Avrupa’daki Peygamber aşıkları Wiesbaden’de buluştu
Avrupa Peygamber Sevdalıları insiyatifinin Almanya’nın Wiesbaden şehrinde düzenlediği Avrupa Geneli Kutlu Doğum organizasyonu Avrupa’nın dört bir yanında bulunan ülkelerdeki Peygamber aşıklarının katılımıyla gerçekleşti.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v) mübarek veladetlerinin 1446. Yıldönümü münasebetiyle Dünya’nın farklı ülke ve şehirlerinin yanı sıra Avrupa’nın da bir çok yerinde Kutlu Doğum programları organize edilmeye devam ediyor. Avrupa’da yerel bölgelerin programları belirlenen tarihlerde düzenlenmeye devam ederken, Genel Kutlu Doğum programı Almanya’nın Wiesbaden şehrinde Avrupa Peygamber Sevdalılarının organizesi ve Wiesbaden Vahdet Camii’nin katkılarıyla gerçekleşti. Programa katılan tüm Peygamber aşıklarına ‘99 Soruda Resulullah’ın hayatı’ kitabı hediye edildi.
Programda Peygamber Efendimize getirilen salavatlar ile beraber Peygamber Efendimizin örnekliğine dair önemli anlatımlar yapılırken, Kürtçe ve Türkçe Mevlid okunup, İlahi ve Ezgiler seslendirilerek Dualar edildi.
“Hak ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (s.a.v)”
Programın sunuculuğunu üstlenen Yahya Abay, Her yıl Kutlu Doğum etkinlikleri için bir tema belirlendiğini, İnsanlığın en çok ihtiyaç duyduğu durumlardan birini bu yıl tema olarak belirlediklerini ifade etti. Abay, 2017 yılı Kutlu Doğum Etkinlikleri için Avrupa’da “Hak ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (s.a.v)” başlığını tema olarak belirleyip işlemeye karar verdiklerini söyledi.
Kur’an-ı Kerim ile başlayan programda Kur’an tilavetini Leipzig Takva Camii İmamı Recep Saygı okudu. Programa katılım sağlayan Peygamber Sevdalılarını Wiesbaden Vahdet Camii Başkanı İsmail Duran Türkçe Enes Oral ise Almanca dillerinde gerçekleştirdi. Başkan Duran, “Allah Resulünün sevgisiyle ve aşkıyla buraya teşrif eden Programa iştirak eden herkesten Allah razı olsun. Bu sevgi şüphesiz ki bizlerin kurtuluşuna vesile olacak sevgidir.” diyerek programa katılım sağlayanlara teşekkürde bulundu. Selamlama konuşmasının ardından Türkçe ve Kürtçe dillerinde Mevlid-i Şerif okundu.
‘Dünya’da ki sıkıntıların temeli Adaletten yoksunluktur’
Avrupa Alimler Birliği Başkanı Molla Abdulkadir Aydın Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in Adalet timsali olduğunu belirtirken, “Dünyamızın içinde bulunduğu sıkıntıların temeli, Adaletten yoksunluk, zulmün adaletin yerine geçmesi, haksızlığın hakkın yerini almasıdır. Bu gün zulüm peyda olandan yani zalimden Adalet bekleyemeyiz. Peygamber Efendimiz, ise hiçbir adaletsizliğe ve zulme yer bırakmayarak ashabına ümmetine adaleti tavsiye etmiş, zalimlere de adaletle muamelede bulunmuştur.” şeklinde konuştu.
Molla Abdulkadir Aydın’ın konuşmasının ardından Özlem Ajans sanatçıları ve İlahi grupları ile Vahdet Camii Kız İlahi Grubu ve Basel Said-i Nursi Camii Kız Çocukları İlahi grupları Peygamber Efendimiz üzerine bestelenen ilahilerini seslendirdi.
