Sudan, 25 Ekim askeri müdahalesinin yıl dönümünde hala istikrara kavuşamadı
Doğu Afrika ülkesi Sudan'da 25 Ekim 2021'de ordunun sivillerle ortaklığını feshedip olağanüstü hal (OHAL) ilanının ardından yönetime el koymasının yıl dönümünde ne ordu vaatlerini yerine getirebildi ne siyasi güçler arasında birlik sağlandı.
Sudan ordusunun 25 Ekim sabahı yaptığı askeri müdahalenin bir ay sonrasındaki siyasi mutabakatın başarısız olduğu, muhalefet arasında çatlakların yaşandığı ve askere yardımcı yeni grupların da sahneye girmesiyle iyice çapraşık bir hal alan, geçiş sürecindeki son bir yılda yaşanan gelişmeleri derledi.
Eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir'in 30 yıllık iktidarının 11 Nisan 2019'da halk ayaklanmasıyla sona ermesinin ardından başlayan geçiş döneminde asker ile siviller arasında iktidarın paylaşılamaması ve tarafların birbirlerinin icraatlarından duyduğu derin rahatsızlıktan kaynaklanıp aylarca süren gerilim, 25 Ekim askeri müdahalesini beraberinde getirdi.
Ordu, dönemin iktidar ortağı olan siyasi koalisyon Özgürlük ve Değişim Güçleri (ÖDG) ile ortaklığını feshedip Başbakan Abdullah Hamduk ile çok sayıda siyasetçiyi gözaltına aldı, OHAL ilan etti, devlet başkanlığı değerindeki geçici Egemenlik Konseyi ve kabineyi feshetti.
Ülke genelinde bu kararlara karşı demokratik ve sivil yönetim talebiyle protestolar başladı.
Sudan Ordu Komutanı Orgeneral Abdulfettah el-Burhan, 26 Ekim 2021'de, "Yaptığımız askeri bir darbe değil, devrimin gidişatını düzeltmektir. Ülke tehlikeli bir dönemeçte, belki de uçurumun eşiğindeydi. İç savaş ve bölünme tehlikesi vardı, kanunların verdiği yetkiyi kullandık." değerlendirmesini yaparak tüm Sudan halkının temsil edileceği bir teknokrat hükümet kuracaklarının sözünü verdi.
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Başsavcılık gibi adli tüm kurumların oluşumlarını en kısa sürede tamamlamayı vadeden Burhan, Temmuz 2023’ü de genel seçim tarihi olarak belirlediklerini açıkladı.
Birleşmiş Milletler (BM), Afrika Birliği (AfB) ve Doğu Afrika'da Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesi (IGAD) gibi uluslararası ve bölgesel kurumların diyalog çağrıları ve çözüm girişimleri sonuçsuz kaldı.
25 Ekim 2021'den bu yana tam faal bir hükümetin kurulamadığı Sudan'daki askeri yönetim karşıtı protesto gösterilerinde muhalif kaynaklara göre, 118 kişi hayatını kaybetti.
"İktidarı teslim ettikten sonra politik bir rol üstlenmeyeceğim"
Devrik başbakan Hamduk, 3 Kasım'da, ordu ile herhangi bir diyaloğa girmeden durumun 25 Ekim öncesine döndürülmesi şartına sıkıca bağlı olduğunu söyledi.
ABD, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan, 4 Kasım'da, Sudan'da sivil hükümetin ve kurumlarının derhal geri dönmesini, OHAL'in sonlandırılmasını talep etti.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, telefonda görüştüğü Burhan'a anayasal düzene geri dönülmesi çağrısı yaptı.
Orduya bağlı Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı ve askeri yönetimin iki numaralı ismi kabul edilen Orgeneral Muhammed Hamdan Dagalu Hımidti, 8 Kasım 2021'de, sivil teknokrat hükümeti kurulması ve seçimlerin 2023'te gerçekleştirilmesi kararlarına bağlı olduklarını bildirirken Burhan iktidarı sivil hükümete teslim edene kadar görevinin başında olduğunu belirterek "İktidarı teslim ettikten sonra politik bir rol üstlenmeyeceğim." dedi.
