ABD’nin acil durum planı
The Washington Post gazetesi, ‘Gazze’de işlerin kontrolden çıkması durumunda’ vatandaşlarını tahliye etme planı yapan ABD’nin ‘işin çığırından çıkacağı konusunda çok ama çok endişeli’ olduğunu aktardı.
ABD yönetimi, Gazze’deki çatışmaların kontrol altına alınamaması durumunda Ortadoğu’daki yüzbinlerce Amerikan vatandaşının tahliye edilmesi ihtimaline karşı hazırlık içerisinde.
Söz konusu plana ilişkin söylentilerin, İsrail yönetiminin Gazze’ye yönelik beklenen ‘büyük kara operasyonunun’ tartışıldığı zamanlarda gündeme gelmesi dikkat çekici.
The Washington Post’un ABD hükümetinin acil durum planını bilen ve ‘isimlerinin gizli kalması koşuluyla’ açıklamalarda bulunan dört kaynağına dayandırdığı haberinde, özellikle İsrail ve Lübnan’da yaşayan Amerikalılar için durumun endişe verici olduğu belirtildi.
Öte yandan, gazetenin konuştuğu kaynaklar, bu büyüklükte bir tahliyenin en kötü senaryo olarak değerlendirildiğini ve sonuçlarının büyük olasılıkla olumsuz olarak görüldüğünü vurguladı.
Yine de, yetkililerden biri, ‘her şey için bir plan yapmamanın sorumsuzluk olacağını’ söyledi.
Kaynaklara göre Washington yönetimi, İsrail'e verdiği güçlü desteğe rağmen, gerilimin tırmanması ihtimalinden ötürü alarma geçmiş durumda ve dikkatini karmaşık lojistik planlamalara çevirdi.
Dışişleri Bakanlığı'nın tahminlerine göre Hamas saldırdığında İsrail'de yaklaşık 600 bin ABD vatandaşı vardı ve 86 bin kişinin de Lübnan'da olduğuna inanılıyor.
Lübnan’daki asıl endişe Hizbullah
Lübnan'daki endişe ise Hizbullah’ın varlığı ile ilgili. Kuruluşunu 1992’de ilan eden ve Lübnan parlamentosunda en fazla sandalyeye sahip olan Hizbullah, silahlı gücüyle de ABD ve İsrail için endişe kaynağı.
Hamas’da iki haftayı geride bırakan çatışmaların İsrail-Lübnan sınırına da sıçradığı mevcut koşullarda, gazeteye konuşan yetkili, 'Bu artık gerçek bir sorun haline geldi. Yönetim, bu meseleyi kontrol edememe konusunda çok ama çok endişeli” dedi.
‘Artık iş sokakların kontrolünde’
ABD’li uzmanların görüşlerine de başvuran gazete, bölgede oluşan siyasi iklimi yorumlayan Brookings Enstitüsü kıdemli üyesi ve eski Clinton yönetimi yetkilisi Bruce Riedel’in şu ifadelerine yer verdi:
“Artık iş sokakların kontrolünde. Son 10 yılda Filistin meselesinin Arap ve Müslüman dünyası için artık önemli olmadığını söylendi, ancak İbrahim Anlaşması gibi anlaşmalar bunu yalanlıyor ve bazı Arap ülkeleri, İsrail ile ilişkileri normalleştirmeyi hedefliyor. Evet, Filistin meselesi geri döndü. Hiçbir zaman tamamen kaybolduğunu düşünmüyorum.'
Öte yandan, Filistinli sağlık yetkilileri tarafından İsrail'in 7 Ekim'den bu yana hava saldırılarına aralıksız devam ettiği Gazze'de, özellikle siviller ve çocuklar olmak üzere 5 binden fazla sivilin öldürüldüğü açıklandı.
Biden yönetimi İsrail'in Gazze işgalini nasıl yavaşlatmaya çalıştı?
ABD yönetimi, kamuoyunda paniğe yol açmamak amacıyla bu tür acil durum planlarını kamuoyuna açık bir şekilde tartışmak istemeseler de, bölgedeki ABD vatandaşlarının durumuna ilişkin endişeler artıyor.
Uzmanlar ise, potansiyel bir ABD tahliye planının, operasyonun ölçeği göz önünde bulundurulduğunda ‘yakın geçmişteki operasyonlardan çok daha zor uygulanacağı’ görüşünde. Operasyon için aynı zamanda, bölgeye sevk edilen ABD Donanması’na ait gemilerin de kullanılması ihtimal dahilinde.
Brookings Enstitüsü dış politika direktörü Suzanne Maloney, 'İsrail'deki 600 bin Amerikalı ve bölgedeki diğer Amerikalılara yönelik tehditler göz önüne alındığında, ölçek, kapsam ve karmaşıklık açısından böyle bir tahliyeyi düşünmek zor. Dışişleri Bakanlığı'nın son zamanlarda ortaya koyduğu tavsiyeler oldukça açıktı' ifadelerini kullandı. (CRI)