İşgalci rejim İsrail'in hedefindeki Şeyh Cerrah mahallesi
Filistin hükümeti, Şeyh Cerrah mahallesi dosyasını UCM’ye sevk etti.
İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Şeyh Cerrah mahallesinde yer alan Arap mülklerine yönelik Siyonist rejim İsrail saldırıları konusunda yeni bir dava açıldığı sırada, Ramallah'taki Filistin Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Riyad el-Maliki ise Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Fatou Bensouda’ya bir mektup gönderdi. Mektupta mahalle halkının maruz kaldığı suçlara değinen Maliki, bunlara karşı aleni ve net bir tutum takınılması talebinde bulundu.
Söz konusu bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre Maliki, bakanlığın Şeyh Cerrah mahallesinden sınır dışı edilme tehdidi altındaki ailelere destek sağlama yönündeki siyasi ve diplomatik çabaları bağlamında Ürdün Krallığı'ndaki kardeşlerle tam koordinasyon içerisinde bu konudaki gelişmeleri takip ediyor.
Avrupa kıtasındaki birçok bakan, Arap Birliği Genel Sekreterliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) gibi dünyanın dört bir yanındaki meslektaşlarıyla temaslarda bulunan Maliki’nin New York ve Cenevre misyonlarını, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’ne, Güvenlik Konseyi, ve BM Genel Kurulu (BMGK) başkanlıklarına, aynı zamanda İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’ne (OHCHR) benzer mesajlar göndermeye devam etme ihtiyacına yönelttiği de belirtildi.
Filistin Yönetiminden Kınama
Yerleşimciler ile Filistinliler arasında Pazar günü alınan kararı kınayan Filistin Bakanlığı, kendi deyimiyle uluslararası hukuka tamamen aykırı olan, sahte gerekçelere dayanarak yerleşimcilere iddia etme hakkı veren bu kararın reddedildiğini vurguladı.
Kararı rezil ve tehlikeli bir ihlal değerlendirmesinde bulunan Filistin Bakanlığı, durumun mahkemenin işgal ve yerleşimcilerin toprak hırsızlığındaki ihlal ve suçlarını meşrulaştırıp örtbas etme konusundaki rolünü ve başta Kudüs’tekiler olmak üzere Filistin halkına karşı aleni komplosunu gün yüzüne çıkardığını ifade etti.
Ürdün Krallığı'ndaki kardeşler tarafından yayınlanan bildiri ve belgelerin Şeyh Cerrah halkının evlerine dair haklarını şüphesiz bir şekilde teyit ettiğini de vurgulayan bakanlık, İsrail hükümetini sömürgeci plan ve projelerinden tamamıyla ve doğrudan sorumlu tuttu. Aynı zamanda uluslararası toplumu yasal ve ahlaki sorumluluklarını üstlenmeye, İsrail’i uluslararası hukuka uymaya zorlama yönünde gerekli adımları atmaya, onu hukukun üstünde bir devlet olarak değerlendirmeyi bir kenara bırakmaya çağırdı.
Şeyh Cerrah Aileleri Derneği, İsrailli sol görüşlü iki dernek ile (Bimkom-Planlama Hakları Planlayıcıları ve Ir Amim) bu yönde ortaklıkta bulunduğunu bildirdi. Söz konusu dernekler, mahallenin batı ucundaki Ümmü Harun'da bir arazi parselinin tescil sürecini dondurma talebinde bulunuyor. Zirâ yasal prosedürler, on yıllardır orada yaşayan Filistinli sakinlere haber verilmeden, kendilerine gayrimenkul haklarını koruma imkanı sağlanmadan yürütülüyor.
Dava metninde, Şeyh Cerrah’daki arazi yerleşim prosedürlerinin mahallenin bu bölümünde yaşayanlara yönelik tahliye davaları sebebiyle kaydedildiği belirtildi. Bu prosedürlerin görünüşte sosyal ve ekonomik eşitsizlikleri azaltmayı, Doğu Kudüs'te ekonomik kalkınma sağlamayı hedefleyen, Doğu Kudüs'teki toprak meselesi çözümünü desteklemek için yaklaşık 50 milyon şekel yatırım yapılacağını öngören 3790 sayılı hükümet kararı bağlamında desteklendiği ifade edildi. Dilekçe ise Doğu Kudüs sakinlerinin aldatıcı kalkınma iddiası altında mahalle toprakları mülkiyetini Filistinlilerden alıp İsraillilere devretmek amacıyla faaliyet gösteren devletin gerçek niyetlerini ortaya koyuyor.
Dilekçe metninde; halkın katılımı için arazi düzenleme prosedürlerinin yayınlanması, mahalledeki düzenleme yetkilisinin bölgeyi ziyaret etmemiş olması, konuya bir açıklık getirilememiş olması, düzenleme süreci ve talep notlarının sunulması haklarına dair sakinlerle görüşmelere başlanmamış olması, düzenleme sürecindeki hızlı tescilin şüphe uyandırması gibi Ümmü Harun’da bulunan arazileri dağıtma sürecindeki birtakım kusurlara dikkat çekildi.
Şark’ul Avsat’ın verdiği habere göre; Avukat Adi Lustigman aracılığıyla acil müzakereler düzenlenmesi, özel olarak mahalledeki, genel olarak Doğu Küdüs’teki birçok gayrimenkulün yönetimi için organize direktiflerin belirlenmesi yönünde bir kamu yetkilisine ihtiyaç olduğu da vurgulandı.
Söz konusu üç dernek tarafından yapılan açıklamada, “Şeyh Cerrah’daki acil tescil işlemleri, emlak düzenleme sisteminin mahalle arazilerinin çalınması amacıyla kötüye kullanıldığıyla ilgili endişeleri doğruluyor” ifadeleri kullanıldı.(Ajanslar)