ABD’yi Hizbullah korkusu sardı
ABD Savunma Bakanı, İsrailli mevkidaşına Lübnan sınırındaki faaliyetlerinden dolayı endişesini aktardı. Hizbullah ve İsrail arasında artan gerilimin, ABD’li Bakan’da savaşın genişleyeceği tedirginliği yarattığı belirtildi
Amerikan Axios sitesinde çıkan bir habere göre Washington’un Tel Aviv’i Hizbullah’la olan çatışmalardan dolayı uyardığı belirtildi. Görüşme hakkında bilgi sahibi üç İsrailli ve ABD'li kaynağa göre, ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin cumartesi günü İsrailli mevkidaşı Yoav Gallant ile yaptığı telefon görüşmesinde İsrail'in İsrail-Lübnan sınırındaki gerilimin tırmanmasında oynadığı rolden duyduğu endişeyi dile getirdi. Austin'in Gallant'a gönderdiği mesajın, Beyaz Saray'da İsrail'in Lübnan'daki askeri harekatının sınır boyunca gerilimi tırmandırdığı ve bunun da bölgesel bir savaşa yol açabileceği yönünde artan tedirginliği yansıttığı vurgulandı.
İsrail reddediyor
Konuyla ilgili bilgi sahibi kaynaklara göre, Biden yönetimindeki bazı kişiler İsrail'in Hizbullah'ı kışkırtmaya ve Lübnan'da ABD ve diğer ülkeleri çatışmanın içine çekebilecek daha geniş bir savaş için bahane yaratmaya çalıştığından endişe ediyor. İsrailli yetkililer ise bunu kesin bir dille reddediyor. Hizbullah sınır boyunca İsrail karakollarına tanksavar füzeleri ateşledi, İsrail Hizbullah mevzilerine hava saldırıları düzenledi ve Lübnan'dan İsrail'in kuzeyindeki kasabalara Hizbullah roketleri fırlatıldı. On İsrail askeri ve sivili öldürülürken 60'tan fazla Hizbullah mensubu ve çok sayıda Lübnanlı sivil de hayatını kaybetti. İsrail, HAMAS'ın 7 Ekim'de yaptığına benzer bir Hizbullah operasyonuna karşı önlem olarak sınıra yakın İsrail köy ve kasabalarından on binlerce sivili tahliye etti.
‘Çatışmayı Gazze ile sınırlı tut’
Bir ABD'li kaynak Beyaz Saray'ın Austin'den Gallant'a İsrail'in Lübnan'daki askeri eylemlerinin tırmanmasından duyduğu endişeyi dile getirmesini istediğini söyledi. Görüşmenin kamuoyuna açıklanan metninde Pentagon, Austin'in Lübnan'dan özellikle bahsetmeden "çatışmanın Gazze ile sınırlı tutulması ve bölgesel tırmanıştan kaçınılması gerektiğini vurguladığını" söyledi.
Ancak görüşme hakkında bilgi sahibi olan ABD'li ve İsrailli kaynaklar bunun çok doğrudan ve samimi bir görüşme olduğunu ve Austin'in İsrail'in Lübnan'daki askeri eylemleriyle ilgili endişelerini özellikle dile getirdiğini söyledi. İsrailli bir kaynak Austin'in Gallant'tan İsrail'in Lübnan'daki hava saldırıları konusunda açıklama istediğini ve İsrail ile Hizbullah arasında topyekün bir savaşa yol açabilecek adımlardan kaçınılmasını istediğini söyledi. İsrailli kaynağa göre Gallant Austin'e İsrail politikasının Lübnan'da ikinci bir cephe açmak olmadığını söyledi ve böyle bir senaryonun gerçekleşeceğini düşünmediğini vurguladı. Gallant ayrıca Austin'e Hizbullah'ın saldırılarını arttırdığını ve Suriye'den 350 mil ötedeki Eilat şehrine bir insansız hava aracı saldırısı düzenlediğini söyledi. Gallant Austin'e "Hizbullah ateşle oynuyor" dedi.
