Avrupa'nın Uber'le mücadelesi
Avrupa'da çalışan taksiciler, Uber'in adil bir şekilde rekabet etmediğini, vergi ödemediğini, gerekli lisanslara sahip olmadığını ve güvenlik sorunlarına neden olduğunu belirtiyor.
Avrupa ülkelerinde çalışan taksiciler, ülkelerindeki yasal boşluklardan faydalanarak faaliyetlerini sürdüren Uber'in adil bir şekilde rekabet etmediğini, vergi ödemediğini, gerekli lisanslara sahip olmadığını ve güvenlik sorunlarına neden olduğunu belirtiyor.
Türkiye'de taksicilerle yaşadığı gerilimle gündeme gelen Uber, Avrupa ülkelerinde yıllardır kullanılıyor. Uber, faaliyet gösterdiğinden bu yana özellikle Avrupa'nın çeşitli ülkelerindeki taksi birlik ve dernekleri tarafından "rahatsızlıkla" karşılanıyor.
Uber'e karşı hukuk mücadelesi başlatan taksiciler, genellikle yıllarca süren dava süreçleriyle karşı karşıya kalıyor.
Davaların taksicilerin lehine sonuçlanması halinde ise Uber, hızla yasal mevzuatta farklı bir boşluk bularak faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor. Uber ya adını değiştiriyor ya da turizm, limuzin hizmeti veya lisanslı taşımacılık şirketine bürünerek çalışmaya devam ediyor.
Devasa bütçesi ve aldığı hukuk danışmanlıklarıyla Uber, pek çok ülkede yasal düzenlemelerin hep bir adım ilerisinde gidiyor. Dijital alanda faaliyet gösteren pek çok şirkette olduğu gibi Uber de mevzuatların bir boşluğunu yakalıyor.
Uber, yine de müşterilerin vazgeçilmezi
Avrupa'da çalışan taksiciler Uber'in adil rekabet etmediğine, vergi ödemediğine, gerekli lisanslara sahip olmadığına ve yaşanabilecek güvenlik sorunlarına dikkati çekerken, müşteriler de yasal faaliyet gösteren taksilere göre oldukça uygun fiyatları olan bu uygulamadan vazgeçmiyor.
Uber, Avrupa'da Amsterdam, Atina, Barcelona, Berlin, Birmingham, Krakow, Kiev, Prag, Roma, Londra, Bratislava, Brüksel, Bükreş, Budapeşte, Manchester, Stockholm, Strazburg, Kopenhag, Dublin, Minsk, Viyana, Münih, Cenevre, Varşova, Helsinki, Zürih ve Paris'in de aralarında olduğu önemli kentlerde "bir şekilde" faaliyet gösteriyor.
Aralık 2017'de AB'nin en üst düzey mahkemesi olan Lüksemburg merkezli Avrupa Adalet Divanı'na kadar çıkan Uber davasında şirketin, "dijital platform" olduğunu iddia etmesine karşın mahkeme, Uber'in "ulaşım şirketi" olduğuna karar vermişti.
Kararda, "Uber'in profesyonel olmayan sürücülerle bireyler arasında sağladığı bağlantı ulaşım alanındaki hizmetlere girer. Bu nedenle bu hizmetin sağlanmasına ilişkin koşulları üye ülkeler düzenleyebilir." ifadesi yer almıştı.
Emsal teşkil eden kararla Uber'in, AB üyesi 28 ülkede faaliyet gösterebilmesi için yetkili yerel makamlardan taksi şirketleri gibi izinler alması ve bu ülkelerdeki düzenlemelere uyması gerekiyor. Söz konusu mahkeme kararına karşın şirket, kendisine bazı ülkelerin yasal mevzuatlarında bir boşluk bulabiliyor.
2 milyon sürücüsü bulunan Uber'i 40 milyon müşteri kullanıyor
Uber'in resmi internet sitesinde yer alan bilgilere göre, şirket, 77 ülkenin 616 kentinde faaliyet gösteriyor. 2 milyon sürücüsü bulunan Uber'i 40 milyon müşteri kullanıyor. Her gün toplam 10 milyon yolculuk Uber araçlarıyla gerçekleştiriliyor. Uber'in kendi çalışan sayısı ise 16 bini buluyor.
Uber, akıllı telefonlara kurulan uygulama ile sürücüler ve seyahat edecek kişileri buluşturuyor. Elden ele bir nakit transferi olmayan sistem, taksilerden daha uygun fiyatlarla ulaşım imkanı sağlıyor.
