Türkiye Çin Dostluk Vakfı’ndan Çince kitap desteği
Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarlığının liderliğinde ve Türkiye Çin Dostluk Vakfı vasıtası ile Çinceye ilgi duyan herkese, güncel Çince kaynakları ulaştırma çalışması yapılıyor.
Bu kapsamda tespit edilen ilk Çince Pilot Lisesi de olan Ankara Ayrancı Anadolu Lisesi’ne ve Ankara Çankaya Fevzi Özbey İlkokulu’na, modern Çince ders kitapları, test kitapları ve kültürel eserler bağışlandı.
Bu okulların yanı sıra, Gaziantep’in Nizip ilçesinde eğitim veren, Hasan Çapan Anadolu Lisesi ve Hüseyin Yalçın Çapan Anadolu lisesinin de mevcut kütüphaneleri Çince ders kitapları ve Çince kültürel yayınlarla zenginleştirildi.
Türkiye-Çin Dostluk Vakfı Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Yaşar, güncel Çince kaynakların Çinceye ilgi duyan herkese ulaştırılması ve Türkiye-Çin ilişkileri hakkında açıklamalarda bulundu.
Yaşar, Çin ile Türkiye’nin iki kadım devlet ve millet olduğunun altını çizerek bu iki devletin bulunduğu coğrafya itibarıyla da birbirini iyi tanıması gerektiğini belirtti. İki ülkenin birbirini tanıyabilmesinin en iyi yolunun dil olduğunu vurgulayan Mehmet Ali Yaşar, bu kapsamda Çince eserlerin belirlenen okullara ulaştırıldığının ve ulaştırılmaya devam edeceğini de sözlerine ekledi.
“İKİ ÜLKENİN BİRBİRİNİ EN İYİ TANIMASININ YOLU DİL”
Yaşar, özellikle son 10-15 yılda Çin ve Türkiye ilişkilerinin ön plana çıktığını, Çin’in Türkiye’nin en büyük üçüncü ticaret partneri olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
“Çin ve Türkiye’nin ilişkilerinin hem siyasi hem ekonomik anlamda ön plana çıkmasıyla birlikte Çin’e ve Çinceye duyulan ilgi arttı. Bir ülkeyi en iyi tanımanın yolu kültürdür. Edebi eserler, yemek tarifleri, sinema, dizi de bu ilişkilerin geliştirilmesi açısından önemli. Öte yandan ülkenin tarihi, ortak değerler, büyüklere saygı gibi Türkiye ile Çin arasında benzerlikler de var. Bu benzerlikler de iki ülkenin birbirini daha çok merak etmesinde önemli unsurlar.”
“ÇİN’İN KORONAVİRÜSLE MÜCADELESİNDE EN ÖNEMLİ UNSUR DEVLETE BAĞLILIK İLKESİ”
Türkiye-Çin Dostluk Vakfı Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Yaşar, Çin’in Covid-19 ile mücadelede göstermiş olduğu başarı hakkında da açıklamalarda bulundu. Yaşar, 1,4 milyar nüfusa sahip olan ve 50 etnik yapıdan oluşan ülkenin virüsle mücadelede göstermiş olduğu başarının altında yatan temel unsurun devlete bağlılık ilkesi olduğunu kaydetti.
Yaşar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“1,4 milyar nüfusa sahip olan bir toplumu bir arada tutmak Çin Devleti açısından büyük bir başarı. Toplumun, devletin etrafında kenetlenmesi Çin’e bu başarıyı getirdi. Çin’in kendine has kültür yapısı Çin’i bu konuda avantajlı kıldı. Batılı ülkelerin bireyselliği ön plana çıkarken Çin’in toplumsal yapısı ve birlik beraberlik duygusu ön plana çıktı.”
“ÇİN’İN İÇ DİNAMİKLERİ ÇARKLARIN DÖNMESİNİ MÜMKÜN KILDI”
Çin’in Covid-19 ile mücadeleye rağmen ekonomik anlamda ilerleyişini de değerlendiren Yaşar şunları aktardı:
“Çin’in ekonomik gelişim başlangıcı Batı’ya entegre olarak başlamıştı. Fakat Çin daha sonra bunu özgün bir ekonomik modele dönüştürdü. Batı bunu geç fark etti. Çin’in iç dinamikleri ekonomik çarkların dönmesini mümkün kıldı. Başarı her zaman kıskanılır. Bunu da Batı’nın tepkilerinden görüyoruz. Başarılı olanlar bu başarısını da devam ettirecek.”
“BATI ÇATIŞ VE ÇATIŞTIR POLİTİKASI İZLERKEN ÇİN KALKIN VE KALKINDIR POLİTİKASI İLE İLERLİYOR”
Mehmet Ali Yaşar, Çin’in yoksullukla mücadele politikasıyla ilgili düşüncelerini de paylaştı. Yaşar, “Batı’nın ekonomi politikası çatış ve çatıştır üzerine ilerliyor. Çin’in ekonomi modeli ise kalkın ve kalkındır temeline dayanıyor. Çin’in bu sebeple daha da ilerleyeceğine inanıyorum.” dedi.
Türkiye-Çin Dostluk Vakfı Başkan Yardımcısı Yaşar, Çin’in Bahar Bayramı ve Boğa Yılını da tebrik ederek bu yılında insanlar için zorluklara direnme ve başarılı olma yılını anlattığını, bu zorlu yıllardan geçip daha huzurlu, sağlıklı ve refah içerisinde yeni bir çağa doğru yürümeyi temenni ettiğini sözlerine ekledi. (CRI)