Yaşasın İspanya…
10 Mayıs’da BM Genel Kurulu 143 lehte, 9 aleyhe ve 25 ülkenin çekimser kalmasıyla Filistin’in resmen BM’e üye kabul edilmesini içeren bir karar tasarısını kabul etti. Bu karardan kısa bir süre önce ABD bu üyeliği tescil edecek isteği Güvenlik Konseyi’nde veto etmişti. Çok kez yazdım ve anlattım gerçekte Filistin devleti diye bir şey yok. 1948’de BM’deki gücünü kullanan ABD Filistin toprağının yarısını alıp dünyanın her tarafından taşınan Yahudilere İsrail diye bir devlet kurdurduktan sonra 1967’de bu devletin Filistin’in geri kalan toprağını (Gazze ve Batı Şeria) işgal etmesine destek verdi.
BM’de kurulan İsrail (dünya başka örnek yok) daha sonra BM’nin hiç bir kararını uygulamadı ve ABD her zaman İsrail aleyhindeki kararları Güvenlik Konseyi’nde veto etti.
1993’de FKÖ lideri Yaser Arafat’ın Oslo Anlaşması’nı imzalaması üzerine egemenliği olmayan ve her şeyi ile İsrail’e bağımlı bir Filistin devletinin kurulmasına izin verildi ama işgal devam etti. 2005’de Gazze’den çekilen İsrail o tarihten sonra burayı kuşatma altında tuttu ve canı sıkıldıkça hem Gazze’ye hem de işgal altındaki Batı Şeria’ye saldırıp durdu.
Son sekiz ayda yaptığı gibi.
Pazartesi günü BM Adalet Divanı(mahkemesi) Başsavcısı Kerim Khan, İsrail Başbakanı Netanyahu ve Savunma Bakanı Galant’ı katliam ve soykırım yapmakla suçladıktan sonra tutuklanmalarını istedi. Khan; ‘ Önemli bir ülkenin (ABD’yi ima etti) Başkanı bana bu mahkeme Putin ve Afrika ülkelerinin diktatörleri aleyhinde kararlar alsın diye kurulmuştur dediğini’ söyledi. Bu durumda Mahkeme Netanyahu’yu soykırım suçlamasıyla yargılamaya başlarsa sıra Biden ve İsrail’e fiili destek veren emperyalist ülkelerin liderlerine gelecek.
ABD ve İsrail ; Khan ve mahkemeyi tehdit edip duruyorlar.
Bu tehditleri umursamayan İspanya, İrlanda ve Norveç Başbakanları dün Filistin devletini tanıdıklarını açıkladılar.
İspanyol Parlamentosunda konuşan Sol-Sosyal Demokrat Başbakan Pedro Sánchez dakikalarca ayakta alkışlandı.
Bu insancıl ve onurlu tavrından dolayı Sanchez’e kızan İsrail; işbirlikçisi Arjantin’in deli Cumhurbaşkanı Milei’yi Sanchez’e saldırtıp duruyor. 771 yıl Arap ve Müslüman Endülüs kültürü ile iç içe yaşamış İspanya, başından beri ve her zaman Filistin halkının haklı davasına destek vermiş, Akdeniz bölgesinde ve Ortadoğu’da barış ve dostluğun inşa edilmesinden yana akıllı politikalar uygulamış, Türkiye’nin AB çabasına sürekli destek vermiş ve Türk vatandaşlarına vize konusunda AB’nin diğer ülkelerinden farklı olarak daha esnek davranıyor.
Filistin konusunda benzer tutumu İrlanda ve Norveç sergiliyor.
İrlanda Başbakanı Simon Harris dün ‘Bugün Filistin için tarihi bir gündür’ dedi ve Sanchez ile Norveç Başbakanı Jonas Gahr Store gibi, ki üçü de Hıristiyan, ABD ve İsrail ağızıyla konuşmayarak Hamas için ‘terör örgütüdür’ gibi ifadeler kullanmadılar.
Peki İsrail’le direkt ve dolaylı ilişkisi olan Arap ve Müslüman ülkelerinin liderleri (Türkiye, Mısır, Fas, Sudan, BAE, Bahreyn, Ürdün, Suudi Arabistan, Umman, Endonezya…) ne yapıyor?
İsrail’in sekiz aydır Gazze ve Batı Şeria’da devam eden katliamlarını seyrediyor ve bu ülke ile diplomatik ilişkilerini bile kesmiyorlar.
Ama konuşmaya gelince Maşallah hepsi en yüksek volümle bağırıp çağırıyor!.. (tele1, 23 Mayıs 2024)
NOT: Alıntı makaleler Hürseda Haber'in yayın politikasını yansıtmayabilir.