Uber, kullanıcılar tarafından özellikle maliyeti nedeniyle tercih ediliyor. Uygulama klasik taksi çağırmaktan daha rahat bir biçimde kullanılıyor. Taksinin aksine uygulamayla, gidilecek mesafeye karşılık ödenecek miktar başlangıçta belirleniyor.
Ulaşımda bir sıkıntı yaşanması halinde şikayet, uygulama üzerinden kolayca gerçekleştiriliyor. Ücrete, mesafeye, rotaya ilişkin itirazlar Uber tarafından hızla değerlendiriliyor ve gerekli iade işlemleri yerine getiriliyor.
Uber'de şoföre adres tarif etmek gerekmiyor ve dil sıkıntısı da yaşanmıyor.
Uygulama kapsamında araçta bir eşya unutulması halinde o araçla iletişime geçilebiliyor. Genel anlamda araçlar temiz olurken, kalabalık olunması ya da müşterinin taşınacak çok eşyası bulunması halinde buna uygun araçlar talep edilebiliyor.
Yolcular şoföre, şoförler yolculara karşılıklı olarak puan veriyor. Yolcular, puanı düşük olan Uber şoförünü tercih etmiyor. Uber, sürekli kötü puan alan sürücülerle çalışmıyor. Düşük puanı olan bir yolcu ise araç bulmakta sıkıntı yaşıyor. Bu puanlama bir nevi karşılıklı güveni sağlayan bir sisteme dönüşüyor.
Şirket, müşterilerine, yeni kullanıcı bulduğu veya yeni müşteri davet ettiğinde mükafatlar da sunuyor. Bu da insanların, arkadaşlarını ve çevresindekileri Uber'e davet etmesi ve uygulamanın yaygınlaşmasına katkı sunuyor.
"Belçika'da Uber nedeniyle artık hiç kimse taksi almak istemiyor"
Belçika Taksi Federasyonu (FEBET) Genel Sekreteri Sam Bouchal, Uber'le ilgili ülkede yaşadıkları sorunları AA muhabirine anlatırken, Uber'in, Belçika piyasasına 2014 yılında lisansı bulunmayan özel şahıslarla girdiğini, bunun yasa dışı bir durum olduğunu ve konuyla ilgili hukuki süreç başlattıklarını söyledi.
Bouchal, 2015 yılında Uber karşıtı açtıkları davayı kazandıklarını belirterek, "Uber'in yasal olarak lisanslı taksici çalıştırması zorunluydu ama yasaları başka şekilde anlamayı tercih ettiler." dedi.
Uber'in, Belçika mahkemesi kararı sonrası strateji değiştirdiğini ve hukuki bir boşluk bulduğunu ifade eden Bouchal, "Uber, haksız rekabet ediyor ve yasa dışı faaliyet gösteriyor. Bu durum garip ve kontrolsüz bir biçimde devam ediyor. Uber, limuzinler için alınan lisanları alıyor." ifadelerini kullandı.
Limuzin lisanslarının önceden müşteriyle sözleşme yapılması, süre ve ücret gibi yasal zorunlulukları olduğunu anlatan Bouchal, "Bizim sorunumuz yetkili mercilerle... Bu merciler Uber'e destek veriyor ve sorunlarımızı duymazdan geliyor." dedi.
Uber'in taksicilere önemli maddi sorun yaşattığını ifade eden Bouchal, "Taksi lisanslarının fiyatları düştü. Önceden 100 bin avro olan taksi lisansları artık satılamıyor. Uber nedeniyle artık hiç kimse taksi almak istemiyor." dedi.
Mesleki gelirlerde önemli azalma meydana geldiğini, taksicilerin gelirinin en az yüzde 30 gerilediğini, sigorta masraflarının da çok yüksek olduğunu vurgulayan Bouchal, Uber'in Belçika'da sadece Brüksel'de faaliyet gösterdiğini, kentte bin 270 taksi ve bin Uber bulunduğunu anlattı.
Brüksel'de 20 yıldır lisanslı taksicilik yapan Murat Doğan da "Uber müşterilerimizi elimizden aldı. Uber'in gelmesiyle müşterilerimiz yüzde 30-40 oranında azaldı. Uber nedeniyle taksicilerin işleri özellikle hafta sonu ve gece yarısından sonra durma noktasına geldi." diye konuştu.
