İmad Muğniye’nin şehadet yıldönümü… Şehid Kasım Süleymani ile anıları
Muğniye suikastından sonra Süleymani, Hacı İmad’ın şehadeti sırasında giydiği siyah kazağı saklamaya başladı. Tahran’daki evinin salonunda cam bir sandığa koydu.
Şehid Kasım Süleymani ve Şehid Mehdi el-Mühendis'in 40'ına denk gelen Muğniye'nin şehadet yıldönümü münasebetiyle Hizbullah gelecek Pazar günü anma töreni düzenleyecek. Törende Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah bir konuşma yapacak.
12 Şubat 2008 tarihinde, İmad Muğniye Şam'da akşam yemeğini yedikten sonra gece yarısı sakin bir caddede yürüyordu. Yakın bir mesafede CIA ajanlarından oluşan bir ekip onun hareketlerini izliyordu.
Muğniye park halindeki arazi aracına yaklaştığında arabanın arkasındaki yedek lastiğe yerleştirilen bomba patlatıldı. Şarapnel parçaları bu dar alanda havada uçuşurken İmad Muğniye çoktan şehid olmuştu.
Tel Aviv'deki Mossad ajanları Şam'daki ajanlarıyla temas halinde bombanın uzaktan patlatıldığı operasyonu üstlendiler. Amerikan istihbaratından yetkililer de şu açıklamayı yaptı: “Operasyonun planlaması ABD'nin itiraz ederek iptal edebileceği bir şekildeydi ancak ABD'nin bunu yürütmeye imkânı yoktu.”
Bu bağlamda, Lübnanlı al-Akhbar gazetesi bir hafta önce yayınladığı bir makalede şu satırlara yer verdi: Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin imajı 2008 yılında Lübnan direnişinin askeri lideri olan dostu İmad Muğniye'nin şehadetinden sonra ilk defa dünyaya yayılmaya başladı. Süleymani'yi tanıyanlar, bu çıkışın İmad Muğniye'nin şehadetine cevap bağlamında geldiğini aktarıyorlar.
Bu iki adam arasındaki ilişki aynı düşman tarafından titizlikle incelendi. İsrailli gazeteci Ronen Bergman, Kalk ve İlk Önce Sen Öldür (Rise and Kill First) adlı kitabında Hacı Rıdvan suikastının gerçekleştiği 12 Şubat 2018 tarihinin sabahı İsrail istihbaratının Muğniye'yi dostu Hacı Kasım ile birlikte bombalı aracın yakınında dururken gözlemlediğini yazdı. Yazara göre Amerikan yönetimi birkaç sebepten dolayı ikisinin birden öldürülmesine izin vermedi. Zira Süleymani'nin öldürülmesi İran ile savaşa sebep olabilirdi.
Muğniye suikastından sonra Süleymani, Hacı İmad'ın şehadeti sırasında giydiği siyah kazağı saklamaya başladı. Tahran'daki evinin salonunda cam bir sandığa koydu. Sandığın üzerine İranlı, Lübnanlı, Filistinli ve Iraklı liderler ile şehitlerin fotoğraflarını yerleştirdi. Libyalı devrimci Ömer Muhtar bile defalarca Hacı Kasım'a Hacı Rıdvan'a duyduğu özlemini ve Muğniye'nin şehadetiyle nasıl yeri doldurulması zor bir dostunu kaybettiğini dile getirmişti.
Hacı Kasım, Muğniye'nin şehadet anını anarken, bir arkadaşının şehadeti sırasında Muğniye'yi secde halinde gördüğünü anlatıyordu. Süleymani ziyaretçilerine Muğniye olan ilişkisinden bahsetmeyi çok sever ve onun hakkında konuşurken gözyaşlarına hâkim olamazdı. Hacı Rıdvan'ın şehadetinden sonra Süleymani Muğniye ailesinin bir üyesi oldu ve kendini onlardan sorumlu hissetti.
Hacı İmad'ın bazı aile üyeleri daha önce Süleymani ile görüşüyordu ancak onun kim olduğunu bilmiyorlardı. Onunla ilgili tek bildikleri, İmad'ın arkadaşı olduğuydu. 2006 yılındaki Temmuz Savaşı sırasında Hacı İmad'ın eşi Sa'da Bedreddin, banliyöde daha önce bir noktada İmad'a yiyecek götürmeye gittiğinde Kasım Süleymani'yi eşi ile birlikte görmüştü. İkisine baktı ve eşinden ayrılmayan bu adamı sordu. İmad'ın hayat yoldaşı şehit olana kadar Kasım Süleymani'yi tanımıyordu.
