduğunu söyledi. Fakat Lübnan hükümeti patlamanın kimyasal maddelerinin güvensiz şekilde depolanmasından dolayı yaşandığını açıkladı.
Suudi Arabistan Amerika’dan bir adım daha ileriye gitti. Gerçi Al-ı Suud Lübnan’a yardım etmeye hazır olduğunu belirtti, fakat Riyad, Dubai ve Beyrut’ta Arabistan’a yakın olan medya kolları olaydan Hizbullah’ı suçlu gösterdi. El-Arabiye ve el-Hades kanalı olayın ilk anlarında verdikleri haberde aldıkları ilk bilgiler uyarınca patlamanın Hizbullah’ın Beyrut limanında olan silah deposunda yaşandığını iddia ettiler. Fakat Beyrut patlaması kentin Şii kesiminde değil, Sünniler kesiminde yaşanmıştır ve Hizbullah'ın bu bölgede fazla etkinliği yoktur.
Siyonist rejim İsrail Beyrut patlaması hakkında sessiz kalmayı tercih etti, fakat yine de Kneset eski vekili ve nasyonalist parti lideri Moşe Filin ise Beyrut’ta yaşanan patlamadan mutlu olduğunu belirterek kişisel hesabına Beyrut patlamasını Yahudilerin bayramlarından birinin eşiğinde “görülmeye değer havai fişek gösterisi” şeklinde yorumladı.
Hizbullah muhaliflerinin Beyrut patlamasından siyasi rant sağlamaları dünya tarafından tepkilerle karşılaştı. Rusya’nın Beyrut büyükelçisi Alxandr Zapskin Beyrut olayından siyasi rant sağlamaya çallışan iddialara tepki olarak, “Eminim hiçbir durumda, özellikle de binlerce insanın hasar gördüğü bir olaydan, siyasi çıkar sağlamaya veya söylenti yaymaya çalışılmamalı.”
Rusya’nın BM temsilcisi Dimitry Pulyanski ise Amerika dışişleri bakanı Mike Pompeo’nun Lübnan’a yardıma hazır oldukları açıklamasının ise “Net riyakarlık” şeklinde yorumlarken “Amerika’nın hali hazırda gerçekten dayanışmasını göstermek için yapabileceği en iyi şey Lübnan’a tek yanlı yaptırımları kaldırmaktır, böylece bu ülke kendini onarabilir.” dedi.
Bu arada Suudi Arabistan’a bağlı medya çevrelerinin iddialarına cevap da Arap kullanıcılar tarafından geldi. Arap kullanıcılar twitter hesaplarında Suudilerin anlattıklarını sorgulayarak onları Beyrut olaylarında “akbaba” olmakla suçladılar. Bazı Twitter kullanıcılar da el-Arabiye TV kanalın propagandalarına tepki olarak kanalın “yalancı” olduğunu belirttiler. (Ajanslar)