‘Hepimiz Adalet istiyoruz fakat Adalet’i tesis etmek bedel istiyor’
Basel Said-i Nursi Camii İmamı Molla Celal Bozdaş Hz. Peygamber ve Adalet vurgusunu ön plana çıkararak, “Yine bu sene Hz. Peygamberi anmak, anlamak ve hayatımıza örnek almak için bir araya geldik, Rabbim hepimizin ecrini katından versin. Bütün Peygamberler Adalet kuralını toplumlarda uygulama üzerine gönderildiler. Hz. Peygamber Cahil bir toplumu Saadet toplumuna çevirdi. Fakat Allah Resulü bunu yaparken, Adaleti tesis ederken, insanların nefislerini Akl-ı Selimin kontrolü altına alırken, Nefsi Emareyi arkalarına almalarını sağlarken bunu gerçekleştirmesi kadar da kolay olmadı. Hz. Peygamber Adaleti tesis etmek için işkenceler hakaretler gördü, memleketinden sürüldü muhacir oldu, dünya musibetlerinden başına gelmeyen kalmadı. Ama O pes etmedi, çünkü o dava eriydi, onun görevi Allah’ın emirlerini ikame etmek için Gayret sarf etmekti. Onun görevi İnsanlara hak ve hakikati bildirip Adaleti tesis etmeye gayret etmekti.” diye konuştu.
Bozdaş, “Bugün hepimiz adalete muhtacız, herkes adalet istiyor fakat Adaletin gelmesi bedel istiyor, fedakarlık istiyor. Adaletin gelmesi şeytana ve insi şeytanlara karşı mücadele istiyor.” dedi.
Bozdaş’ın konuşmasının ardından ilahiler okunurken, sahneye tiyatro ekibi çıktı. Salonda bulunan çocukların büyük bir ilgi ile odaklandıkları tiyatro gösterisi salondaki tüm katılımcıların dikkatini çekmeyi başardı.
Adalet kalkarsa, tüm değerler ruhsuz kalır
Avrupa Alimler Birliği Üyesi Molla Yahya Yılmaz programın son konuşmacı olarak mikrofona geldi. Yılmaz, “Benden önceki konuşmacı hocalar Adalet kavramı üzerine söylenmesi gerekenleri ziyadesiyle söylediler. Ben ise bu adaleti toplumumuza karşı, kendimize karşı olan duruşla ilgili birkaç söz söylemek istiyorum.
Adalet çok geniş perspektifi olan bir konudur. Adalet ihtiva ettiği tüm değerler icabıyla bir programda bitirilemeyecek kadar önemlidir. Adalet kainatın ruhudur. Adalet, insanlık ilişkilerimizde hukuk işlerimizde beşeri işlerimizden çıkarılırsa tüm değerlerimiz ruhsuz kalır.” dedi.
Allah’ın (cc) gönderdiği bütün peygamberlerin Adalet üzere hükmetmelerini buyurduğunu belirten Yılmaz, “Adalet ve Rahmet ikiz kardeştirler. Bu birbirinden ayrılmayan bir bütündür. Adalet zulme karşı direnmektir, tasalluta karşı direnmektir, haksız eleştirilere karşı dik durmaktır, hakkı hak sahibine teslim etmektir. Kainat için hava ve su ne ifade ediyorsa, oksijen ne ifade ediyorsa İnsanlık için Adalet’te aynı durumu ifade etmektedir. Bundan dolayıdır ki, Resulallah (s.a.v.) hayatına baktığımızda onun hayatını incelediğimizde, toplumsal ve ilahi vazifeyi omuzlarına alırken, yüklendiği misyon Adalettir. İnsanlara Adaleti götürmektir.” diye konuştu.
‘Resullah’ın 23 yıllık tevhid mücadelesinin ana ekseni Adalet üzerine olmuştur’
Yılmaz, “Hakkaniyeti sadece kendi doğruları olarak görenlere karşı, Hz. Peygamber Hak, Özgürlük Adalet ve eşitlik mücadelesi vermiştir. Resullah’ın 23 yıllık tevhid mücadelesinin ana ekseni Adalet üzerine olmuştur.
Adalet sadece karşıdaki insanlardan beklenen bir olgu değildir. Adaleti sadece karşıdan beklemek abesle iştigaldir. Adil olmak zulme bulaşmamak her Müslüman’ın ana ahlakı ve düsturu olmalıdır.
Fikir belirtirken adalet, konuşurken adalet, hüküm verirken adalet ne yaparsak yapalım, Adalet bizlerin mihenk taşı olmalıdır. Bizler birer insan olarak Adaleti önce kendi kendimizin arasında tesis etmek mecburiyetindeyiz.” İfadelerini kullandı.