Doğan, Uber çalışanlarının limuzin statüsü almasına rağmen bu şekilde çalışmadığını dile getirerek, "Bir limuzinin iş aldığı takdirde en az 80 avro karşılığında 3 saat çalışması gerekiyor. Bu araçlar her an bir sürü müşteri alıyor." dedi.
Belçika'da taksi ehliyeti almak, şoför olmak için özel kurslara gidilmesi, sınavlara girilmesi ve lisans alınması gibi şartlar bulunduğunu anlatan Doğan, Uber sürücülerinin bu koşulları yerine getirmediğini savundu.
Bir taksicinin hatalı davranışından ötürü mahkemelere çıkabildiğini, Uber'in yasal bir kontrol mekanizması bulunmadığını belirten Doğan, Uber'in ücret tahsilatını ABD'ye gönderdiğini, komisyonunu aldıktan sonra sürücülere geri ödeme yaptığını ve Belçika'da vergi ödemediğini kaydetti.
Uber'in önce taksi olarak başladığını ifade eden Doğan, "Uber, şimdi bisiklet ve motosikletle yemek dağıtımı da yapıyor. Bunlar yakında kargoculuk bile yapar. Tüm bu işleri Belçika'da vergi ödemeden yapıyorlar." diye konuştu.
Doğan, Brüksel'deki taksicilerin, durumu değerlendirmek üzere 22 Mart'ta toplantı yapacağını, 27 Mart'ta da büyük bir Uber protestosu planladıklarını bildirdi.
İstanbul'daki olaylara benzer hadiseler Atina'da da yaşanıyor
Yunanistan'ın başkenti Atina'da 2014'te "Ubertaxi" ile piyasaya giren ve son 2,5 yıldır da sadece "UberX" ile hizmet veren firma, özellikle geçen yıl popülaritesini artırmasıyla taksicilerin tepkisini toplamaya başladı.
Benzer biçimde geçen yıl ülkede yaygın olarak kullanılan ve Mercedes-Daimler tarafından satın alınan ulaşım sistemi Beat uygulaması da taksici birliklerinden tepki alıyor. Atina'da sıklıkla Uber karşıtı grev ve gösteriler yapılıyor.
Taksiciler, Uber'in faaliyetlerine son vermesini talep ederken, özellikle turizm sezonunda grevleri artırma tehdidinde bulunuyor. Yunanistan'da bazı taksiciler, Uber araçlarına saldırarak maddi hasarda bulunabiliyor. Taksiciler ile Uber sürücüleri arasında İstanbul'da olan olaylara benzer hadiseler Atina'da da yaşanıyor.
Atina Taksi Şöforleri Derneği (SATA) Başkanı Thimios Liberopoulos, Uber'e taksi hizmetlerini sona erdirecek yaptırımlar uygulanmaması halinde Atinalı taksicilerin "kendi kanunlarını uygulamak" zorunda kalacağını iddia ederek, "Böyle devam ederse yaz sezonunda grev ve gösterilerle Atina'yı savaş alanına çeviririz." dedi.
Yunanistan yasalarına göre, telefon veya internet üzerinden profesyonel olmayan sürücülerle taşımacılık yapmak yasaklanmış durumda... Ayrıca, Uber'in kanunen Yunanistan'da vergi numarası alması gerekiyor. Uber, sürücülerini personel yerine ortak olarak tanımlıyor. Ancak Uber, genellikle taşeron olarak kullandığı seyahat acentaları üzerinden sürücüleri maaşla çalıştırıyor. Uber, tüm seyahatlerin kayıt altında olduğunu, vergi kaçakçılığı yapılmadığını savunuyor. Uber'in Yunanistan Ulusal Turizm Organizasyonu'ndan lisansı bulunduğu ifade ediliyor.
Yunanistan Meclisi, Altyapı ve Ulaştırma Bakanlığı tarafından getirilen Karayolları Trafik Kuralları ile ilgili kanun tasarısında birçok düzenlemenin yanı sıra Uber ve ülkede popüler olarak hizmet veren Beat gibi mobil seyahat uygulamalarına ilişkin düzenlemeleri tartışıyor.
Yasa tasarısıyla, Avrupa Adalet Divanı'nın kararı doğrultusunda Uber'e ilişkin ilk kez düzenleme getirilmesi planlanıyor. Söz konusu tasarıya göre, Uber ve benzeri uygulamaların, yetkili makamdan özel lisans alarak yasal temsilci göstermesi ve bununla birlikte bir ofis açması ön koşulu getiriliyor. Tasarıda, taksi hizmeti veren bu uygulamaların gelirlerinin ülke yasalarına göre vergilendirilmesi öngörülüyor.
