ABD'de 1200 yıldır görülmeyen bir iklim felaketi: Mega kuraklık
Sıcaklık artışları, yangınlar ve su savaşları… Guardian gazetesi Amerika’daki kuraklığın sonuçlarını araştırdı. Çalışmada kritik eşiğin aşıldığına ve Güneybatı ABD'de bin 200 yılın en kurak döneminin yaşandığına dikkat çekildi.
NASA iklimbilimci James Hansen Haziran 1988'de Amerikan Kongresi önünde gezegenin ısındığını eşi görülmemiş sıcak hava dalgalarının olduğunu anlattı. Uyarısı tarihi bir uyandırma çağrısı olarak görüldü.
Yaklaşık kırk yıl sonra California'dan Colorado'ya kadar ABD’yi sıcak hava dalgası vurdu. Son yirmi yılda, aşırı ısı ve azalan nem seviyeleri, bin 200 yılın en kurak dönemi olarak kabul edilen bir "mega kuraklık" yarattı.
Mead ve Powell Gölü rekor düzeyde düşük su seviyelerini gördü. Uzun süreli ısı dalgaları Phoenix, Arizona ve Las Vegas, Nevada gibi şehirleri yazları neredeyse yaşanmaz hale getiriyor. Ormanlar ve çayırlar sıcak hava sebebiyle her zamankinden daha fazla yanmaya hazır olduğundan, orman yangınları yıl boyunca görülmeye başlandı.
EŞİK AŞILDI
Washington Post tarafından yakın zamanda yapılan bir analiz, ülkenin güneybatısındaki bazı bölgelerde, ortalama yıllık sıcaklıkların 1.5 C'den fazla arttığını ortaya çıkardı. Bu insanlar ve çevre için yıkıcı sonuçların ortaya çıktığı bir kırılma noktası olarak kabul edilen bir eşikti.
Olağanüstü koşullar, bu çizgiyi aşan diğer kurak bölgeleri nelerin beklediğine dair bir uyarı niteliği taşıyor.
İklim aktivisti olan gazeteci Bill McKibben, “İklim bilimcileri tarafından mükemmel bir uyarı aldık ama siyasi ve ekonomik sistemlerimiz bu konuda bir şeyler yapma iradesini toplamak yerine hiçbir şey yapmamak için bir araya geliyor” dedi.
“ÖNCEKİ KURAKLIKTAN DAHA ŞİDDETLİ”
Mevcut mega kuraklığı araştıran uzmanlar ağaç halkalarını analiz ettiler.
Araştırmacılar ağaç halkaları ve toprak nemi arasındaki ilişkiye bakıldığında, 2000 yılında başlayan mevcut kuraklık döneminin MS 800'den bu yana benzeri görülmemiş olduğunu fark etti.
Nature Climate Change dergisinde yayınlanan 2022 araştırması, son yirmi yılın sıcaklık ve kuraklık koşullarının yüzde 42'sini küresel ısınmaya bağladı.
GÜNEYBATI ABD'DE BİN 200 YILIN EN KURAK DÖNEMİ
Washington Eyalet Üniversitesi'nde arkeolog ve profesör olan Tim Kohler, mevcut mega kuraklığın tarih öncesindeki kurak dönemlerden farklı olduğunu söylüyor.
“Bu, önceki kuraklıklardan daha şiddetli ve aynı derecede uzun görünüyor ama gerçekten kötü haber şu ki önceki tüm mega kuraklıklar artan sera gazlarının etkisi olmadan gerçekleşti.”
"ORMANLAR SERA GAZI ÜRETİCİLERİ HALİNE GELEBİLİR"
Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'nden (IPCC) geçen Şubat ayında yayınlanan bir rapor, güneybatıdaki ponderosa çam ormanlarını tahrip eden orman yangınlarının tehlikeli bir döngüyü nasıl körüklediğini ayrıntılı olarak açıkladı.
Rapora katkıda bulunan bir ekolojist olan Camille Parmesan, bazı ormanların gerçekten de yanarken sera gazı üreticileri haline gelebileceğini ve bunun sonucunda daha fazla ısınmaya neden olabileceğini açıkladı.
Powell Gölü'nü ve Mead Gölü'nü besleyen Rocky Dağları'nın batı yamacında daha az kar yağışı ve daha yüksek sıcaklıklar yaşanıyor. Utah'taki toz fırtınaları ise toprak kurudukça daha büyük ve daha sık hale geldi. Yaşananlar kuraklığı daha da kötüleştiriyor.
Geçen ilkbahar ve yaz aylarında kuzey Arizona ve kuzey New Mexico'da büyük orman yangınları ortaya çıktı. Bir kar yağışı kıtlığı, kuraklığa ve kavrulmuş bir orman zeminine yol açtı. Rekor sıcaklık, düşük nem ve kuvvetli rüzgarlarla birleşti. Orman yangınları artışa geçti.
“DÜNYA BİZİM YAŞAM KAYNAĞIMIZ AMA SINIRSIZ BİR KAYNAK DEĞİL”
Batı, modern tarihinin en kötü kuraklığını yaşarken geçmişten alınacak dersler var.
Kohler, otuz yılı aşkın bir süredir güneybatıdaki tarih öncesi Puebloan uygarlıklarını incelemekle geçirdi ve bir mega kuraklığın stresinin bir topluluğa neler yapabileceğini biliyor.
Büyük Puebloan toplumlarının 20 ila 40 yıl süren yoğun mega kuraklıklar sırasında “parçalandığını” söylüyor. Kohler, iklim krizi sırasında çökenlerin yalnızca sosyal olarak kutuplaşmış topluluklar olduğunu söylüyor. "Bu köylerdeki bazı insanların diğerlerinden daha fazla zenginliğe veya mısır üretimine sahip olduğunu düşünüyorum" diyen Kohler, “Önceden var olan sosyal bölünmeler iklimsel bir gerileme sırasında şiddet potansiyelini ortaya çıkardı ve köy yaşamı kaosa sürüklendi” dedi.
KAYNAK SAVAŞLARI
Günümüzün kaynak savaşlarının yankıları başladı. Batılı devlet liderlerinin kaynaklar azaldıkça su kullanımını nasıl azaltacakları konusunda anlaşmazlıklar var.
Küresel sıcaklıktaki artışı sınırlamak için herhangi bir şansımızın olması son derece hızlı hareket etmemize bağlı. Yeni çalışmalar kötü haberler getirmeye devam etse de hala umut var. (NTV)