Ukrayna'da havaya uçurulan uranyumlu mühimmat deposu ve tehlikesi

Çevirmenin notu: Britanya, mart ayında Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine Challenger 2 muharebe tanklarının yanında zırh delici özellikli ve seyreltilmiş uranyumlu mühimmat tedarik edeceğini duyurdu. 1999’da Yugoslavya’daki NATO bombardımanında 10 ila 15 ton arasında seyreltilmiş uranyum kullanılmış ve takip eden yıllarda bölgede lösemi ve diğer kanser hastalıklarından ölenlerin oranı yüzde 139 oranında yükselmişti. Aynı şekilde Körfez Savaşı’nda bu mermilerin yaydığı radyoaktif tozları soluyanlar da kanserden muzdarip olmuştu. Rus kuvvetleri geçen hafta Hmelnitskiy’de uranyumlu mühimmatın stoklandığı bir cephaneliği havaya uçurdu ve yetkili merciiler inkâr etse de Kuzey ve Doğu Avrupa’da radyasyon seviyeleri normalin üstüne çıkıyor.
Verdikçe veren İngiliz hediyesi: Polonya, Almanya, Danimarka, Hollanda ve Londra’ya uranyumlu rüzgâr ve yağmur
John Helmer Dances with Bears 22 Mayıs 2023
Bu, 13 Mayıs’ın erken saatlerinde Hmelnitskiy’de Ukrayna’ya ait mühimmat stokunun havaya uçurulmasından bu yana esen rüzgârın bir özeti.
Ukrayna’nın batısında yer alan kentte 13 ve 14 Mayıs tarihlerinde yapılan radyasyon ölçümleri, tanksavar savaşı için İngilizler tarafından tedarik edilen seyreltilmiş uranyumlu mermilerin patlatıldığını gösteriyor. Seyreltilmiş uranyum (DU) salınımının neden olduğu radyasyon seviyesinde meydana gelen yükseliş Ukrayna makamlarınca inkâr edildi.
ABD medyası, 15 Mayıs’ta “Ukrayna’nın batı bölgelerinde yapılan peş peşe saldırılarla alakalı tüm gerçekler ve bilgiler tam olarak ortaya konmamış olsa da yayılan komplo anlatısının kanıtlanabilir şekilde yanlış, yanıltıcı veya kanıttan yoksun birkaç unsuru olduğunu” bildirdi:
“Newsweek, Birleşik Krallık tarafından tedarik edilen ‘seyreltilmiş uranyumlu’ mermilerin orada depolanmış olma ihtimalini göz ardı edemese de söz konusu mühimmatların muhtevasına ilişkin eski haberler bu iddia üzerinde büyük bir soru işareti yaratıyor.”
Newsweek, Ukrayna devlet makamlarının iddialarını doğruladı:
“Ukrayna Ulusal Nükleer Enerji Şirketi Energoatom, resmi Telegram kanalından yaptığı açıklamada, ‘Hmelnitskiy sanayi tesisindeki ve civar bölgelerdeki radyasyon seviyesinin, güç ünitelerinin normal çalışmasına karşılık gelen bir seviyede olduğunu ve doğal çevre ışıması değerlerini aşmadığını’ söyledi.”
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumundan (UAEK) yapılan bir açıklama, Ukrayna hükümetinin iddiasını, kendi bağımsız radyasyon ölçümlerini paylaşmadan yineledi. UAEK, durumu Newsweek’in “iddiaların üzerine soğuk su döktüğü” şeklinde yazdı:
“Uluslararası kuruluşun bir temsilcisi Newsweek’e gönderdiği e-postada, ‘Ukrayna Devlet Nükleer Düzenleme Müfettişliği bugün Uluslararası Atom Enerjisi Kurumuna ülkenin batı bölgelerinde son günlerde herhangi bir yüksek gama radyasyonu ölçümü yapılmadığını bildirdi.”
Bölgeden bildiren sosyal medya hesapları, patlamanın yaşandığı bölgedeki nüfusun hızla göç ettiğini ifade ediyor. Hmelnitskiy’in batı komşusu olan Ternopol oblastı sakinleri için radyasyona karşı tedbirler alınmaya başladı.
O zamandan beri rüzgâr Polonya’nın kuzeybatısından esiyor ve yağmur yağıyor. Polonya devlet Atom Enerjisi Kurumu (PAA), 15 Mayıs’tan bu yana radyasyon seviyesinin yükseldiğini bildiriyor. En yüksek ölçümler güneyde Lublin ve Krakow’da, daha sonra da Polonya’nın kuzey kıyısında bir liman olan Gydnia’da kaydedildi.
