“Al-i Halife Şii Müslümanlara zulmetmeye devam ediyor”
Al-i Halife rejiminin Muharrem ayı boyunca uyguladığı kısıtlamalara değinen Bahreyn Basın Derneği, Al-i Halife’nin Şiilere eziyet etmeye devam ettiğini ve bu eylemlere son vermesi gerektiğini açıkladı.
Bahreyn Basın Derneği şu açıklamalarda bulundu: ‘Bahreyn hükümeti 2011'den beri, Şii vatandaşlarına zulmetmek için sahte bahaneler kullanmaktan vazgeçmedi. Çünkü Şiiler, Al-i Halife'nin politikalarını protesto eden en büyük gruptur.
Al-i Halife hükümeti, Muharrem ayında matem törenleri düzenleme konusunda Şiilere karşı kısıtlamalar getirdi. Bu din özgürlüğüne aykırıdır. Ayrıca Al-i Halife güvenlik güçleri tarafından bu yılki Aşure törenine katılanlara yönelik çok sayıda ihlal kayıt altına alınmıştır.
Al-i Halife güvenlik yetkilileri, Aşure sembollerinin toplanmasını engelledikleri için "Ali" bölgesinin çok sayıda sakinini tutukladı. Güvenlik güçleri aileleri Aşura sembollerini ve pankartlarını teslim etmeye zorladı ve aileler Aşura sembollerini kaldırmaya zorlanmak için telefonla tehdit edildi.
Bahreyn el-Vefak Ulusal İslam Cemiyeti, kameralardan uzakta, gece gündüz Aşura sembolleri toplayan Bahreynli yetkililerin ülkenin farklı bölgelerinde Muharrem törenlerine yönelik birçok saldırısını takip etti.
Bahreyn Basın Derneği, ülke dışından Ehl-i Beyt (a.s.) hatip ve zakirlerinin kabulüne izin vermeyen Bahreyn İçişleri Bakanı Reşit Abdullah Al-i Haife’nin açıklamalarına değindi ve şu ifadelerde bulundu: ‘Bu, İmam Hüseyin'in (a.s) matem törenine katılanlar için bir kısıtlama ve matem törenine katılmak isteyenleri ağırlama hakkının elden alınmasıdır.
Bahreyn resmi medyası, Bahreyn toplumunun çoğunluğunu Şiilerin oluşturmasına rağmen, Aşura merasimiyle ilgili haberleri görmezden geliyor ama aynı medya tüm çeşitli faaliyet ve olaylara yer veriyor.
Bahreyn yetkilileri mahkûmların özellikle Aşure ziyareti olmak üzere ziyaretnameye sahip olmalarına, dini kanalları izlemelerine ve matem için hazırlık yapmalarına engel oluyor.
Şiilere yönelik ihlaller, Bahreyn İçişleri Bakanı'nın "değerlere bağlı kalmanın ve nefreti reddetmenin önemine" ilişkin sözlerine aykırıdır ve bu eylemler anayasa ve Uluslararası İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlalidir. Bahreyn hükümeti Şiilere ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapmaya ve onlara kısıtlamalar getirmeye devam ediyor.’
Bahreyn Basın Derneği, Bahreyn hükümetini Şiilere karşı eylemleri durdurmaya ve tüm vatandaşların haklarını garanti altına alan politikalar benimsemeye çağırdı.
Öte yandan Bahreyn medyası, Al-i Halife’nin Cuma günü Manama'da Kur'an-ı Kerim'e yapılan saygısızlığı kınamak için gösteriye katılan çok sayıda kişiyi tutukladığını açıkladı.
Bahreyn el-Vefak İslami Hareketi daha önce şu açıklamalarda bulundu: ‘Bahreyn'in 11 bölgesi, iç sokaklara asılan Aşura ile ilgili bayrak ve pankartlar da dâhil olmak üzere Al-i Halife'nin Aşura sembollerine saldırmasından etkilendi. İçişleri Bakanlığı gece karanlığından yararlandı ve bunu büyük bir güvenlik başarısı olarak değerlendirerek, kameralara önceki yıllarda olduğu gibi saldırılarının gerçeklerini kaydetmemesi talimatını verdi.’
Bahreyn 14 Şubat koalisyonu da Şeyh Mahmud el Ali'nin ihzar edilmesini kınayan bir bildiri yayınladı ve şu açıklamalarda bulundu: ‘Al-i Halife'nin uyguladığı güvenlik programının amacı, özellikle muhalefetin ve Bahreyn halkının yeniden güçlenmesinden sonra, yıkıcı taktikleri ve komploları yenebilecek ve Al-i Halife’nin kartlarını dağıtabilecek devrimci muhalif grupları yeniden kuşatmaktır. Bu program sindirme ve tehdit politikalarına dayanmaktadır. Bu bağlamda, Bahreyn halkının ve muhalefet gruplarının Al-i Halife’nin saldırısına karşı organize bir plan çizmeleri konusunda daha dikkatli olmalarını talep ediyoruz.’
Bahreynli bir aktivist olan Yusuf el-Cameri geçtiğimiz günlerde bir tweette şunları yazdı: ‘Al-i Halife, Aşura merasimine katıldığı için Bahreyn'in önde gelen din âlimlerinden birini sorgulanmak üzere çağırdı.
Geçen hafta Cumartesi günü Bahreyn'de Ehl-i Beyt’i (a.s) sevenler Manama sokaklarına çıktı ve sloganlar atarak, İmam Hüseyin (a.s) ve onun idealleri ile olan ahitlerini yenilediler.
İmam Hüseyin (a.s) için matem tutanlar Al-i Halife'nin Siyonist rejimle ilişkilerini normalleştirme eylemini "İsrail'e ölüm" ve "Zillet bizden uzaktır" sloganlarıyla kınadılar.
Bahreyn’in önde gelen âlimleri, Manama merkezinde düzenlenen Aşura merasimine katılarak Siyonist rejimle ilişkilerin normalleşmesine karşı olduklarının bir göstergesi olarak bu rejimin bayrağını ayaklar altına aldılar.
Bahreyn 14 Şubat Koalisyonu daha önce, bu yılki Aşura merasimlerinin yeniden canlandırılması ve Aşura heyetlerine aktif katılım sağlanması ve Bahreyn’in bu yılki Aşura sloganı olan “Sözümüz sözünüzdür” sloganının minber ve ev ve sokaklardaki Aşura pankartlarında aktif hale getirilmesini istedi.
Al-i Halife rejimi güvenlik güçleri, Bahreyn'in çeşitli bölgelerindeki Aşura sembollerini ve siyah bayrakları topladı ve bu durum bölge sakinlerinin protestolarına yol açtı. Ancak bu kısıtlamalara rağmen matem törenleri yapılıyor.
Aslında Bahreyn'deki ayrımcılık durumu diğer ülkelerin tam tersidir. Tüm ülkelerde ayrımcılık ve yoksun bırakma ile ilgili politikalar ve eylemler genellikle azınlıklarla ilgili olarak yapılır. Ancak Bahreyn'de ülke nüfusunun %75'inden fazlası Şii iken, Şiilere yönelik ayrımcılık yaşanıyor.
Bahreynli Şiiler, yüzlerce yıl önce yaptıkları gibi Muharrem ve Aşura merasimlerine hazırlandı ve yollara siyah bayraklar astı ama bu ülkenin yetkilileri bu sembollere karşı olduklarını ortaya koymuşlardır.(Ajanslar)