Burhan, 11 Kasım'da, yayımladığı kararnameyle daha önce feshettiği Egemenlik Konseyini (Devlet Başkanlığı) yeniden kurdu. Konseyin başkanlığına kendisini, yardımcılığına ise Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hımidti'yi getirdi.
21 Kasım'da Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan ile Başbakan Hamduk arasında, yönetim krizini sona erdirmesi beklenen 14 maddelik siyasi anlaşma imzalandı.
Türkiye, Avrupa Birliği (AB), AfB, Kanada, Troyka ülkeleri ve birçok Arap ülkesi, Burhan ve Başbakan Abdullah Hamduk arasında imzalanan anlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.
Öte yandan, Sudan Meslek Odaları Birliği, eski iktidar ortağı Özgürlük ve Değişim Güçleri (ÖDG) ve Komünist Parti gibi siyasi güçler, söz konusu anlaşmayı reddetti.
Hamduk, 23 Kasım'da serbest kalmasının ardından basına yaptığı ilk açıklamada, daha fazla Sudanlının kanının akmaması için başbakanlık teklifini yeniden kabul ettiğini ifade etti.
Hamduk, açıklamasında 25 Ekim'de yaşananları darbe olarak tanımladı.
Afrika Birliği, 27 Kasım'da, geçiş hükümetinin sivil yetkililerine yönelik askeri müdahalenin ardından Sudan'ın tüm faaliyetlere katılımını askıya aldı.
Dünya Bankası Başkanı David Malpass, Sudan'daki son olaylardan büyük endişe duyduğunu, bu durumun ülkenin sosyal ve ekonomik toparlanması ile kalkınması üzerinde yaratabileceği "dramatik" etkiden korktuğunu ve Sudan'daki operasyonlarına yönelik ödemelerin durdurulduğunu belirtti.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), 28 Ekim'de, Sudan'daki gelişmeleri kapalı oturumda görüştükten sonra "ordunun yönetime el koymasından, ülkede OHAL ilan edilmesinden ve sivil yöneticilerin gözaltına alınmasından derin endişe duyulduğu" yönünde açıklama yaptı.
Görevine geri dönen Hamduk 3 ay kalamadı
Darbenin ardından başbakan dahil onlarca siyasetçinin gözaltına alınmasıyla yönetim krizinin başladığı bir aylık süreç, ordu ile azledilen Başbakan Abdullah Hamduk arasında varılan siyasi mutabakat ve Hamduk'un teknokrat hükümeti kurmak için 21 Kasım 2021'de görevine iadesiyle sonuçlandı ancak Hamduk, siyasi krizin çözülememesi sebebiyle 2 Ocak 2022'de görevinden istifa etti.
Burhan, 20 Ocak'ta, hükümetin olmadığı ülkede, 15 bakanın görevlendirilmesine dair kararname çıkardı.
30 Mayıs'ta ise Burhan geçiş döneminde istikrarın sağlanması, diyaloğun verimli ve anlamlı şekilde yapılması için ülke genelindeki 25 Ekim 2021’de ilan ettiği OHAL'i 7 ay sonra kaldırdı. Ayrıca hapisteki 63 siyasetçi serbest bırakıldı.
Eski Sudan iktidar koalisyonu ÖDG, uluslararası toplumun kolaylaştırdığı doğrudan diyalog görüşmelerine katılmayı boykot ettikten sonra askerlerle 10 Haziran'da ilk defa görüştü.
Egemenlik Konseyi Başkanı ve Ordu Komutanı Burhan, 4 Temmuz'da, sivil güçlerin sivil bir hükümet üzerinde anlaşmaya varabilmesi için askerin, BM, AfB ve IGAD'dan oluşan "üçlü mekanizma" himayesinde yürütülen siyasi müzakerelerden çekildiğini, sivil geçiş hükümeti kurulmasının ardından Egemenlik Konseyinin feshedileceğini ayrıca güvenlik ve savunmadan sorumlu olacak Yüksek Savunma Konseyi kurulacağını bildirdi.
Ciddiyetini göstermek için Burhan, 6 Temmuz'da, 5'i asker, 5'i sivil ve 3'ü silahlı grup mensubu 13 sandalyeden oluşan konseyin sivil üyelerini görevden aldı.
