Türkiye destekli HTŞ teröristleri Halep'ten sonra Hama'yı da ele geçirdi
![](https://hurseda.net/resimler/news/24/12/49/turkiye-destekli-hts-teroristleri-halepten-sonra-hamayi-da-ele-gecirdi.jpg)
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana bir ülkeyiz. Suriye'nin istikrarını huzurunu isteyen bir ülkeyiz" açıklamasını yaptığı anlarda ABD/İsrail/Türkiye destekli tekfirci teröristler Hama'yı da ele geçirdi.
NATO'nun en önemli ortaklarından olan Türkiye'nin sahada ABD/İsrail/NATO aleyhine bir girişimde bulunması beklenmiyordu, ancak onbinlerce Uygur, Özbek, Kırgız, Tacik, Arnavut, Çeçen, Türkmen, Türk, Kürt, Arap, vs. tekfirci teröristi Türkiye üzerinden el Kaide'nin kalesi İdlib'e yerleştirebilmiş olması bir çok uzmanı şaşırttı. Ayrıca bunların eğitimleri için Ukrayna/NATO subaylarına aracılık etmesi, Hatay üzerinden el-Kaide emirliğine (İdlib) başta elektrik ve su olmak üzere her türlü imkanı sağlaması ve HTŞ terör örgütü olmasına rağmen ısrarla bu grubu koruması Türkiye'yi uluslararası arenada zorlayacak hamleler olarak yorumlanıyor.
Tekfirci teröristlerin büyük bir kısmının Orta Asya merkezli devletlerin vatandaşları olması ve bunlara Türkiye'nin desteği ile el-Kaide eğitimi verilmesi, bu bölgeleri de bekleyen güvenlik tehlikesi açısından ilgili ülkeler tarafından ciddiyetle takip ediliyor.
Türkiye'den ise Suriye ile ilgili gülünç açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Suriye'de son gelişmelere ilişkin bir soru üzerine de Yılmaz, şöyle konuştu:
"Suriye’de uzun zamandır bir istikrarsızlık var, 13 yılı buldu. Bizim buradaki duruşumuz açık ve net. Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünden yana bir ülkeyiz. Suriye'nin istikrarını huzurunu isteyen bir ülkeyiz. Şu anda gördüğümüz hadise Suriye’deki rejimle muhalifler arasında yaşanan bir çatışma durumu ve Türkiye olarak bizim buradaki hassasiyetlerimiz şunlar: Suriye’de biz uzun zamandır istikrar ve huzur istiyoruz, bunun için Birleşmiş Milletler süreçleri, ASTANA süreçleri gibi birçok platformda Türkiye çok yapıcı bir şekilde burada bir konum almış durumda yine aylardır biliyorsunuz Sayın Cumhurbaşkanımız Suriye rejimine çağrılar yapıyor. 'Gelin konuşalım, siyasi bir çözüm üretelim bu istikrarsızlık bitsin' diye ama maalesef bu karşılık görmedi hepimiz biliyoruz.
Bugün geldiğimiz noktada Türkiye’nin hassasiyetleri değişmiş değil, biz Suriye’de tüm unsurları kapsayan, kapsayıcı bir siyasi çözümden yanayız. Bütün mezheplerden, etnik gruplardan siyasi görüşlerden insanların bir ortak şemsiye altında bir araya geldiği ve huzuru güvenliği birlikte yaşama koşullarını sağladığı bir Suriye istiyoruz. Niye böyle bir Suriye istiyoruz? Siviller hayatını kaybetmesin, insanlar zarar görmesin ama bunun ötesinde iki tane bizi doğrudan ilgilendiren mesele var. Birincisi terör tehdidi... Suriye’deki bu ortamdan istifade edip orada yuvalanan Türkiye’ye dönük tehdit oluşturan terör yapıları olduğunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla Türkiye’nin buna müsamaha göstermesi mümkün değil. Terör nerede olursa olsun Türkiye’ye yönelik mücadele bizim tabii ki birinci önceliğimiz.''
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk ve İktidar partisi AKP sözcüsü Ömer Çelik de, Suriye’deki gelişmelere ilişkin "Suriye’de bulunan varlığımızın neye dönük olduğunu defalarca ifade ettik. Biz orada herhangi bir gruba ya da devlete karşı bulunmuyoruz. Türkiye’nin meşru çıkarlarını ve milli güvenlik ihtiyaçlarını karşılamak için orada bulunuyoruz" gibi benzer ifadeleri kullanmıştı.
MİT'in eski başkanı olan Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da, tekfirci HTŞ (Suriye el-Kaidesi, eski ismiyle Nusra) teröristlerinin Halep saldırılarından kısa bir süre önce, Astana ortaklarını Suriye’deki terörle mücadele ve mülteciler konusunda eleştirmiş ve “diplomasiyle cevap alınamadığı yerde başka türden adımları atabileceklerini” söylemişti.
NATO'nun en önemli ortaklarından olan Türkiye'nin ABD/İsrail/NATO lehine sahada hareket etmesi beklenen bir durumdu. (Kaynak: CGTN Türk/HSH)