Hacı Kasım son zamanlarda, Lübnan'da Şehid Muğniye ve Seyyid Nasrallah ile birlikte girdikleri Temmuz Savaşı'ndaki günlerini anlatıyordu. Bir keresinde ölüm hemen köşe başında onları bekliyordu. Beyrut'un güney banliyölerindeki merkezlerinin hedefleneceğini anladıktan sonra büyük bir ağacın altında gölgelenmeye başladılar. Burada İmad, Süleymani'den Seyyid Nasrallah'ı korumasını istedi. Birkaç dakika kaybolduktan sonra bir araç ile geri döndü. Onlar ayrıldıktan sonra İsrail füzeleri burayı da füze yağmuruna tuttular. Hacı İmad bölgeden uzaklaşana kadar aracı çok hızlı sürdü. Tehlikeden çok uzaklaştıklarını anladıklarında kahkaha atarak tepki verdiler. Hacı Kasım gülümseyerek anlattığı hikâyeyi şu sözlerle tamamladı: “Aklımı kurcalayan ve İmad'a soramadığım bir soru vardı, o arabayı nereden buldu?”
Savaştan sonra Süleymani'nin Muğniye'nin ailesiyle ilişkileri sıkılaştı ve özellikle defalarca Hacı Rıdvan'a yoldaşlık ederek ailesi ile görüşmesi bitene kadar onu bekledi. Muğniye'nin şehadetinden sonra Süleymani Beyrut ziyaretleri sırasında şehidin ailesi ile görüşmeye ve iyi olduklarını öğrenmeye özen gösteriyordu. Daha sonra günlük işlerine devam ediyordu. Hacı İmad'ın ailesi de Süleymani'yi aileden biri olarak görüyordu.
Cihad Muğniye şehid edildiğinde Süleymani kendi oğlunu kaybetmiş gibi hissetti. Golan Cephesindeki askeri operasyonları sebebiyle İsrail'in onu hedefleme tehditlerine rağmen Beyrut'un güney banliyölerindeki el-Ghubeyri bölgesine geldi. Ailesinin deyimiyle “Büyük Cihad” şehid edildiği gece Süleymani kabrinin başına gelerek Kur'an okudu. İran'da iki gün boyunca taziye meclisleri düzenledi ve Cihad'ın şehadetinden dolayı taziyeleri kabul etti.
Hacı Rıdvan'ın şehadetinin onuncu yıldönümünde Hacı Kasım arkadaşı hakkında konuşmak için kendine izin verdi. Ona niçin şimdi Muğniye hakkında konuşmaya karar verdiği sorulduğunda, onun hakkında konuşmayı çok istediğini ancak hakkını veremeyeceğinden korktuğunu söylemişti.
2017 yılında Hacı Fayez Muğniye (İmad Muğniye'nin babası) vefat ettiğinde Hacı Kasım taziyesini sunmak için hemen telefonla cenaze sahiplerini aradı. Suriye ve Irak cephelerindeki savaş cenazeye katılmasına engel oldu ancak törenine dair her ayrıntıda mevcuttu. Hacı Âmine hasta olduğunda Irak savaşının en şiddetli dönemleriydi. Komada iken Hacı Âmine'yi aradı ve telefonu kulağına koymalarını istedi. Orada bulunanlar onun söyleyeceklerini merak ettikleri için hoparlörü açtıklarında Hacı Kasım titrek ve sevgi dolu sesiyle “Senin nasihatlerin ve dualarına ihtiyacımız var” dediğini işittiler. Hacı Âmine vefat ettiğinde, Hacı Kasım cenaze evine gelerek onun için dua etti.
Suikasttan birkaç saat önce Hacı Kasım ile görüşenler, onun olağan dışı bir şekilde sakin olduğunu ve her zamankinden fazla namaz kılarak dua ettiğinin dikkat çektiğini söylüyorlar. Şehadetiyle sadece “Hâkime” (Süleymani'nin eşine verdiği isim) ve evlatları onu kaybetmiş olmadı, İmad Muğniye'nin ailesi de baba ve kardeşlerini bir kez daha yitirdiler. Onlar için İmad yeniden şehit edildi. (al-Alam - Çeviri: Medyaşafak)