Londra'da hizmet lisansının yenilenmemesine ilişkin kararı temyize götürüldü
İngiltere'de de Uber, uzun süredir tartışmaların odağında yer alıyor. Hemen her ay lisanslı taksi sürücüleri, İngiltere'nin başkenti Londra'da gösteriler düzenleyerek Uber'i protesto ediyor. İngiltere'de ulaşım hizmeti veren özel araçların lisansları, yerel yönetimler tarafından onaylanıyor.
Geçen yılın eylül ayında Londra'nın toplu taşıma ve ulaşım birimi Transport for London (TfL), alternatif taksi hizmeti sunan Uber'in hizmet lisansının yenilenmeyeceğini açıklamıştı. TfL, Uber'in lisansının yenilenmemesine gerekçe olarak "kurumsal sorumluluk eksikliğini ve müşterilerin güvenliğine ilişkin endişeleri" göstermişti.
Geçen yılın eylül ayında TfL'nin Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı da yürüten Londra Belediye Başkanı Sadık Han, "Kararı tamamen destekliyorum. Eğer Londralıların güvenliğine ilişkin endişe oluşturan bir durum varsa lisansın yenilenmesi hata olurdu." ifadelerini kullanmıştı.
İngiltere'de daha çok "müşterilerin güvenliği" meselesinin ön plana çıkması, vergilendirme ve rekabet konusunun ise bir miktar geri planda kalması dikkati çekiyor. Kararın ardında Londra'daki çok sayıda Uber müşterisi, birkaç gün içerisinde yaklaşık 730 binin üzerinde imza topladı. Aralık ayında lisansın yenilenmemesine ilişkin kararı temyize götüren Uber, nihai karar çıkana kadar faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor.
Geçen yılın haziran ayında 20 Uber sürücüsünün cinsel taciz ve şiddet gibi nedenlerle işine son verilmiş ve haklarında adli işlem başlatılmıştı. Londra lisansının kaybedilmesinin ardından Uber, güvenlik önlemlerinin artırılmasına yönelik bazı adımlar atmaya hazırlanıyor.
Müşterilerin, yakın zamanda, sürücülerin TfL tarafından onaylı lisanslarını, kimlik ve araç bilgilerini net bir şekilde görebilmesinin mümkün olması bekleniyor. Bir diğer değişiklik ise müşterilerin cinsel tacize ya da herhangi bir saldırıya maruz kalması halinde durumu doğrudan Uber yazılımı üzerinden emniyet güçlerine iletmesi olacak. Böylece olaylara müdahalede zaman kaybından kaçınılması planlanıyor.
Uber, sürücülerinin çalışma saatlerini düzenlemek konusunda da adım atıyor. Yakın zamanda, Uber sürücülerinin minimum 6 saatlik istirahat zamanından sonra kesintisiz 10 saat çalışabileceği bildirildi.
Sürücülerinin yetkili birimler tarafından lisanslı olduğunu belirten Uber, güvenlik önlemlerini artırmaya ve 24 saat hizmet verecek acil telefon hattı oluşturmaya hazırlanıyor.
Uber, halihazırda Londra'da 40 bin sürücü ile 3,5 milyon yolcuya hizmet veriyor.
Uber, Berlin’de lisanslı taksilerle faaliyet gösteriyor
Uber, Almanya'da halihazırda Berlin ve Münih gibi şehirlerde lisanslı şoförlerle faaliyet gösteriyor.
Berlin'de "mytaxi" uygulaması da sıklıkla tercih ediliyor. Söz konusu uygulamaya kayıt olanlar, bulundukları noktaya taksi talep edebiliyor ve aracın pozisyonunu telefonlarından takip edebiliyor.
Uber, kaybettiği hukuki süreç sonunda Berlin’de lisanslı taksilerle faaliyet gösteriyor.
Uber, Paris'te taksiciler tarafından sık sık protesto ediliyor
Fransa'nın başkenti Paris'te çok sayıda kişi tarafından kullanılan Uber, taksiciler tarafından sıklıkla protesto ediliyor.
Paris'teki taksiciler, Uber sürücülerinin vergi ödemediğini ve adil rekabet etmediğini belirtirken, kullanıcılar da Uber'i özellikle fiyatları daha uygun olduğu için tercih ettiğini dile getiriyor.
