ABD ve Almanya, Yemen sınır katliamıyla suçlanan Suudi güçlerini eğitti
BM, İnsan hakları savunan grupların Suudi Arabistan’ın 'sistemik' bir saldırı modeli olduğunu söylediği yüzlerce göçmenin öldürülmesini araştırıyor. Yayınlanan rapora göre ABD-Alman tarafından eğitilen Suudi askerleri cinayetleri kasıtlı işlediği görülüyor.
The Guardian'ın raporuna göre, Amerikan ve Alman kuvvetleri Yemen sınırında "kasıtlı toplu katliamlar" yapmakla suçlanan Suudi askerlerini eğitti.
Raporda, Alman federal polis teşkilatı ve ABD ordusunun, Suudi Arabistan'ın güney komşusu ile sınırında gerçekleştirilen suistimaller nedeniyle Birleşmiş Milletler tarafından şu anda soruşturma altında olan Suudi askerlerinin eğitiminde yer aldığı belirtiliyor.
ABD eğitim anlaşmasına göre, Washington'un eğitimin nasıl kullanıldığını izlemesi gerekiyordu. Anlaşma ayrıca, eğitilenlerin kendilerini ve bölgelerini saldırılardan korumak için yalnızca savunma amaçlı faaliyet göstermelerine izin verildiğini de belirtti.
Guardian, Suudi yetkililerin Yemen-Suudi sınırı boyunca yasadışı saldırıları "terörle mücadele" konusu olarak gördüklerini ve bu da insanların sınır ötesi hareketlerine ölümcül bir güçle yanıt vermelerini sağladığını bildirdi.
Bir kaynak gazeteye verdiği demeçte, Suudi Arabistan'ın göçmen grupları ile silahlı saldırılara karışanlar veya uyuşturucu kaçakçıları arasında ayrım yapmayı mümkün kılan kapsamlı elektronik gözetim kullandığını söyledi.
Formun Altı
Suudi yetkililerin ABD ordusu tarafından eğitilmesi, 2008 yılına dayanan İçişleri Bakanlığı-Askeri Yardım Grubu (MOI-MAG) olarak bilinen uzun süredir devam eden bir programın parçasıdır. ABD'li bir yetkili ise eğitimin gerçekleştiğini doğruladı.
Kaynak gazeteye verdiği demeçte, "ABD ordusu Güvenlik Yardım Komutanlığı, 2015-2023 yılları arasında finanse edilen sınır muhafızları eğitimini, bu yılın Temmuz ayında sona eren finansman süresiyle sağladı" dedi.
Suudi kuvvetlerinin Alman eğitimi 2009'da başladı ve Washington Post gazetecisi ve mee'ye katkıda bulunan Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul'daki Suudi konsolosluğunda 2018'de öldürülmesinin ardından kısa bir süre durakladı.
Suudi güçleri ile ABD ve Almanya arasındaki eğitim ortaklıkları, krallığın güvenliğini artırma çabalarının bir parçası olarak kabul edildi.
'Kasıtlı toplu katliamlar'
Suudi Arabistan'a giden yol yıllardır Etiyopyalı ve Yemenli mülteciler ve göçmenler tarafından kullanılıyor. Birçoğu ekonomik sıkıntılardan ve savaştan kaçıyor, Suudi Arabistan tercih edilen bir nihai varış noktası ve diğer Körfez ülkelerine doğru bir geçiş noktası.
Son yıllarda, yalnızca 1 Ocak-30 Nisan 2022 döneminde kaydedilen yaklaşık 430 ölüm ve 650'den fazla yaralanma ile yolculuk giderek daha tehlikeli hale geldi.
İnsan hakları grupları tarafından belgelenen kanıtlar arasında yakın mesafeden vurulan insanlar ve cinsel tacizle karşı karşıya kalan kadınlar yer alıyor.
Raporda Suudi-Yemen sınırında Etiyopyalıların 'kasıtlı toplu cinayetleri' bulundu
Bu ayın başlarında, Etiyopyalı kurtulanlar Middle East Eye'a ağır makineli tüfeklerle nasıl vurulduklarını anlattılar.
Bunlardan biri, "birden fazla yöne uçan şarapnel ve taş gönderecek ve mülteciler arasındaki kayıpları en üst düzeye çıkaracak büyük kayaları hedef alacak ve ateş edecek"sınır muhafızları tarafından doğrudan hedef alındığını anlattı.
Aktivistler, Suudi kuvvetlerinin neden siviller ile silahlı olanlar arasında ayrım yapamadıklarını sordular.
Krallığın gözetim teknolojileri arasında CCTV, yer monitörü sensörleri ve insanların hareketini ve yerini tespit etmeye yardımcı olan termal görüntüleme yer alıyor.
İnsan hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) bu ay yayınladığı ayrıntılı ve kahredici bir rapora göre hayatta kalanlar, hareketlerini izleyen kameraların sınırın Suudi tarafındaki "sokak lambalarına" benzediğini gördüklerini söylediler.
Ekim ayında, birkaç BM özel raportörü cinayetleri "göçmenlere karşı ağır insan hakları ihlalleri"olarak nitelendiren bir mektupta vurguladı.
İnsan Hakları grupları, saldırıların Suudiler tarafından gerçekleştirildiği iddia ederken, Suudi yetkililer, ihlalleri gösterecek herhangi bir kanıt bulamadıklarını söyleyerek sorumluluğu reddettiler.
HRW, Suudi Arabistan'ı "göçmenlere ve sığınmacılara patlayıcı silahlar ve yakın mesafeli saldırılarla hedef almak da dahil olmak üzere kasıtlı olarak ölümcül güç kullanmak için açık veya fiili herhangi bir politikayı derhal ve acilen iptal etmeye" çağırdı.
İnsan Hakları grubu ayrıca Riyad'ı suistimallerden sorumlu olanları soruşturmaya ve disipline etmeye çağırdı.(MEE-Tercüme:Hürseda)