Güvenlik Konseyi Başkanı Nikolay Patruşev, 19 Mayıs’ta Moskova'da yaptığı açıklamada “[Hmelnitskiy cephaneliğinin] imha edilmesi radyoaktif bir buluta neden oldu ve bu bulut şu anda Batı Avrupa’ya doğru ilerliyor. Polonya’da radyasyon seviyelerinde şimdiden artış kaydedildi.” Patruşev, PAA’nın halihazırda teyit etmiş olduğu bir şeyi yineliyordu.
Avrupa’da radyasyon seviyesinde yaşanan artışa ve bunun Ukrayna’daki nedenlerine dair bağımsız kanıtlar için, Viyana’da Rafael Grossi tarafından yönetilen Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (UAEA) savaşın başlamasından bu yana ne bağımsız ne de güvenilir oldu; Grossi ve UAEK’nın savaş çığırtkanlığını belgeleyen arşiv için tıklayın.
Uluslararası düzeyde ve Avrupa hükümetinin seyreltilmiş uranyumdan kaynaklanan radyasyona güvenli maruziyete ilişkin modellerinin kusurlu olduğuna ve Ukrayna ve UAEK’nın Hmelnitskiy’deki patlamaya dönük açıklamalarının yanıltıcı olduğuna dair kanıtların bir incelemesi için İngiliz kimya fizikçisi ve radyoaktivite uzmanı Christopher Busby tarafından 2022 yılında yayımlanan bu makaleyi okuyun:
“[Uranyumun iç radyoaktif parçacıklarından [mesela Seyreltilmiş Uranyum (DU) silahlarından] alfa bozunumu aralığındaki doku hacimlerine [yaklaşık 4 hücre] absorbe edilen lokal doz az değildir. Tek bir alfa bozunumu izinden tek bir hücreye biriken doz yaklaşık 500mSv’dir. Ancak ICRP [Uluslararası Radyasyondan Korunma Komisyonu] modeli bu enerjiyi bir kilogram dokuda seyreltmekte ve ortaya çıkan nanoSievertleri [μSv/h] önemsiz ve kansere neden olamayacak olarak görmektedir. İç maruziyetler için bir ortak değişken olarak Absorbe Edilen Doz kavramının kendisi sorgulanmıştır...
İç radyonüklid kirleticilere maruziyetin yasal sınırlarının temelini oluşturan mevcut radyasyon risk modelinin güvenli olmadığı, mekanistik ve epidemiyolojik çalışmalarla gösterilmiştir... Çernobil’den, bomba serpintilerinden, nükleer sahalardan ve hücre biyolojisinden elde edilen kanıtlar ve basit mekanistik değerlendirmeler, modelin güvenli olmadığını göstermektedir. Ancak ekonomi ve iktidar, üniversite fonları ve dergi yayınlarındaki önyargılar nedeniyle hiçbir değişiklik yapılmıyor. Konuya dikkat çekme girişimleri her fırsatta engelleniyor. Dergi hakemleri ve editörleri makaleleri ve mektupları reddediyor. Kanserle ilgili davalar, düzenli olarak konunun jüri önüne çıkmasını önlemek üzere kararlar alıyor... Avrupa hukuku, Avrupa Birliği’nin Temel Güvenlik Standartları Direktifi, tüm uygulamaların gerekçelendirilmesini gerektiren bir maddeye sahiptir ve yeni ve önemli kanıtlar ortaya çıkarsa bunların değiştirilmesi gerekir. ICRP de daha önceki raporlarında [1977, 1990] yeni kanıtlar olması halinde bunları ele alacağını açıkça belirtmiştir. Ama bu hiçbir zaman yapılmadı. Ve bu madde daha sonraki ICRP raporlarından kayboldu. Gerçekte, tüm radyasyondan koruma kurumları yeni kanıtları ele almayı reddetmektedir.”
Busby’nin araştırma bulguları üzerine yapılan bilimsel ve siyasi tartışmalar buradan takip edilebilir.
