'Feride Özmen'den çok şey öğrendik'
28 Şubat sürecinde kurulan "Selam-Tevhid" kumpasıyla tutuklanan Ferhan Özmen'in vefat eden eşi Feride Özmen, Ankara Karşıyaka Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından defnedildi. Blog yazarı Zeyneb Sevra, Feride Özmen'in ardından..." başlıklı yazısında merhum Feride hanımı anlattı.
28 Şubat sürecinin Müslümanlara yönelik en önemli kumpası olan sözde Selam–Tevhid’in üyesi olmak ve aralarında Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı ve Muammer Aksoy gibi önemli faili meçhul ölümlerden sorumlu tutulan, önce idam daha sonra ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilen Ferhan Özmen’in eşi Feride Özmen kanser teşhisi ile tedavi gördüğü hastanede 5 Şubat Cuma günü vefat etmişti.
Feride Özmen'in, 07 Şubat Pazar günü Ankara Karşıyaka Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandığı öğrenildi.
"İmanın bedeli nasıl ödenir ondan öğrendik"
Bu arada, İslami çalışmalarından dolayı 15 yıldır eşi cezaevinde bulunan Feride Özmen'e İslami camiadan hemen hemen kimse sahip çıkmazken, blog yazarı Zeyneb Sevra, gencmuslumanlar.com sitesinde yayınlanan, "Feride Özmen'in ardından..." başlıklı yazısında merhuma olan vefasını dile getirip Feride hanımı anlattı.
"Hepimiz yazıyoruz, konuşuyoruz ve bazen de çok biliyoruz. Ama yaşamaya geldi mi orada tıkanıyoruz…" anlamlı ifadelerle yazısına başlayan Sevra, şunları kaydetti:
"Sözlerini hayatıyla kanıtlayan bir teyzemizden bahsedeceğim bugün. Sabrı, metaneti ve dik duruşuyla bize her daim örnek olan birisi… Sevgili Feride Özmen teyze. Dün gece hayat imtihanını sona erdirip gözlerini ebediyete yumdu.
Bize çok şey kattı Feride teyze. Ondan çok şey öğrendik. İmanın bedeli nasıl ödenir ondan öğrendik. Hayatın zorlu sınavlarına karşı dik durmayı ondan öğrendik.
Hepimizden farklı bir hayatı ve meşkalesi vardı Feride teyzenin. Eşi yaklaşık yirmi senedir İslami kimliğinden dolayı zindanda olmasına rağmen hem ona hem bize bir motive kaynağıydı. Ne zaman bir nasihate ihtiyacımız olsa gideceğimiz bir kapıydı.
Çok cesurdu Feride teyze. Onun gibi cesaretli bir kadın görmemiştim. Cezaevindeki askerlerin kendisinden çekindiğini söylerlerlerdi. Bir keresinde cezaevinde asılı olan “Modern inkilaplar” asılı tabelayı askerlerin gözü önünde nasıl yere atıp parçaladığını anlatmıştı. Bir diğerinde yüzünü açmasını isteyen cezaevi müdürü ile yaşadığı tartışmaları… İman gücüyle küfrü nasıl alaşağı ettiğine şahid olmuştuk.
Küçüklüğümüzden beri inandığımız değerlerden en ufak taviz vermemeyi öğretti bize. “Gerekirse okulunuzdan, hayatınızdan vazgeçin ama imanınızdan en ufak bir taviz bile vermeyin” derdi.
Sağlığıyla imtihan oldu. Acı ve sıkıntı onu bırakmadı hiç. Ama sabrı ve metaneti ile kazananlardan oldu. (İnşaAllah)
Sürekli dua ve zikir etmemizi söylerdi. Bundan kısa bir zaman önce görüştüğümüzde, “La ilahe illa ente subhanek inni kuntu minez zalimin” ayetini çok okumamızı tavsiye etmişti. Son tavsiyesi bu oldu bize…
Çok şeyler yaşadı, hayatıyla çok şeyler anlattı bize Feride teyze. Bu davada en büyük destekçilerimizden biriydi.
Beklemediğimiz bir anda gözlerini yumdu hayata. Onun imanına, amellerine, saliha bir kadın olduğuna biz şahidiz. Allahu teala ona rahmetiyle muamele etsin.
Göz yaşarır, kalp hüzünlenir, ama biz yine de Rabbimizin hoşnut olacağı şeyi söyleriz.
İnna lillah ve inna ileyhi raciun. Biz Allah’a aidiz ve yine ona dönücüleriz." (Hürseda Haber)