Trump yönetiminin ortaya çıkışı tesadüfi değildir
The New York Times, cuma günü yayımladığı bir makalede, Myammar'dan politik analist U Aung Thu Nyein, "Amerika Birleşik Devletleri (ABD), bir birinci dünya ülkesi ama üçüncü dünya ülkesi gibi hareket ediyor" sözüne yer verdi. Kanada'nın Sarnia Belediye Başkanı Mike Bradley de makalede, bugün ABD'yi izlemenin Roma İmparatorluğu'nun çöküşünü izlemek gibi olduğunu ifade etti.
Bir Çinli internet kullanıcısı da "Bu üçüncü dünya ülkelerini en kötü karalama oldu" yorumunu yaptı. Aslında gelişmekte olan ülkeler ekonomi ve sanayi modernizasyonu açısından ABD'nin gerisinde kalabilir. Ancak ABD'nin aksine bu ülkeler Covid-19 vakaları ve ölü sayıları açısından "dünyanın önünde" gitmiyor ve bazı Amerikalı politikacıların yaptığı gibi huysuzca hareket etmiyor.
Pew Araştırma Merkezi'nin yakın zamanda 13 ülkede yaptığı yoklamada, ABD'nin uluslararası imajının, Kanada, Japonya ve Avustralya gibi müttefiklerinin de dâhil olduğu birçok ülke ABD'nin salgını kötü yönettiğine inandığından, uluslararası olarak düştüğünü ortaya koydu. Makalede "Böyle bir küresel itirazın, siyasi sistemleri daha az açık olan ve diktatörlerin sorumluluğundaki ülkelere uygulandığı" yazıldı.
Buna rağmen Trump yönetimi, bir ülkenin imajının sözde politik sisteminin açıklığıyla bir ilgisi olmadığını kanıtladı. Dünya çapında ülkelerin, temel muhakemeleri olacaktır. Bazı Amerikalılar, Amerika'nın demokrasi ve özgürlük değerlerini dünyaya tanıtmaktan gurur duyuyor. Ama şimdi, bunun artık işe yaramadığını anladılar çünkü dünya değişti. Sözde Amerikan değerleri Amerikan halkıyla birlikte dünyayı kandırdı. Şimdi ABD'nin değerleri daha hassas ve ülkenin küresel liderliği düşüyor.
TRUMP YÖNETİMİNİN ORTAYA ÇIKIŞI TESADÜFİ DEĞİLDİR
Şimdiki zamanda ABD, aralarında büyüyen salgın, ırk ayrımcılığı, sosyal bölünme ve siyasi partiler arasındaki çekişmenin bulunduğu iç sorunlarını çözemiyor. Washington içerdeki kızgınlığı dışarıya vermeye çalışıyor. Bu ABD'nin durgunluğunun ve düştüğünün bir işareti. ABD dünya çapında birçok öğrencinin görmek için can attığı bir ülkeydi. Ancak şimdi bu en güçlü ülke kırılgan ve kaotik, daima sosyal düzeni bozuyor. Trump yönetimi bu değişikliklerin arkasındaki en büyük faktör gibi görünüyor.
Trump yönetiminin ortaya çıkışı tesadüfi değildir. Amerikan medeniyetinin ve onun siyasi sisteminin evriminin kaçınılmaz bir ürünüdür. Trump seçilmezse, başka bir benzer politikacı er ya da geç yüksek mevkiyi üstlenecekti. Küreselleşmeyle Amerikan toplumunda çeşitli sıkıntıların daha da kötüleştirmesiyle ABD, er ya da geç ikiyüzlü maskesini çıkaracak ve gerçek doğasını ortaya koyacaktır. ABD, küreselleşmeye uyum sağlamak için göreceli olarak uzun bir zaman harcamak istemiyor. Diğer ülkelerin ilerleme kaydetmesini ve liderliği ele geçirmesini önlemek için doğrudan ve yaygın önlemler almayı umuyor.
Çeşitli iç sorunlar ve utanç verici salgın durumuyla karşı karşıya olan ABD, alacakaranlık dönemine giren bir ülke gibidir. ABD tekrar büyük olabilir mi?
(Li Qingqing, Global Times - Çeviri: CRITürk)