Yorum yapmadılar
Pentagon Austin-Gallant görüşmesiyle ilgili sorulara hemen yanıt vermedi. İsrail Savunma Bakanlığı ise yorum yapmayı reddetti. Biden yönetimi Lübnan hükümetine ve diğer bölgesel güçlere Hizbullah'ın savaşa katılmasını engellemek için ellerinden geleni yapmaları konusunda baskı yapıyor. Konuyla ilgili doğrudan bilgi sahibi bir kaynak, Başkan Biden'ın kıdemli danışmanı Amos Hochstein'ın geçen hafta Lübnan'a gittiğini ve Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ve diğer Lübnanlı yetkililer aracılığıyla Hizbullah'a durumu tırmandırmaması yönünde güçlü bir uyarıda bulunduğunu söyledi. Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsünün Axios'a verdiği bilgiye göre Hochstein ziyaret sırasında "ABD'nin Gazze'deki çatışmanın Lübnan'a sıçramasını istemediğini ve İsrail-Lübnan sınırında sükûnetin yeniden tesis edilmesinin hem Lübnan hem de İsrail için en yüksek öncelik olması gerektiğini” yineledi. Konuyla ilgili bilgi sahibi iki kaynak, Biden yönetiminin Hochstein'ın ziyareti sırasında ve sonrasında edindiği izlenimin, Lübnan hükümeti ve halkının yanı sıra Hizbullah'ın da İsrail'le bir savaşla ilgilenmediği yönünde olduğunu söyledi.
Alarma geçtiler
İsrailli kaynağa göre Biden yönetimi, Hizbullah'ı İsrail ile çatışmayı önemli ölçüde genişletebilecek bir şekilde karşılık vermeye itme potansiyeli yüksek olan iki olaydan dolayı alarma geçti. Birinci olay İsrail'in hava saldırısı Güney Lübnan'da bir arabaya isabet etti ve yaşlı bir kadınla üç torunu öldü. İsrail ordusunun bunu kabul etmesi günler sürdü. İkinci olay ise cumartesi günü Austin ve Gallant arasındaki telefon görüşmesinden önce, İsrail ordusunun sınırın yaklaşık 25 mil kuzeyinde bir insansız hava aracı saldırısı yapılmasıyla yaşandı. Bu saldırı savaşın başlamasından bu yana Lübnan'da yapılan en uzun menzilli saldırı oldu. İsrailli kaynak, Biden yönetimi yetkililerinin de Gallant'ın Hizbullah'a yönelik tehditlerinden endişe duyduklarını söyledi. İsrail basını savaşın başlamasından birkaç gün sonra Gallant ve bazı üst düzey ordu komutanlarının Lübnan'da Hizbullah'a karşı geniş çaplı bir önleyici saldırı düzenlemek istediklerini yazmıştı.
‘Savaş genişledi’
İsrail saldırılarına açıktan destek veren ABD’nin, zaman zaman İran’a yönelik kullandığı tehdit sözlerine İran Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Tuğgeneral Emir Ali Hacızade yanıt verdi. “Bugün savaş genişledi ve bugün Lübnan da işin içine girdi. Çatışmaların boyutlarının daha da artması mümkün, gelecek çok belirsiz ama İran her türlü koşula hazır.” diyen Hacızade, “Amerikalılar İran'ı tehdit etmiyor. Bazen bir gecede İran'la üç aşamalı yazışmalar yapıyorlar ve bu yazışmaların tamamı dilek ve rica dilinde oluyor. İran kimsenin tehdit etmek isteyeceği bir durumda değil, gücümüzün zirvesindeyiz ve kendimizi her duruma hazırladık.” ifadelerini kullandı.
7 Ekim’de başlayan Aksa Tufanı Operasyonu’nu da değerlendiren Hacızade, “Filistinli savaşçıların zaferi büyük bir stratejik zaferdir. Bu zafer, taktiksel tedbirlerle, suç operasyonlarıyla ve çocukları şehit ederek yok edilemez. İran İslam Cumhuriyeti’nin 40 yılı aşkındır söylediği suçlar tüm kıtalardaki milletler tarafından fark edilmiştir. Belki geçmişte İran İslam Cumhuriyeti yetkilileri Siyonist rejim hakkında neden bu şekilde konuştukları konusunda eleştirilmişti. Ama artık bunların çocuk katili olduğu ve rejimin işlediği suçların derinliği herkes tarafından açıkça anlaşılmıştır.” diye konuştu.(Aydınlık)