Kral Selman’ın İran ile ilgili barışçıl konuşma tarzı ne anlama geliyor?
Suudi Arabistan kralı Selman bin Abdulaziz, BM genel kurulunda sanal ortamdan yaptığı konuşmada İran ile ilgili barışçıl konuşma tarzında Riyad’ın Tahran ile güven ortamı oluşturmak istediğini söyledi.
Kral Selman ve oğlunun iktidara gelmesinden bir yıldan az bir sürede Arabistan’da 3 önemli olay yaşandı; bunlar Mart ayında Yemen’e savaşın başlatılması, 2015’te Mina olayı ve Ocak 2016’da şeyh Nemr Bagır Nemr’in idam edilmesiydi. Bu olaylar ve Tahran’da Arabistan konsolosluğu önünde yaşananlar Riyad’ın Tahran ile ilişkileri kesmesine sebep oldu. İran ve Arabistan arasındaki siyasi ilişkiler biri İslam inkılabından önce ve 2’si inkılabın zaferinden sonra, şimdiye kadar toplam 3 kez kesildi.
Arabistan’ın İran ile ilişkilerini kesmesi ardından ikili münasebetler daha da vahimleşmeye yüz tuttu. Amerika’da Trump’ın başkan seçilmesi ve İran ve direniş eksenin bölgedeki başarıları bu konunun başlıca iki önemli sebebiydi.
Suudi Arabistan bölge rekabetinde İran’ın gerisinde kaldığını ve bölgede dengelerin İran’ın lehine değiştiğini düşünüyordu. Riyad’ın bu olaydan duyduğu rahatsızlık ve öfke, onun bir yandan İsrail’in İran karşıtı eylemlerine eşlik etmesine ve diğer yandan da Amerika eski hükümetin nükleer anlaşmadan çekilmeye teşvik etmesine neden oldu.
6 yılın ardından Suudi yetkililerin İran İslam cumhuriyetine karşı konuşma tarzları değişmeye başlamıştır. Bundan önce batı Asya’daki savaş ve güvensizliğin İran sınırları içine taşınması gerektiğini söyleyen veliaht Muhammed bin Salman, Nisan 2021’de tamamen farklı bir tutum sergileyerek, “İran komşu ülkemizdir ve iyi ilişkiler kurabilmemizi umut ediyorum” dedi.
Şimdi bu açıklamadan 5 ay geçerken kral Selman bin Abdulaziz BM genel kurulunda İran’a yönelik barışçıl konuşma tarzıyla, “İran bizim komşumuzdur ve bu ülke ile müzakerelerimizin güven oluşturmasını umut ediyoruz” dedi.
Görünüşe göre Amerika’da hükümetin değişmesi, Suudi Arabistan’ın son yıllarda dış siyasetinde bölgeyi kaosa sürüklemek için ağır harcamalar yapması ve Riyad’ın bölgesel konumunun zayıflaması, Arabistan yetkililerinin İran’a karşı tavır değişikliğine sebep olmuştur.
Bu arada İran da Arabistan ile ilişkileri ihya etmeyi olumlu karşılıyor ve bu bağlamda Irak’ın ev sahipliğinde Arabistan yetkilileri ile birkaç tur müzakere gerçekleştirmiştir. İran’ın son Riyad büyükelçisi Hüseyin Sadegi’ye göre iki ülkenin iç, bölgesel ve uluslararası açılardan bir birine olan karşılıklı ihtiyaçları, iki ülkenin gerginlikleri azaltmak ve ikili ilişkileri ihya etmeye çalışmasına sebep olmuştur.
Gerçi iki ülke de ilişkileri ihya etme yönünde adım atıyorlar fakat temel konu, Tahran ve Riyad arasında güven eksikliğidir. Kral Selman’ın İran ile ilişkilerde güven oluşturmaya vurgu yapması ise bu konuyu ispatlıyor. Var olan güvensizlik, sadece farklı dini kimliklerden değil, tarafların bölgedeki çatışma alanlarından da kaynaklanmaktadır. İki ülkenin ilişkileri canlandırma yönündeki hareketini etkileyen bu alanlardan biri de Yemen’dir.
Selman bin Abdulaziz, BM Genel Kurulu'ndaki sanal konuşmasında Yemen'le ilgili üç noktaya değindi: Suudi Arabistan'ın Yemen barış planı ülkeye barış getirebilir, Ensarullah barışçıl çözüme karşı çıkıyor ve deniz ulaşımını tehdit ediyor, Ensarullah, Suudi Arabistan'da her gün sivil yerlere saldırıyor.
Görünüşe göre Suudi Arabistan ve İran İslam Cumhuriyeti bölgesel anlaşmazlıkları yönetebilirse, ikili ilişkilerdeki zorlukları yönetmek "daha kolay" olacaktır. (Parstoday)