Dünyayı bekleyen yeni tehdit: Biyoterörizm
Teröristler biyolojik silahları, geleneksel silahlara oranla daha çok tercih etmeye başladı. Biyoterörün tahmin edilmesi zor. Paniğe, kitlesel kayıp ve ekonomik yıkıma yol açacak düzeyde büyük saldırılara karşı hazırlıklı olmak gerek.
Polis Akademisi, ‘Güvenlik Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar’ raporu hazırladı. Raporda biyoterörizmin sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkeleri de hedef tahtasına koyduğu belirtildi. Biyolojik teröre pek çok nedenle başvurabilecek grup veya bireylerin varlığına dikkat çekilen raporda, biyoterör saldırılarının tahmin edilmesinin oldukça zor ve sonuçlarının yıkıcı olduğuna yer verildi. Toplumsal paniğe, kitlesel kayıplara ve ekonomik yıkıma neden olacak düzeyde büyük biyoterör saldırılarının gerçekleşme ihtimaline karşın ulusal düzeyde güvenlik yönetiminin alması gereken önlemler anlatıldı.
Teröristlerin tercihi
Teröristler veya suçluların biyolojik silahları geleneksek yöntem ve silahlara oranla daha çok tercih etmeye başladığının belirtildiği raporda, biyogüvenlik olarak tanımlanan modern biyoloji teknik ve yönetmelerinin biyoterörizme karşı geliştirilmesi ve güçlendirilmesinin gerektiğine işaret edildi. Raporda, uzun vadeli çözümler üretmek için tıp camiasının hem toplumu hem de politikacıları konuya ilişkin bilgilendirmesinin önemine dikkat çekildi.
Doğal salgınlara karşı
Biyolojik terör karşısında alınabilecek en büyük önlemin sağlık altyapısının doğal salgınlara karşı vereceği yanıtı güçlendirmek olduğu vurgulandı. Meydana gelen salgınların üst düzey liderlik, sorumluluk ve yetki ile sürdürülmesi de biyoteröre karşı etkin bir mücadele yönetimi olduğunun altı çizildi.
Raporda öngörülen önlemler
-Sağlık sektörü, biyoteröre karşı hazır hale getirilmeli.
-Acil servis ve toplum hekimleri potansiyel saldırılara dönük düzenli eğitimden geçirilmeli.
-Kişisel koruyucu donanımlar geliştirilmeli ve halkın kullanımına sunulmalı.
-Tanı testleri daha hızlı ve daha güvenilir hale getirilmeli.
-Laboratuvar kapasitesi genişletilmeli.
-Yeni aşılar ve tedavi yöntemleri geliştirilmeli.
-Bulaşıcı hastalıkların ilerleme modelleri üzerine yapılan çalışmalar geliştirilmeli.
-Hem ulusal hem de uluslararası ilaç ve aşı stoku oluşturulmalı.
-Uluslararası iş birliği içinde çok sayıda ülkeyi de içine alan tatbikatlar yapılmalı.
-Potansiyel saldırılara karşı uluslararası bilgi alışverişi sistemleri kurulmalı.
Ucuza üretiliyor
Hazırlanan raporda, biyolojik silahların, kimyasal silahlara göre fazla tehdit içermekle kalmadığı kimyasal silahlara oranla maliyeti oldukça düşük ve hızlı sonuç veren silahlar olduğu vurgulandı.(AA)