"Başarılı olamadık"
Hımidti, 1 Ağustos'ta, "Şu anda bahsedemeyeceğim nedenlerden dolayı değişimde (25 Ekim kararları) başarılı olamadık. Değişimi düşündüğünüzde bir hedefiniz ve değişim için bir vizyonunuz olur. Ancak ne yazık ki planlanan şey gerçekleşmedi ve başarısız oldu. Şimdi durum daha kötüye gitti." ifadelerini kullandı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, 9 Eylül'de, Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Burhan ve yardımcısı Hımidti'yi siyaset sahnesinden çekilmeye çağırdı.
"Uzlaşı yakın"
Burhan, 15 Ekim'de, ülkedeki geçiş sürecinin büyük zorluklarla karşılaştığını ancak mevcut göstergelerin siyasi, toplumsal güçlerin katılımıyla uzlaşının yakın olduğunu gösterdiğini belirtti.
17 Ekim'de de ÖDG, ülkedeki siyasi krizin çözümünün temelleri ve ilkeleri hakkındaki vizyonunu açıkladı.
ÖDG’nin vizyonu, 24 ayı geçmeyecek bir geçiş dönemi sonunda özgür ve adil seçimler yapılmasını öngörüyor. Bu geçiş döneminde öncelik, silahlı grupların tasfiyesine, mültecilerin ve yerinden edilmiş kişilerin yurtlarına geri döndürülmesine verilecek.
Siyaset sahnesindeki önemli aktörler
25 Ekim 2021'de başlayan ve halen süren sivil yönetim talep edilen gösterilere güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucunda 118 kişi hayatını kaybederken protestolara öncülük eden Direniş Komiteleri "(orduyla) Müzakere yok, ortaklık yok, meşruiyet yok" sloganı atıyor.
Ülkedeki askeri yönetim karşıtı siyasi güçleri temsil eden eski iktidar koalisyonu ÖDG-Merkez Konseyi, Direniş Komiteleri ve Komünist Parti, Meslek Odaları Birliği, siyasi ve mesleki örgütlerini içeren "Radikal Değişim Güçleri" adlı ittifak, 'darbe' olarak nitelendirdikleri 25 Ekim müdahalesinin sonuçlarının ve sonrasında alınan kararların iptali için fikir birliğinde olsa da aralarında anlaşmazlıklar yaşanıyor.
Çoğunluğu silahlı gruplardan oluşan ÖDG-Ulusal Uzlaşı güçleri ise askere yakın olarak değerlendirilirken 10 İslami grubun birleşmesiyle oluşan "Kapsamlı İslami Akım" ve "Ulusal Hareket Güçleri" gibi sivil güçler, askerin yönetimde olmasında bir sakınca görmüyor.
Aralık 2018 devrimi ve 25 Ekim darbesi
Sudan'da 19 Aralık 2018'de hayat pahalılığı nedeniyle başlayan gösterilerin ülke genelinde rejim karşıtlığına dönüşmesi üzerine ordunun 11 Nisan 2019'daki müdahalesiyle 30 yıllık Ömer el-Beşir dönemi sona ermişti.
Asker ve muhalif koalisyon ÖDG arasında 4 ay süren krizin sonlandırılması için 39 ay sürmesi öngörülen ortak geçiş yönetimini başlatacak Anayasal Bildiri Anlaşması, geniş bir uluslararası katılımla 17 Ağustos 2019'da imzalanmıştı.
Başbakanlığa getirilen Abdullah Hamduk, 21 Ağustos 2019'da yemin edip 5 Eylül'de geçiş döneminin ilk hükümetini kurmuştu.
Hükümet, 3 Ekim 2020'de ise ülkedeki silahlı gruplarla Güney Sudan'ın başkenti Cuba'da barış anlaşması imzalamıştı.
Barış anlaşmasını imzalayan silahlı grupların yönetime dahil edilmeleri için Hamduk, eski hükümeti feshedip 9 Şubat 2021'de yeni kabinesini kurmuştu.
Sudan'da, ordunun Başbakan Abdullah Hamduk’un geçici hükümetini görevden alıp OHAL ilan ettiği 25 Ekim 2021'den bu yana tam faal bir hükümet kurulamadı.
Askeri yönetim ise Temmuz 2023'te tüm Sudanlıları temsil edecek seçimlerin yapılmasının ardından iktidarı bırakmayı vadediyor. (AA)