Yılmaz, “Avrupayı, Batıyı Hristiyanları eleştiriyoruz, belki bunların dünya çapında Adaletsiz bir çok uygulamaları vardır. Fakat önce bu iğnenin ucunu kendimize de batıralım. Bizler hayatımızda adil miyiz, ikili ilişkilerimizde adil miyiz. Ticaretimizde adil miyiz, hak ve hukuka girmeme konusunda adil miyiz, bunu öncelikle kendimize sormalı akabinde başkalarının adaletine bakmalıyız.”
Hz. Musa’nın Adaletli duruşunu sağlamak için Kızıl denize atladığını belirten Yılmaz, “Hz. İbrahim Adaletli duruşu uğruna Ateşe atılmayı göze almıştır. Kendi aleyhinize dahi olsa ana ve babalarınıza karşı dahi olsa fakir de olsa zenginde olsa adil duruşu sergilemek adil görüşü göstermek Mümin ve Müslümanın görevidir.
Allah Resulü’nün 23 yıllık Risalet hayatında adaleti tesis etme adına çekmediği çile ve ızdırap kalmamıştır. İnsana yaklaşım biçiminde Hz. Peygamber Adil davranırdı, mahkemede adil davranırdı, komşularına adil davranırdı, gayrı Müslime karşı adil davranırdı. Allah Resulü, gayri Müslim ile sahabe arasında geçen bir münasebet dolayısıyla haklı olan gayrı Müslimin hakkını adalet gereği ona teslim ederek ashabına karşı dahi adaleti elden bırakmıyor.” diye konuştu.
‘Müslümanlar fikir dünyalarını örerken Adalet ekseniyle bunu aşılamalı’
Yılmaz, “Eleştirirken geleneksel baskıların esareti, ritüeller, gelenekler bizim istikametimizi değiştirmesin, karşıdaki insanın haklılığını bile bazen duymamaya başlıyoruz. Adaletli duruş, nefsimizin aleyhine dahi olsa kaybedilmemelidir. İslam’ın bütün yönetim sistemleri Adaleti önde tutmuştur. Müslümanlar, kendi fikir dünyalarını örerken, Risaletin ve adaletin ekseniyle bunu aşılamalıdır.
Beşeri münasebetlerimizde adaletli olacağız, karı ve koca kendi aralarında adil olacak, çevremize karşı adil olacağız, ev sahiplerimize karşı adil olacağız, eleştirirken adil olacağız, dünyanın senin ekseninde olmadığını hissedeceksin.” uyarısında bulundu.
Ötekileştirme olan yerde zulüm olduğunu, zulüm olan yerde ise medeniyetin olamayacağını belirten Yılmaz, “Zulüm olan yerde haklıya hakkı teslim edilemez. Allah zalimi sevmiyor sevmeyecek. Allah (cc) zulme asla müsamaha vermez. Allah adildir.” dedi.
Batı medeniyeti kendi toplumunun içerisinde kısmi bir adaleti tesis ettiğini vurgulayan Yılmaz, Sermaye sahibi olan, imkanı olan Müslümanların hakim oldukları ülkelere baktığımızda açlıktan başı dönmüş, hayatını kaybetmiş sayısız insanı görüyoruz. İnsanlara zulmedeni Allah sevmez.
Batı’nın kendi milleti için tesis ettiği nispi adalet İslam coğrafyasında niye yok diye kendimizi sorgulamalıyız. Bizler medeniyet sahibi insanlarız, Adalet deyince Hz. Ömer aklımıza gelmelidir. Günümüze adaleti, medeniyetimizin bize miras bıraktığı bu kutlu adaleti nasıl taşıyabiliriz diye düşünmeli ve bunu hayatımıza uygulamalıyız.”
İnsanları katleden ötekileştiren, medeniyet ve insanlık adına hiç birşey öğretmeyen şizofrenik hastalıklıların İslam ümmetine verecekleri batıya İslam adına verebilecekleri hiçbir şey yoktur olamaz da.” diyerek konuşmasını bitirdi.
Yılmaz son olarak, “İslam Ümmetinin tefrikaya düştüğü bu dönemde, Adalet, vahdet ve İttihad ve birliktelik hakikaten asrımızın ve çağımızın mutlak ilacıdır.” dedi.
Avrupa Geneli Kutlu Doğum Etkinliği yapılan Vahdet Duası ile sona erdi. (Hürseda Haber)