Uygulama, İspanya'da "UberX" çatısı altında
İspanya'da Uber uygulaması, hukuken yasaklanmasının ardından faaliyetlerini "UberX" çatısı altında lisanslı taksi olarak sürdürüyor. Söz konusu uygulama, Madrid ve Barcelona gibi ülkenin önemli kentlerinde kullanılıyor.
Uber lisanslı sürücüler, müşterilerine klasik taksilerden daha uygun fiyatlar sunuyor. Ülkede Uber'in kurduğu şirket, devlete vergi de ödüyor.
Uber, ABD'de, Avrupa'daki kadar büyük protestolara yol açmadı
Geleneksel taksiciliği zor duruma düşürdüğü için girdiği birçok ülkede taksicilerden büyük tepki toplayan Uber, ilk pazarı olan ABD'de, Avrupa'daki kadar büyük protestolara ve tartışmalara yol açmadı.
Ülkede şu an Uber ve benzeri şirketlere yönelik federal bir düzenleme bulunmuyor. Buna karşın Amerikan eyaletlerine ve şehirlerine ait yerel yönetimler, Uber sürücülerini ve müşterilerini koruyan bazı regülasyonlar uyguluyor veya uygulamayı planlıyor. Bunların arasında, Uber sürücülerinin sendika kurabilmelerini sağlayan, taşeron ya da kendi hesabına çalışan işçi sayılmasını önleyen, Uber araçlarına yönelik asgari koşulları belirleyen ve sürücülerin parmak izinin alınması gibi güvenlik kontrollerini içeren çeşitli yasalar bulunuyor.
ABD’nin en kalabalık şehirlerinden New York’ta Uber sürücüleri, ticari taksi şoförleri gibi sıkı denetleniyor.
New York'un resmi ve en yetkili ticari araç kuruluşu olan Taksi ve Limuzin Komisyonu (TLC) Halka İlişkiler Yetkilisi Rebecca Harshbarger, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Uber ve benzeri şirketlerin sürücülerinin parmak izi, sabıka kaydı ve araç sürüşü geçmişi gibi denetimlere tabi tutulması gerektiğini kaydetti.
Harshbarger, söz konusu sürücü adaylarının, 24 saatlik eğitim kursu, tekerlekli sandalye erişim eğitimi ve tedbirli sürüş kurslarını tamamladıktan sonra ticari ehliyet almaya hak kazandığını bildirdi.
Uber, yasalaşan bazı düzenlemeler nedeniyle bir süre Alaska ve Oregon eyaletleri ile Teksas’ın Austin kentinde hizmet veremedi ancak sorunların çözülmesinin ardından bu pazarlara geri döndü.
Verilere göre, sadece ABD’de 160 bin civarında aktif sürücüye sahip olan Uber'in araçları günde yaklaşık 5,5 milyon sefere çıkıyor.
Sürücülerin kazancı asgari ücretin altında
Mevcut piyasa değeri yaklaşık 48 milyar dolar olarak tahmin edilen Uber'in ABD'deki sürücülerinin çoğunun asgari ücretin altında kazanç elde etmesi ise dikkati çekiyor.
Dünyanın en prestijli üniversitelerinden olan Massachusetts Institute of Technology'nin (MIT) bu ay yayımladığı bir ön araştırmaya göre, ABD genelinde Uber sürücüleri saat başına ortalama 8,5 dolar (33 Türk lirası) kazanıyor.
Araştırmaya göre, Uber sürücülerinin yüzde 54'ü kendi eyaletlerindeki asgari ücret sınırının altında kazanç elde ederken, sürücülerin yüzde 8'i ise benzin, araç masrafları ve Uber'in komisyonunun ardından para kaybediyor.
Bağımsız kuruluşların araştırmalarına göre ise Uber, sürücülerinden yüzde 25 komisyon aldığını belirtiyor ancak bu oran, "servis bedeli" ve "rezervasyon bedeli" gibi kesintilerin ardından ABD'nin büyük kentlerinde yüzde 55'e kadar çıkabiliyor.
Rakipler zarara yol açtı
Dünyanın en büyük mobil taksi hizmeti şirketi olan Uber, 2016 yılında 6,5 milyar dolar gelir elde etmesine karşın rakiplerinin artması nedeniyle geçen yılın üçüncü çeyreğinde 1,5 milyar dolar zarar etti. (AA)