IGMG Başkanı: Almanya'nın parçasıyız

IGMG'nin Almanya'nın Köln kentindeki genel merkezinde verdiği iftarda konuşan Ergün, "Sağ duyulu bir kısım politikacıların bile ırkçı söylemlerin peşine takılıp ve oy avcılığı noktasında da aşırılığa meyletmesi hepimizi üzmektedir ancak biz Müslümanlar olarak başta komşularımızla, kanaat önderleriyle, STK'lar ile, siyasetçilerle geliştireceğimiz diyaloglar ve onlarla kuracağımız münasebetlerle bunların Allahın izniyle giderileceğine yürekten inanıyoruz. İnşallah ramazan buna vesile olacak, Hz. Adem'in çocuklarını akraba kabul edeceğiz, yeryüzünde, gök kubbenin altında ortak yaşam alanlarında huzur içinde, barış içinde yaşayabileceğimizi nasıl göstermişsek bundan sonra da aynı diyaloğumuzu devam ettireceğiz." şeklinde konuştu.

Ergün, oruç tutmanın sadece aç ve susuz kalmaktan ibaret olmadığını ifade ederek, "İşgaller, denize vuran cesetler, evleri yıkılmış bombaların altından çıkarılar bebekler elbette iftar sofralarında bizi rahatsız edecektir. Yeryüzündeki gelir eşitsizlikleri, insan hakları ihlalleri elbette bizim ana gündemimizde olacaktır. Eğer biz bunları düşünemiyorsak emin olun Kuran-ı Kerim'de Cenab-ı Hakk'ın bize tarih etmiş olduğu orucu yerine getirmemiş oluruz." ifadesini kullandı.

Dünyadaki birçok olumsuzluklara rağmen, akli selim insanların Müslümanlarla birlikte hareket etmesi, inanç özgürlükleri ile birlikte hareket etmesi ve sağ duyulu kanaat önderleriyle birlikte hareket etmesi umut adına bizlere çok şey söylüyor." diyen IGMG Genel Başkanı Ergün, sözlerine şöyle devam etti:

"Hiçbir zaman burada yaşayan Müslümanlar olarak ümitsizliğe düşmeyeceğiz. Artık bizler bu toplumda göçmen değiliz, göçebede değiliz. Burada yaşayan Müslümanlar olarak, Avrupa'da yaşayan Müslümanlarız, bu toplumun bir parçasıyız. Almanya'da yaşayan Müslümanlarsak Almanya'nın bir parçasıyız ve Almanya'nın değişmez bir gerçeğiyiz. Bu ülkenin refahı bizim de refahımızdır. Bu ülkenin huzuru Müslümanlar olarak bizim de huzurumuzdur. Bu ülkenin kalkınması Müslümanlar olarak bizim de kalkınmamızdır. Dolayısıyla herşeyine sahip çıkacağız, özgürlüklerine sahip çıkacağız, doğasına sahip çıkacağız, insanların teşebbüs hürriyetlerine sahip çıkacağız, bu toplumda herşeyimizle kanaat önderleri yetiştireceğiz, bilim adamları yetiştireceğiz, etkin siyasetçiler yetiştireceğiz, medya alanında etkin olacağız, bu toplumda efendimiz aleyhissalatü vesselamın dediği gibi 'veren el alan elden üstündür' yani yük olan değil yük alan olacağız." (AA)