Busby’nin 2023’ün mart ayında yayımlanan araştırma raporuna göre;
“Ukrayna savaşıyla bağlantılı olarak uranyumda bir artış olup olmadığını tespit etmek için Atomik Silahlar Kuruluşu [AWE] Aldermaston’dan Kasım 2017 ile Kasım 2022 dönemini kapsayan veriler elde edilmiştir. AWE tarafından tesis içinde ve dışında konuşlandırılan 9 Yüksek Hacimli Hava Örnekleyicisinden alınan sonuçlar, savaşın başladığı Şubat 2022’den itibaren 9 HVAS örnekleyicisinin tamamında uranyum seviyelerinde kayda değer bir artış olduğunu göstermiştir. Sonuçların Birleşik Krallık ve Avrupa için önemli halk sağlığı etkileri bulunmaktadır.”
Veri noktalarının, Birleşik Krallık’ta devlet kurumu Atomik Silahlar Kuruluşu tarafından işletilen beş yüksek hacimli hava örnekleme ölçüm noktası olduğunu unutmayın. Kaynak: https://www.researchgate.net/
Veri toplama, ölçme ve veri grafiklerinin — son günlerde olduğu gibi verilerin karartılmadığı veya yanlış raporlanmadığı sürece — tartışmalı olmaması gerekir. Busby’nin analizi üzerine bilim insanları arasında yaşanan tartışma, öncelikle DU ve diğer radyasyon kaynaklarına maruz kalmanın, şu anda Ukrayna ve Polonya’da kaydedilen ve Danimarka, Hollanda ve Britanya’da beklenen anormal seviyelerde kanser etkilerinin ne olduğuna odaklandı.
Busby’nin Rus devlet haber ajansı Sputnik tarafından aktarılan bu raporuna göre, Hmelnitskiy’den saatte yaklaşık beş kilometre hızla esen kuzeybatı rüzgarları 15 Mayıs’ta Polonya’da radyasyon artışını tetikledi:
Kaynak: https://sputnikglobe.com/ ABD propagandasının anlatımına göre, “Newsweek, Hmelnitskiy’de ya da Ukrayna’nın diğer bölgelerindeki radyasyon seviyelerinin normalin üzerinde olduğuna dair ya da Rus saldırısında seyreltilmiş uranyum mermilerinin imha edildiği iddiasını doğrulayan herhangi bir resmi açıklama ya da güvenilir rapor bulamadı.”
Polonya’daki akademik kaynaklar ve Polonya Atom Enerjisi Ajansı (PAA) da artışları doğruluyor. Kamuoyuna bildirilen en yüksek seviyeler Gdynia (0.103 μSv/h), Lublin (0.100 μSv/h) ve Krakow’da (0.115 μSv/h) oldu.
Polonya makamlarının tepkisi, rapor edilen veri ölçümlerini kabul etmek ama biyolojik tehlikeleri inkâr etmek oldu. Ukrayna sınırına yakın Lublin’deki devlete ait Marie Curie-Skłodowska Üniversitesi (UMCS), 15 Mayıs’tan itibaren radyasyon seviyelerinde keskin artışlar olduğunu doğruladı. Fakat üniversite bir de ekleme yaptı:
“15 Mayıs 2023 tarihinde gözlemlenen radyasyon yoğunluğundaki artış, yağışların neden olduğu doğal bir olgudur. Bi-214 izotopu (yerden yükselen radon gazının bozunması sonucu oluşur) düşen su damlacıkları tarafından yakalanır ve bu da MR tarafından kaydedilen toprak yüzeyine yakın radyasyon yoğunluğunda bir artışa neden olur. Bu olgu her zaman için geçerliydi ve sonuç olarak radyasyon yoğunluğundaki artışın sağlık açısından hiçbir önemi yoktur.”
Rapor, bu haberin girişinde yer alan ilk iki görseli de içeriyor.
Üniversite ekliyor:
“Beklenen yağış nedeniyle 17 Mayıs’ta bir artış daha bekliyoruz. Muhtemelen daha az olacak, zira hava dün halihazırda açılmıştı, ancak toprağın suyla ıslanması, rüzgâr yönü gibi pek çok faktöre bağlı.”
Bu, üniversitenin radyasyon seviyelerine ilişkin en güncel grafiği ve 15 Mayıs’ta ve 17 Mayıs’tan 18 Mayıs’a kadar tekrar yükseldiğini ve o zamandan beri azaldığını doğruluyor.
Mavi çizgi: Ölçülen radyasyon seviyeleri; kırmızı çizgi: Normalin üstü. Kaynak: https://www.umcs.pl/
(John Helmer, Dances with Bears - Çeviri: Emre Köse, emrekose.substack.com)